1

5.4K 356 28
                                    

Beni nasıl parçaladığını görebiliyor musun, Penelope?
Hayır, görsen böyle yapmazsın demek istiyorum.

Oysaki,
hayır, tam olarak böyle yapardın.

Baban Ağustosun üçüncü cumartesi günü elinde tuttuğu sivilce kreminle, "Seni bunlar bile kurtaramaz," derken endişeli ya da ilgili değildi, Penelope, baban sadece elli kağıt verdiği kremin yüzünde bir halt değiştir(e)memesine kızıyordu.

Elli kağıt, Penelope, elli.

Senin yerinde olsaydım, baban Chivas Regal'inin dibinde kalan son birkaç yudumu içerken, "Baba," derdim "viski yetmiş beş kağıt."

Belki bir tokat yerdim,
belki bir(kaç) hakaret.

Ama Penelope, beyaz dişli Penelope,
ne gurursuzluğunun verdiği mide bulantısı ve ekşi bir yüz;
ne de senin yerinde olmak kadar acıtırdı.

İster ahmak, ister hayırsız ya da en olası ihtimalle serseri de bana Penelope;
hepsini alnıma yazıp gezebilirim, sen yine de beni göremezsin.
Yedi numarayı zorlayacak gözlerin mi sanıyorsun sorunu?
işte Penelope, tam da bu.

mide bulandırana kadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin