Multimedia ; Şimal
Hafif çiseleyen yağmur eşliğinde parkta yürüyordum. 2 gün önce olanlar aklımdan çıkmıyordu. Rüzgarın " huzur gibi " derken ki ses tonu hala kulaklarımda çınlıyordu. Ne yapmaya çalışıyordu , odama gelirken ne düşünüyordu bilmiyordum. Bildiğim tek şey aklımı karıştırmasına izin vermeyeceğimdi. Diğer erkeklere nasılsam , Rüzgara da öyle olacaktım , olmalıydım.
Ayaklarımın ağrıdığını hissettiğimde , önüme gelen ilk banka oturmuştum. Gözüm önümdeki oyun alanında oynayan çocuklara kaymıştı. Yeniden çocuk olmak isterdim. Tek derdim anneme istediğim oyuncağı aldıramayışım olsun , tek korkum karanlıkta uyumak olsun isterdim. Çok güzel bir çocukluk geçirmiştim. Hatırladığım bütün anılarımda mutluydum.- Ne düşünüyorsun kara kara?
Sesin geldiği yöne baktığımda , geçen gece bardaki çocuk olduğunu görmüştüm. Neydi adı.. Hah Bartu.
- Senin ne işin var burda?
- Ne o yeni kız , parkı satın aldında haberimiz mi yok. Dedi gülümserken
Gülümsemek Rüzgar kadar yakışmıyordu Bartuya. Hızla ayağa kalkmıştım. Geldiğim yöne doğru yürümeye başlamıştım. Biri sertçe bileğimi tutunca arkamı döndüm.
- Yanlış insanın yanındasın. Dedi buz gibi çıkan ses tonuyla.
- Anlamadım?
- Yanlış insanlasın diyorum. Rüzgar . Onu tanımıyorsun değil mi?
Ne zırvalıyordu bu gerizekalı.
- Ne saçmalıyorsun sen ? Dedim ters ters bakarak.
- Adın neydi? Dedi
- Şimal. Vurgulayarak söylemiştim.
- Karanlığın yanındasın Şimal. Rüzgar yavaş yavaş senide kendi karanlığına hapsedecek.
Karanlığın yanındasın..
- Cidden senin saçmalıklarını dinleyecek vaktim yok.
- Ne demeye çalıştığımı deli gibi merak ettiğini biliyorum. Ama sabret bunu zamanla kendin göreceksin. Siyah, maviyi yuttuğunda anlayacaksın.
Arkasını döndü ve yavaş adımlarla yürümeye başladı.
Siyah maviyi yuttuğunda mı? Off! Neden herkes kafamı karıştırmak için çaba harcıyordu.
Yani bir insan ne kadar karanlık olabilirdi ki. Tamam insanların saf, temiz olduğunu düşünmüyordum. Evet Rüzgarı da tanımıyordum. Ama bu kadar güzel bakan bir adam ne kadar karanlık olabilirdi?~~~~
Sıcak bir duş bedenime iyi gelmişti. Şortumu altıma geçirip , üzerime bol bir tişört giymiştim. Kendimi yatağa attım.
Kapı zilinin çaldığını duymuştum ve ardından Rüzgarın sesi.. Hızla yataktan kalkıp odamın kapısına gittim. Ne yapıyordum ben ? Şimdi aşağı insem Rüzgar için indiğimi anlayacaklardı. Yani öyle zannedeceklerdi. Tabii canım öyle değil zaten dedi iç sesim. Gözlerimi devirdim. Niye geldi ki acaba? Kendi evi olduğu için olabilir mi Şimal.
Aşağıya inmemeye karar vermiştim. Yeniden yatağa geçip telefonumu elime aldım. Sosyal medyada biraz dolandıktan sonra Aryayı aramaya karar vermiştim.~~~~
Aryayla konuşurken zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştim. Bu kız bana iyi geliyordu. Saate baktığımda 12 olduğunu görmüştüm. Sessizce odamın kapısını açıp merdivenlerden aşağıya bakmıştım. Işıklar kapalıydı , sanırım uyumuşlardı. Rüzgar gitmiş miydi acaba? Yavaş adımlarla aşağı inip mutfağa geçmiştim. Kendime bol şekerli bir kahve yapıp mutfaktan çıktım. Odama uğrayıp yatağımın üzerindeki gereksiz şekilde büyük olan battaniyeyi alıp çatı katına çıktım.
Yere oturduğumda popom üşümüştü ama aldırmadım. Sıcacık kahvemden yudumlarken , kafamı gökyüzüne çevirmiştim. Yıldızlar, harikaydı. Elini uzatsan tutabilecekmiş gibi yakın , bir o kadar da uzaktılar. Gözlerimin odağı gökyüzüyken , yıldız kaymıştı. Buruk şekilde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİMAL YILDIZI
Ficção AdolescenteBazen de yıldızlar bakar , insanlar kayar hayatımızdan.