deneme

56 4 12
                                    

gözlerini tembelce kırpıştırdı ve etrafına bakındı. oda her zamanki gibi lale kokuyordu. yırttığı duvar kağıtları, sigarasını söndürmek için kullandığı pencere kenarları ve geçen gün parçaladığı ve hala hafif kanlı olan aynası. nöbetlerinin birinde, -komşuları onu yerde baygın bulmadan önce-, parçaladığı antika resme baktı ve hangi gereksiz açık arttırmadan aldığını hatırlamaya çalıştı. elindeki yıllanmış şarap buna yardımcı olmuyordu. yavaş bir yudumun hazzını yaşarken düşündü, nerede hata yapmıştı?
düşüncelerinin arasında dolaşırken, yorgun ve kan çanağına dönmüş kahve gözleri saate kaydı.
üç saatte etki gösteren ilaçlarını içeli iki saat kadar olmuştu.
hayatının son bir saatini nasıl geçirebileceğini düşündü.

mektuplarını bitirdiğinde daha sadece on beş dakika geçmişti. çok şaşırmadı. sadece iki mektup yazmıştı. biri şu an hollywood'da olan ablasınaydı. bir hayal kırıklığı olduğu için özür diliyordu. muhtemelen ablası bunu okumayacaktı bile ama olsundu. insanlar bunu yapmaz mıydı? not bırakmazlar mıydı? bu teorisini doğrulayabilecek kadar insan tanımıyordu. aslında hiç insan tanımıyordu. hepsi modern dünya robotlarına dönüşmüş yabancılardı. heh, yabancılar.
ikinci mektup ise kendisinden nefret eden yan komşusunaydı. kaloriferinin arkasında yaşayan kediye bakmasını rica ediyordu.
tekrar saate baktı.
bu hayatının en uzun saati olacaktı.

----

cesedi ölümünden 3 gün sonra, yan komşunun kokudan şikayetçi olması sonucu bulundu.

ablası mektubu asla okumadı.

komşusu mektubu okuduğunda ise kedi çoktan ölmüştü.

----

bilmiyorum. sadece yazdım

isimsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin