BİLİNMEYEN GERÇEK

54 2 0
                                    

     Multimedia ; Rüzgar

        RÜZGAR'DAN
   
   Suratıma atılan soğuk suyla yerimden sıçradım .

     - Ne halt ediyorsun Cenk!

    Elindeki bardağı masaya koyup yanıma oturdu .

     - Asıl sen ne halt ediyorsun? Dün gece eve geldiğinde zil zurna sarhoştun. Sorun ne Rüzgar ?

    Dün gece .. Evet yeni yeni hatırlamaya başlıyordum . Dün Şimalle kavga etmiştik. Onu öpmek istemiştim ve olanlar olmuştu işte . Hızlıca ceketimi alıp evden çıktım. Şimali görmem gerekiyordu. Arabama binip fazla uzakta olmayan evimin yolunu tutmuştum .
    Siteye girdiğimde Şimal evden çıkıyordu.

     - Nereye gidiyorsun ?

    Yanıma doğru geldi ve o mavi gözlerini gözlerime dikti.

     - Sanane !

    Harika , tam da Şimalden beklediğim bir cevaptı .

     - Atla beraber gezelim . Dedim sırıtırken.

    Gözlerini devirdi ve yanımdan uzaklaştı . Bende arabayı eve doğru sürdüm . Gözüm Şimaldeydi sitenin kapısında bekliyordu . Bir kaç dakika sonra taksi geldi ve taksiye bindi. E tabi bende peşlerinden gidecektim.

    Alışveriş merkezi mi ? Gerçekten mi. Arabayı biraz uzağa park ettim ve içeri girdim. Kapalı alanlardan pek hoşlanmıyordum. Bu kadınlar buralara gelip akşama kadar nasıl durabiliyorlar anlam veremiyordum.

    Şimalin bir mağazaya girdiğini görünce adımlarımı hızlandırdım . İçeri girerken vitrinde mankenin üzerinde ki beyaz elbise dikkatimi çekmişti . Sade ve oldukça hoş bir elbiseydi . Etrafıma bakınırken Şimal görüş açıma girmişti . Görevli hemen başına üşüşmüştü kızın . Yanlarına yaklaştığımda Şimalin çocuğa teşekkür ederim kendim hallederim dediğini duymuştum. Bu çocuk fazla ısrarcıydı . Hadi ama birini dövecek günümde değildim . Daha fazla dikilmeyip yanlarına gittim ve o güzel sohbetlerini böldüm.

    Şimal beni görünce gözleri büyüdü ve ağzı aralandı. Evet sanırım şuan bana bağıracaktı.

     - Ne işin var senin burda ! Beni mi takip ediyorsun sen ?

    Demiştim dimi. Sorusuna cevap vermeyip beyaz elbiseyi ona uzattım .

     - Sana yakışacak , dener misin ?

    Cidden mi . Dener misin mi . Ağzımla beynim arasında bir sorun olmalı. Denemesi için Şimali ikna etmiştim . Birkaç dakika sonra kabinden çıkmıştı .

     - Denedin mi ?

     - Evet ama beğenmedim , tarzım değil.

    Beğenmedin mi. Hadi ama elbise çok seksi ve onu ben seçtim tabiki de beğendin . Israrcı olmayacaktım . Kafamı sallayıp mağazadan çıktım.

    Şimalle birşeyler yiyip gereksiz sohbetler etmiştik. Gereksiz olmasının sebebi bana sürekli Bartu hakkında sorular soruyor olmasıydı.
                                     
                               
    Şimali eve bıraktıktan sonra alışveriş merkezine geri dönüp elbiseyi almıştım. Bu ona gerçekten yakışacaktı. Yeniden evin yolunu tuttum . Arabayı park ettikten sonra eve girdim fazla sessizdi . Hizmetlilerden birini çağırıp elimdeki kutuyu Şimale götürmesini ve benim verdiğimi söylememesini istemiştim. Tam evden çıkacakken telefonum çalmaya başladı.

     - Efendim baba ?

     - Nasılsın oğlum , Şimal nasıl bir sıkıntı var mı ?

     - İyiyiz ikinizde. Merak etmeyin . Birşey mi oldu ?

     - Çalışma odamda dava dosyalarının arasında bir dosya var Rüzgar , Murat Öztürk ile ilgili . Onu bulup beni arar mısın ?

     - Tamam .

    Telefonu kapatıp babamın odasına çıktım. Saçma sapan bir sürü dosya vardı . Nerden bulucaktım ki ya . Çalışma masasının çekmecesini açtım içindeki dosyaları karıştırdım . Burada değildi. Dolabın içindeki çekmecelere bakmaya başladım . Çekmecenin biri açılmamak için direniyordu resmen . Biraz daha güç kullanıp açtım . Çekmecenin arkasına bir kutu sıkışmıştı . Kutuyu alıp içini açtığımda bir kaç resim ve yüzük olduğunu görmüştüm. Bu da neyin nesiydi böyle . Üstte duran resmi elime aldım . Güzel bir kadının resmiydi . Eski olduğu belliydi . Diğer resmi gördüğümde neye uğradığımı şaşırmıştım. Resimdeki adam babamdı . O kadınla sarılıyorlardı . Ve tuhaf olan şey bunun bir düğün fotoğrafı olmasıydı . Tüm bunların anlamı neydi ?
    Kutudaki yüzüğü alıp içine baktığımda Sevim yazdığını görmüştüm. Cidden aklım almıyordu. Hepsini kutuya koyup evden çıkmıştım . Nereye gideceğimi bilmiyordum . Kime anlatıp kimden akıl alacağım konusunda en ufak fikrim yoktu . Cenki aradığımda Suyun evinde olduklarını öğrenmiştim. Gideceğim yer belli olmuştu.

                                     ~~~

     - Ne yani baban başkasıyla mı evliydi?

    Yüzümü Suya döndüm.

     - Bilmiyorum Su . Babam benden böyle birşeyi saklamaz . Bu mümkün değil , olamaz.

     - Başka bir açıklaması yok bunların kardeşim .

    Cenk haklıydı . Başka bir açıklaması , bir anlamı olamazdı.
    Viski bardağını masaya koyup yerimden kalktım. Sıcak bir duş alsam iyi olacaktı . Belki biraz kendime gelirdim.

            SU'DAN

    Rüzgar kötü durumdaydı . Onu bu şekilde görmek canımı çok yakıyordu . Onun için birşeyler yapmak istiyordum ama elimden gelen hiçbir şey yoktu.
    Rüzgarın telefonu çalmaya başlamıştı gidip baktığımda arayanın Şimal olduğunu gördüm.

     - Nerdesin Rüzgar ? Bir saattir ağaç oldum resmen !

     - Şimal canım Rüzgar duşta şu an. Seninle mi bul...

    Telefonun suratıma kapanmasıyla sözümde yarım kalmıştı . Derdi neydi bunun. Şimal iyi bir kıza benziyordu. Fakat onda beni rahatsız eden birşeyler vardı . Rüzgara fazla yakın olmasını istemiyordum.





       *** Arkadaşlar uzun bir aradan sonra kitabımın yeni bölümünü yayınladım. Umarım beğenmişsinizdir . Düşünceleriniz hakkında yorum yaparsanız çok sevinirim :) ***

ŞİMAL YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin