"Changkyun çok rüzgar esiyor, sıkı tut."
Yavaşça gidip arkasından sarıldı ve onun ellerinin üstüne kendininkileri koyarak ona gülümsedi.
O sırada öksürmeye başlayınca uçurtmayı bırakıp ona döndü.
"İ-iyi misin Kyunie? "
Changkyun ellerinden gökyüzüne giden uçurtmaya doğru üzgünce baktı.
" Uçurtmam... Uçurtmam gitti... "
Minhyuk ona sarıldı.
" Ağlamayacaksın değil mi bebeğim?"
Changkyun gözlerini sildi. Ona kollarını sardı ve sonra aegyo yaparak konuşmaya başladı.
"Babacıık~~ O güçlü kollarınla beni içeri taşırsın değil mi? "
Sonra alt dudağını sarkıttı. Minhyuk onu öptükten sonra kucağına aldı. Merdivenlerden çıkardı. Evin kapısını açarak onu içeri götürdü.
" Changkyun, babacığınla bir şeyler yapmak ister misin? "
Sonra kucağında uyuyakalan sevgilisine baktı.
" Benim küçük bebeğim. "
Alnını öptü ve onu yatağına yatırdı.
" İyi geceler meleğim. "
