Marinette'in ağızından: okula vardığımda herkes koridorda yılbaşı süsleri ile okulu süslüyordu. Benim geldiğimi gören Alya hemen yanıma gelip "kızım yine geç kaldın. Ama neyse ki çok birşey kaçırmadın" dedi. Bende hala okula bakıyordum. Gözlerimi Alya' ya doğru çevirerek cevap verdim. "Aslında erken kalktım ama anneme yardım ederken saatin nasıl geçtiğini fark etmemişim. Eee neler oldu?"
Alya: ne olacak? Herkes okulu süslüyor görmüyor musun? Hadi gel semde yardım et.
Alya'ya evet anlamında kafamı salladım. Ama ilk önce sınıfa gidip çantamı bırakmam gerek. Koşarak sınıfa gittim. Sınıfta Adrien vardı. Ona şaşkınlık ile bakarken o benim varlığımı hissedip arkasına döndü ve bana baktı.
Adrien: aa.. Merhaba Marinette.
Mari: m-merhaba Adrien. B-burda ne yapıyorsun?
Adrien: yeni geldim. Çantamı bıraktım. Şimdide aşağıya inecem. Seni beklememi ister misin? Birlikte ineriz. Ne dersin??
Mari: t-t-tabii ki. Y-yani sana zahmet olmasın. Eee.. yani i-istersen in tabi. *gergin bir şekilde güler*
Adrien: Hayır sıkıntı olmaz. Beklerim.
Mari: t-tamam.
Yine şapşal gibi kekeledim.. ahh bunu ne zaman durduracağım acaba? Neyse Adrien'ı bekletmemek için hızlı davranmam gerek. Ama olur mu? Yine bir sakarlık yaptım! Offf.! Karlardan dolayı ayağımın altı ıslak. Ee tabi bende kayıp düştüm. Ve yine rezil oldum.
Adrien: ahh... Mari iyi misin?
Mari: *Hayır anlamında başını sallar* pek sayılmaz *istemsizce inler*
Adrien: dur sana yardım edeyim.
Mari: s-saol.♥
Adrien: bişey değil.
Adrien beni kolumdan tutup kaldırdı. Sonra da dikkatlice aşağıya indik. "Dikkatlice"
Adrien'ın ağızından: ah. Marinette'i anlamak biraz zor. Benim yanımda çok tuhaf davranıyor ve sürekli bir sakarlık yapıyor. Acaba ünlüyüm diye mi böyle yoksa başka bir nedeni mi var? aslında çok harika bir kız. Neyse ben bunları düşünürken bir yandan merdivenlerden aşağıya iniyorduk. Neyseki sağ bir şekilde indik. İndiğimizde Alya ve Nino yanımıza geldi.
Nino: dostum nerde kaldınız? Sizi bekliyorduk. Ben Alya ile şu süsü asacağım sizde o sırada ordaki pankartı asarsanız çok iyi olur.
Adrien: tmm.
Alya: hadi nino.
Nino: geldim.
Mari: bu çok büyük. Asabilir miyiz?
Adrien: tabii ki asa- huh? Marinette bir saniye *telefonu çalar*
Mari: tmm.
Adrien Nino'nun yanına gider.
Adrien: Dostum Mari ile asabilir misiniz? Telefonum çalıyor da.
Nino: tabii. Hadi Marinette.
Mari: tmm.
Dikkatlice ikiside merdivenden çıkar pankartın bir yanından Nino bir diğer yanından ise Marinette tutar ve asarlar. Nino hemen iner. Ama Marinette tam inecekken basamağı kaçırır ve ayağı boşluğa gelir. Anifen bir hışımla aşağıya düşer.
Adrien: *telefonda* tmm yani gelemiye- huh? Olamaz!!
Hemen Marinette'e doğru koşar ve onu yakalar.
Mari:aaaaa!! Huh???
Adrien: iyi misin?
Mari: heheh t-tabii s-s-senin s-ayende.*domates olur*
Adrien:*kızarır* tmm.
Matinette Adrien'ın kucağından bir iner ve ona tekrar tekrar teşekkür etmeye başlar. Adrien gerden telefonunu alır ve hala telefon açıktır.
Adrien: alo
......
Adrien: boşver.
......
Adrien: kapatmam gerek. Sonra görüşürüz. * telefonu kapar*
Mari: olamaz yo yo yo *merdiven düşer*
Chhhhkkkk!!!!
Adrien: herkes iyi mi?
Chloe: Adrien! ! Iyi misin?
Adrien: evt. Sen?
Chloe: tabii ki*boynuna sarılır*
Marinette:b-ben çok özür dilerim.
Adrien: Chloe'yi boynundan alır ve Marinette'e doğru yürür. Sorun degil. En azından pasta hala sağlam.
Alix: çok erken konuştun Adrien!
Mari: *kısık bir sesle ve ağlayacak duruma gelmiş bir şekilde* b-ben... çok Üzgünüm. Herşey benim suçum. Çok sakarım.
.....To be Continued. ...