"Hyung. Hyung. Hyung. Canım hyung."
Minhyuk tek gözünü açarak sevgilisine baktı.
"Efendim bebeğim. "
Changkyun güldü ve onun yanına gitti.
" Soğan gözünü yakıyor diye bakmadan doğraöaya çalışıyorsun ama bir yerini keseceksin. "
Minhyuk ona aldırmadan kesmeye devam etti. Changkyun umursanmadığını fark edince tezgaha çıkıp oturdu. Minhyuk onu görünce kaşlarını çattı.
" Changkyun aşağı in. Kafanı falan vuracaksın. "
Sonra elindeki bıçağı ona doğru tutup kıkırdadı.
" Ya da seni de doğrayıp yiyeceğim."
Changkyun şuan kendinin çok seksi olduğunu düşündüğü için kafasını hafifçe yana eğerek konuşmaya başladı.
" Yesene. Hadi yiyebilirsen ye. "
Minhyuk elindeki bıçağı bırakıp sevgilisinin karşısına geçti.
" Emin misin Changkyun'um? Bir yerlerin acır sonra. "
Sonra sırıttı ve Changkyun'a baktı. Changkyun hemen kaşlarını kaldırdı.
" Bir dakika bir dakika. Ben altta olmam hyung. Ben Im Changkyun. Kimsenin altına girmedim, girmem. "
Minhyuk güldü ve yüzünü daha çok yaklaştırdı.
" Daha önce hiç sevişmediğin için kimsenin altına girmedin bu bir. İkincisi de evet sen altta olacaksın Im Changkyun. "
Changkyun güldü ve sonra birden Minhyuk'u itip tezgahtan aşağı atladı. Minhyuk ona ters ters bakarken o da geri geri yürüyordu.
" Yemek yanıyor diye şey ettim ama pek de şey olmadı sanırım. "
Sonra kendi odasına koşarak kapıyı kapattı Changkyun .
"Yah Changkyun kaçma. Al işte yemek de yandı. "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu mübarek fotoğrafı görünce vööğh ben mutlu oldum başkalarını da mutlu edeyim dedim ve bölüm atasım geldi.
Bays.
