BAŞLANGIÇ

45 5 0
                                    

Multimedia ; Rüzgar

Gözlerimin acısı beni uyandırmaya yetmişti. Dün gece direnmeme rağmen ne kadar ağladığımı hatırlamıyordum. Kendim uyanmaya , evin sessizliğine alışamamıştım. Teyzem ısrarla onunla kalmamı istemişti ama ben kabul etmemiştim. Benim evim burasıydı. Annem ve babamla yaşadığımız anılar buradaydı.
Bugün burdaki hayatımdan bir süreliğine kopacaktım. Öğleden sonra uçağım vardı. Volkan amca herşeyi hallettiğini söylemişti. Yavaş yavaş hazırlanmam gerekiyordu. Saate baktığımda 9 buçuk olduğunu gördüm. Hızlıca duş aldım. Dün geceden hazır olan bavulumu kapıya indirdim. Üstüme eşofman giydim , evimle vedalaşıp çıktım.

Havaalanına teyzem bırakmıştı. Pasaporttan geçerken hiçbir sorun yaşamamıştım. Ve evet uçağa binme zamanım gelmişti.

3 saat süren yolculuktan sonra uçaktan inmiştim. Burası ne kadar soğuktu böyle. Almanyaya en son küçükken gelmiştim , babamlarla beraber Eren amcanın yanına gelmiştik. O zamandan beri de onları görmemiştim. İyi insanlar olduklarını biliyordum , babam kolay kolay kimseye güvenmezdi zaten.
Düsseldorf havaalanındaydım. Etrafıma bakındım fakat ne tanıdık bir yüz ne de beni bekleyen biri varmış gibi durmuyordu.
Havaalanının dışına çıktığımda , elinde benim adımın yazılı olduğu kağıdı tutan , orta yaşlarında bir adam gördüm. Hızlı adımlarla yanına gittim çünkü hava çok soğuktu , bir an önce arabaya binmeliydim.

- Şimal Hanım?

Adama zorla da olsa gülümsedim.

- Evet , benim.

- Alıyım efendim bavulunuzu , araba hemen şurada.

Şöför bavulumu alıp bagaja yerleştirdi , sonra kapımı açtı. Utanmıştım çünkü ben böyle şeyleri sevmezdim , adam babam yaşındaydı ve benim kapımı açıyordu. Teşekkür ettikten sonra arabaya bindim. Sıcak hava dalgaları direk vücuduma hükmetmişti.
Kısa sayılabilecek bir yolculuktan sonra , yaşayacağım eve gelmiştik. Burası çok kalabalıktı , şöförden ögrendiğim kadarıyla şuan Kölndeydim . Almanyanın en kalabalık yerlerinden birisiymiş. Özel güvenlik arabanın girmesi için kapıyı açtı. Burası büyük bir siteydi . Yan yana dizilmiş müstakil evler vardı. Bir evin önünde durduğumuzda geldiğimizi anlamıştım.
Kapıda bekleyen kişi Eren amca olmalıydı.

- Şimal , hoşgeldin kızım. Ne kadar büyümüşsün sen böyle.

Kollarını açtığı için sarılmak zorunda kalmıştım.

- Hoşbuldum Eren amca .

Adam babamdan birkaç yaş küçük gösteriyordu. Gözlerinin altında oluşan şişlikler , ya uykusuz kaldığının ya da aileme üzüldüğünün göstergesiydi.

- Gel kızım içeri geçelim , Aysel teyzen senin için çok güzel yemekler hazırlattı , umarım açsındır.

Eren amcayla beraber eve girmiştim. Gri ve beyazın hakim olduğu salon , insanın içini ferahlatıyordu sanki. Mutfak salona açılıyordu. Duvarlarda çok fazla tablo vardı. El yapımı oldukları belliydi ve salona ayrı bir hava katıyordu.

- Bavulunu odana çıkarttırdım kızım. Yemekten sonra istersen dinlenirsin biraz. 2.katta soldan ilk oda senin odan. Biz içini yeniden düzenledik ama beğenmediğin birşey olursa hallederiz.

- Teşekkür ederim Eren amca . Zahmet etmişsiniz.

Gülümsedi.

- Şimal , hoşgeldin yavrum.
Arkamdan gelen sese dönüp baktığımda , çok güzel bir kadınla karşılaştım. Omuzlarının biraz aşağısında biten , gri saçları vardı. Özellikle boyatmıştı galiba. Çakır gibi gözleri ışıl ışıldı. Salonun lambası bembeyaz tenine perde olmuştu.

- Nasıl güzelleşmişsin sen. Tıpkı Sudenin gençliğine benziyorsun.

Yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı. Anne şevkati gibiydi kolları. Daha fazla bu şekilde kalırsam gözlerim bana ihanet edicekti ve bundan çok hoşlanıyorlardı.

ŞİMAL YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin