Gelen aramayı hemen kabul etti Changkyun.
"Hyung çok özlediiim. "
" Ben de seni özledim Kyunie. Neler yapıyorsun? Derslerin nasıl?
" Senin olmaman dışında her şey çok güzel hyung. Derslerim de sana söz verdiğim gibi muhteşem. Eğer böyle devam ederse ben de bilim adamı olurum. Böylece beni hiiiç bırakmamış olursun. "
" Ah şey umarım Changkyun. Her neyse sevgilim. Seni çok seviyorum şimdi kapatmam lazım akşam görüşürüz tamam mı? "
" Pekala hyung, görüşürüz. "
" Görüşürüz. "
Changkyun ofladı ve telefonunu yatağın üstüne fırlattı. Öksürüp duruyordu. Eczaneden ilaç almıştı fakat işe yaramamıştı. Sanırım en doğrusu doktora gitmekti.
Hızlıca giyindi. Çıkarken kapının üstündeki " Minhyuk & Changkyun" yazısına bakıp gülümsedi ve hastaneye doğru yola koyuldu.
Hastaneye gittiğinde doktor ona tuhaf tuhaf bir sürü test yaptırmış ve birkaç farklı röntgen çektirmişti.
Changkyun normal bir şey olmadığını anlamıştı. Doktor onu tekrar yanına çağırdığında duyduğu değişik hastalığa sahip olduğunu öğrendi.
"Alveoler Mikrolitiazis. "
Eve gelip kitapları karıştırdığında hastalığın nr olduğunu öğrenmişti. Ama onu en çok yıkan 'Tedavisi hala bulunamamıştır." yazısı olmuştu.
