HAYAL KIRIKLIĞI

69 4 1
                                    

Multimedia ; Şimal

Uyandığımda Rüzgar evde değildi. Bişeyler atıştırıp odama çıkmıştım . Hazırlanmayala başladım. Üstümü giyinmiş aşağıya iniyordum. Bugün biraz alışveriş yapsam iyi olacaktı , dün olanlardan sonra kafamı dağıtmak iyi gelecekti. Ayakkabılarımı ayağıma geçirip evden çıkmıştım. Sitenin çıkışına doğru yürürken Rüzgarın arabası gözüme çarptı , yavaş yavaş yanıma geldi ve durdu. Camı yarıya kadar indirmişti.

     - Nereye gidiyorsun? Dedi soğuk bir sesle.

    Arabaya yaklaşıp camına doğru eğildim.

     - Sanane ? Dedim . Dün olanlar aklımdan çıkmıyordu.

     - Atla beraber gezelim , bende çok sıkılıyorum.

Dalga mı geçiyordu benimle!

     - Hayır tek başıma gezicem , sen kendi arkadaşlarınla takıl. Suyun yanına filan git işte .

    Hafif gülümseyerek.

     - Ne o sarı , kıskandın mı ?

    İsterik bir kahkaha attım. Cidden sabrımı zorluyordu.

     - Çok kıskandım . Dedim dalga geçer gibi.

    Gözlerini kısarak bana baktı.

     - Yani ben olsam bende kıskanırdım. Sonuçta Su taş gibi hatun.

    Gözlerimi pörtletmiş Rüzgara bakıyordum. Su mu taş gibiydi? Hı tabi. Yani tamam güzel bir kızdı , dudakları olsun , fiziği olsun , saçları olsun.. Of evet tamam taş gibi kızdı gerçekten.

     - Daldın yine.

- Birşey düşünüyordum. Her neyse Rüzgar seninle gelmeyeceğim yalnız kalmak istiyorum.

    Sesimdeki kararlılığı anlamıştı sanırım. Gözlerindeki duygu pişmalık mıydı? Öyle de olmalıydı zaten . Beni fazla korkutmuştu.

     - Pekala , sen bilirsin. Dedi

Hızla gazlayıp eve doğru sürdü arabasını. Çağırdığım taksi sonunda gelebilmişti. Taksiye bindiğimde yarım yamalak almancamla gideceğim yeri tarif etmiştim.

    Kısa süren yolculuğun sonunda alışveriş merkezinin önünde durmuştuk. Taksiye parasını ödedikten sonra inmiştim. Alışveriş merkezine girdim. Şuan Kölndeki en büyük alışveriş merkezlerinden birindeydim. Yavaşça etrafıma dolanarak mağazalara bakıyordum. H&M yazısını görünce mağazaya girdim. Burayı çok seviyordum , Türkiyeye de açmışlardı. Elbiselerin arasında gezinirken , hoşuma giden birkaç parça kıyafeti elime almıştım. Çalışanlardan biri yanıma gelmişti.

- Yardımcı olabilir miyim?

Çocuğa baktığımda. Buğday tene , benimkilerden biraz daha koyu mavi gözlere sahipti. Saçlarını arkadan hafifçe toplamış , hoş bir görüntüsü vardı.

- Teşekkür ederim kendim hallederim. Dedim çocuğa gülümserken.

- Aradığınız şeyi bulmanıza kolaylık sağlarım. Demişti.

Oldukça kibar bir çocuktu. Ağzımı açmış cevap verecektim ki.

- Ben aradığı şeyi buldum . Sen başkalarıyla ilgilen . Arkamdan gelen ses Rüzgardan başkasının değildi. Ona döndüğümde dik dik çocuğun suratına bakıyordu , çenesi kasılmıştı.

ŞİMAL YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin