Yaşamayı seviyorsanız, martıların size günaydın demesine gerek yoktur. Kabul ediyorum ki bu konuda şanslıydım. Odama giren o deniz kokusu..
Bir güne daha başlamıştım.
"Günaydın! Of şu güzelim günde ne kokusu eksik biliyor musunuz?"
Kardeşim odasından "Boook" diye anırmasını saymazsak her şey marjinaldi.
"Hayır salakçığım, portakal!" Öğlen yapacağım reçeller için fazladan birkaç tane daha gerekiyordu.
"Al işte..."
Saçımı dağınık bir topuz yapıp, kendimi dışarı bıraktım.
Mehmet abinin evinin yolunu tutmuş, sıcaklığın arasından eriyip gidecektim neredeyse, kaç dereceydi 50-60 falan mı?
Bahçesindeki küçüklüğümü süsleyen o gıcırdayan kapının kolunu zorlasam da açılmıştı.
Ortalığı gözümden süzüp, hızlı adımlarla işaretlediğim ağacı arıyordum.
Kimse yoktu..Portakala bakıp, acaba bir portakal olarak doğsaydım, hangi ülkede yaşardım diye düşündüm. Galiba sıcaktan bunamıştım. Kendi kendime güldüm.
Süslü ve güzel hayallerimin arasına bir çeşme sesi gelmişti sanki.. Ne olduğunu anlamaya çalışarak, etrafı süzdüm.
Lafımı geri alıyorum. Galiba ne zaman bir çeşme sesi duysanız aşağıya bakıp, siyah kapüşonlu birinin bulunduğunuz ağaca işiyor mu diye bakmayı unutmayın. Çünkü bu angut işiyordu.
Kafasına portakal atıp, "Kolay gelsin ya!"
Hayret içinde bana bakmıştı. "Lan ses versene ordayım diye!"
Hızlıca giysisini toparlamıştı.buraya işemem garipte, senin ağaçta oturmuş portakalla konuşman normal galiba." Böyle yere sıçayım ama ya."
"Sanane sen kimsin ya? Ne işiyorsun milletin ağacına?" "Ayrıca beğenmiyorsan nereden geldiysen dönsene oraya?!"
Son lafımdan sonra gergin suratına bulutlar inmiş gibiydi, kaşları inmişti."Kim var orada?" "Aslı, sen misin?"
Aha sıçmıştım. Mehmet abinin sesiydi.Kendimi birden bırakmıştım. Nereye düşeceğimi bile hesaplayamadan ağacın dalından serbest bırakmıştım.
Ama güzel olan ki, kendimi sertçe belimden tutan, o zifiri siyah gözlü çocuğun kollarında bulmuştum.
Yüzünü görmeseydim de o ağaçta kalsaydım be.Çünkü gözleri, ilerde dökeceğim yaşların aynası gibiydi.
Devamı +10 da..
İlk bölüm olduğu için bu sahneyi esas aldım. Sonraki bölümlerde sadece kendi kurgum üzerine olacak. Hikaye genellikle Ateş ve Aslı'nın üzerine. Çok seveceğiniz olaylar olacağına da inanıyorum. Diğer bölümleri çok daha uzun yazacağım. İlk hikayem olduğu için biraz kendimi denemekte istedim. Umarım hikayeyi beğenirsiniz. Sizleri seviyorummmmm....💕

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Masalı (wattys 2017)
Fanfiction"Bak ben senin çevrendeki kızı saymıyorum, insan gibi bile değilim. Anladın mı? Sen düştüğünde, yanına gelecek, gözünün içine bakacak insanlar, dudağının kırpıntısına kadar izleyen o kız. Peki ben düştüğümde ne olacak? Güldü. Komik bulmaktan çok, z...