İki gün önceki geceden sonra, o herifin babası özür dilemek için sabahtan akşama kadar Faryalı ve benim telefonlarımı aramaktan bıkmamıştı. Sadece Ateş'te değil, herkesin resmen sinirden gözü dönmüştü. Neyseki o berbat geceyi atlatmıştım.
İçerisi yanıyordu, salonu havalandırmak için pencereyi biraz havalandırdım.
Saat 9'u biraz geçiyordu, babam bu geceyi adalarda yolcu taşımak için geçireceği için, evde yalnızdım.
Bizimkilere ve Ateş'e söylememiştim çünkü ,o geceden sonra muhtemelen beni otelde tutup, orada yatıracaklardı ve o geceden sonra istediğim son şeydi.
Tek kolumla ne kadar zor mısır patlatabilsem de, becerebilmiştim. Büyük bir kaseyi alıp, salondaki kanepeye uzandım.
Bugün biraz kalori kasacaktım, muhtemelen yedikten sonra, 'tek ömürlük hayat boşver' gibisinden cümlelerle, kendimi bir şekilde vicdan azabından kurtarıp, motive ederdim. O yüzden yemeye devam.
Bir saattir saçma sapan yarışmalara dalmıştım. İnsan saçma diyor ama anlamsız bir şekilde izliyordu işte.
Arkadan birinin, kaseyi almasıyla ruh sağlığım ve sesim gayet normal düzeydeydi. Çünkü çığlığı basmıştım.
Ağzımı kapatıp,
"Kızım, sakin! Benim lan Ateş!" Şerefsiz ya. Ayağa kalktım, kalbimin ritmini tahmin bile edemiyordum.
"Ateş, Allah belanı versin!"
"Bir dahakine pencereni açık bırakma, güzelim. Uyuyan bir kız bir erkek için cezbedici olabilir ama değil mi?" Hayvan birde dikizlemiştir bu.
"Herkes senin gibi fesat olmadığı için!"
"O geceyi hatırlatmama gerek yok diye umuyorum." İmalı bir şekilde söylediği apaçıktı.
Dikkat ettiğim bir şeyde üstündeki tişört ve altındaki spor şortuydu.
"Hayırdır, pijama partisi falan mı vereceğiz de benim mi haberim yok?" Diye göz ucuyla üstündekileri gösterdim.
Kanepe oturup, mısırıma el koymuştu.
"Evet canım pijama partisi için geldim, bana yastık şov yapar mısın? Filmdekiler çok seksi oluyordu çünkü."
Yakınımda duran en sert yastığı alıp kafasına geçirmem bir olmuştu,
"Al sana şov, yalnız bu filmdeki yastıklara da benzemez."
"Evet bildiğin babaanne yastığı, kafamı yaracak sertlikte, çek şunu Aslı. Ayrıca bu geceyi yalnız geçirceğini neden söylemedin?"
"Kafamı dinlemek istedim oldu mu?" Şuan ki duruşu o kadar rahattı ki sanki ev sahipi o gibi bütün kanepeyi kaplamıştı.
"Zaten burada uyuyacağım."
"Saçmalama, Ateş."
"Lan gerizekalı, seni nasıl bırakayım? Tamam uzatma da uzan şuraya filmimi bölüyorsun."
Kanepenin en dibine kayıp, bi yanına bir de uzanmayacak mısın sorusunca bana bakmıştı.
Sırıtmıştım. Yemin ederim ruh hastasıydı. "İyi, kay."
Yanına uzanmıştım, o kadar huzurluydu ki. Saatlerce öyle uzanıp, hem sohbet ediyor hemde film izliyorduk.
Bazen uyumadan önce herkesin paranoyaklaştığı o kısa dakikalar olur ya, yok gölgelere odaklanmalar, herkesten sonra uyumanın verdiği o güvensizlik..
Ama şu bi gerçekti ki, hayatımdaki en huzurlu uykuya, belimdeki sarılan kollarının sayesinde dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodrum Masalı (wattys 2017)
Fanfiction"Bak ben senin çevrendeki kızı saymıyorum, insan gibi bile değilim. Anladın mı? Sen düştüğünde, yanına gelecek, gözünün içine bakacak insanlar, dudağının kırpıntısına kadar izleyen o kız. Peki ben düştüğümde ne olacak? Güldü. Komik bulmaktan çok, z...