3

1.9K 238 23
                                    

Kan tahlillerin de yüzünden anlasa da  susacak olan o eczacı da bunları söylemeyecekler diye söylüyorum;

senin elli beş gramaj B vitaminine ihtiyacın yok, gliserine batırdığın boraks kristallerini kokladığın sürece üç kaşık Atarax'a da ihtiyacın yok.

Senin sabah dörde karşı nabzını ölçmeye ihtiyacın var,
dakikada en fazla doksan kez atması gereken kalbinin doksan iki kez attığını göreceksin.

Yaşadığın sekiz milyon dört yüz dört bin dokuz yüz altmış dört dakikanın her birinde kalbin inadına iki kez fazladan attı.
Ben hepsini dinledim, Penelope,
doyumsuz kalp atışlarını da, babanın sana "Hayatımı mahvettin," deyişini de. Annenin ölüm sonetinde, Penelope, yüzüne tükürmek ayıp olmasaydı deyişini de dinledim.

Yeni yılın ilk dakikalarında nihayet klozetten kıçını kaldırıp çatıya çıktığında atlarsın sanmıştım, atlamanı dilemiştim.
Sen ise çığlık attın,
altı saniye— bu rekorundu.

Kalbin doyumsuzca atadursun Penelope,
ad nauseam;
mide bulandırana kadar,
ben dinlerim.

mide bulandırana kadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin