DÖNÜŞÜM

21 2 3
                                    

Karnımdaki yüksek dozda olan ağrıyla uyandım. Ağrı git gide büyüyor ve sancılara dönüşerek beni bağırtıyordu. Bacaklarıma kramplar giriyor, kollarım uyuşuyor, başım dönüyordu. Çığlıklarım odada yankılenırken toz pembe rengindeki saten çarşafımı sıkıyordum. Beyaz ve toz pembelerin hakim olduğu odam oldukça şirindi. Büyük çift kişilik yatağımın hemen yanındaki komidine baktım. Telefonuma uzanmaya çalıştım ama birkaç hareket etmemde ağrılarım arttı.

"Babaaa! Ahhh... " diye çığlık attım. Zaten küçükkende herkes 'anne' diye ağlarken ben 'baba' diye ağlamıştım. Hep bi anormallik vardı zaten bende. Hep bi babaya düşkünlük.

Hızla içeri giren babama bakarak ağlamaya başladım. Yanaklarım ıslanıyor ve hıçkırıklara boğuluyordum.  Artık yerimden kalkamıyordum. Kulaklarım çınlamaya başladığında babam başımı tutup defalarca öptü. Kırmızı stilettolarıyla hızla içeri giren anneme baktım. Bugün ablam bi arkadaşında kalıcı için yoktu. Halbuki o olsa daha iyi hissederdim. Bana karşı farklı bi enerjisi vardı. Hep bana huzur veren...

Annem camdan dışarı bakıp kafasını babama doğru salladı. Babamda ona karşılık verdi. Bildikleri birşey vardı. Zaten onlar yüzünden bütün imkansız şeyleri yaşamıştım..

"Bak Victoria sen güçlü bir kızsın buna dayanabilirsin. Bugün Dolunay var ve sen dönüşeceksin. Sürüne dönüş emrini ilk bugün vereceğin için bu kadar acı çekiyorsun. Şimdi annenle ormana doğru gideceksiniz ve o sana herşeyi anlatcak." yanağımı öptü. Bana bakmaya devam edince "Baba.- bu çok fazla... ıhmm ahhh. Kemiklerim sızlıyor, kollarım uyuşuyor, bacaklarıma kramplar giriyor, karnımdaki sancı ve baş dönmemde ayrı. Dayanamiycam..-" ağrımı bastırmaya çalışarak karnıma elimle baskı uyguluyordum.

"Şşş! Sen benim kızımsın. Buna katlanabilirsin. Senin emrinde olan kurtların emrine ihtiyacı var. Eğer emri vermezsen acı içinde ölecekler. "

Duyduklarım karşısında biraz tuhaf hissetmiştim. Kim bilir kaç kişi vardı? Bu emri nasıl verecektim? Ben emri vermezsem neden ölecekti hepsi? Kafamı sallayıp babama tutundum. Nasıl olsa annem herşeyi anlatırdı. Ayağa kalmaya çalışınca babam kollarımdan tutup destekledi. Ağrım çok fazlaydı ama dayanabilirim. Ben babamın kızıyım.

Annem koluma girip merdivenlerden inmeye başladık. Vücudum alev gibiydi. Ağrılarıma rağmen büyük bir güç hissediyordum kendimde. Annem altındaki mini kot şort ve üstündeki kırmızı askılı atletiyle hoş duruyordu. Fiziği mükemmel bi annem var. Ego kasmayı bırakıp babama tutunup annemi izlemeye başladım. Topuz yaptığı sarı saçları ona çok yakışmıştı. Ayağındaki stiletttoları çıkarıp parmak arası mantar terliklerini giydi. Hava çok sıcaktı ve benim vücudumdaki sıcaklıkta doruktaydı. Tepeden bağladığım siyah saçlarım, altımdaki kot şort, siyah askılı atletimle tıpkı annem gibiydim. Kırmızı ve siyah.

Babam ayağıma eğilerek parmak arası siyah terliklerimi giydirmeye başladı. Giydiğimde yanağımdan öpüp anneme tutunmamı sağladı. Annem yanağımdan öpüp tek kolunu belime sardı. Bende onun omzuna kolumu atarak evden çıktık.

Ormana girdiğimizde konuşmaya başladı. Beynimde çığlıklar atılıyordu. Yankılanarak dönen sese odaklandım. 'Dönüş'...

Bu tiz ses beni çıldıracakmış gibi yapıyordu. Annem durumu anlamış gibi yüzünü buruşturdu. Dizlerimin üstüne düşüp yerdeki toprağı sıkıp çığlık attım. Canım acıyordu. Oldukça fazla. "Bebeğim kendini bırakma. Kitaplardan okuduğum kadarıyla acını anlıyorum. Bu acıyı biz kaldıramayız ama sen oldukça güçlüsün. Senin Şuan ki yaşadığın doğum sancısının 10 katı kadar. Ne demek istediğimi anne olunca anliycaksın. Şimdi dönüş emri vermen gerekiyor. Gözlerini kapa ve odaklan sana zaten yolunu gösteren olacak." ağrımın geçmesi için annemin dediklerini yapmaya başladım. Gözlerimi kapadım ve odaklandım. Her taraf simsiyahtı. Bekliyordum ama değışen birsey yoktu.

Karanlık VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin