bornozum nerede?
bornozum kayıp. yok. günlerdir arıyorum, yok. yer yarıldı içine girdi.
hem, bir insan bornozunu nasıl kaybeder ki? nereye gitmiş olabilir?
geçen gece evime girenler mi götürdüler bornozumu?
evime, kafama, içime girenler.
sürekli misafirlerim.
kırmızı boynuzlu, yeşil derili, çirkin mi çirkinler. bazen hemen gidiyorlar. bazen ise hiç gitmeyecekler zannediyorum.
misafirlerim arasında geçmişten kimseler de var. her geldiklerinde ölüp sonraki gelişlerinde diriliyorlar.
hep benimle konuşuyorlar. bana yapmam gerekenleri söylüyorlar. keşke sussalar diyorum. ama öyle zamanlar oluyor ki onların sarf ettikleri kelimelere muhtaç, sürünerek geçiriyorum günlerimi.
kulağıma fısıldıyorlar. ses çıkarmayı sevmezler. bir fısıltı nasıl bu kadar kulak tırmalayıcı, bu kadar rahatsız edici, bu kadar bunaltıcı olabilir böyle zamanlarda anlıyorum.
evimdeki küçük toplanma sonrası ara sıra sokakta görüyorum onları.
beni arabaların önüne atmaya çalıştıkları oluyor. aralarında bir oyun işte.
ve sonra gidiyorlar.
ya da...
hayır, hayır bu doğru değil. gitmiyorlar. en küçük izlerininin bile retinamdan silindiğini düşündüğüm anlarda kafamın en derin çukurunda vızıltılarını duyuyorum. seslerini söküp atasım, kafamı duvarlara vurasım geliyor.
ama yapmıyorum. yapamam.
itiraf etmek istemesem de onlara ihtiyacım var.
bunu söylediğimden onlara bahsetmek yok, tamam mı?
çeşitli şekillerde karşılaşıyorum onlarla. bazen toz bazen hap bazen iğne. her seferinde ayrı bir etki, ayrı bir gece.
duşa girmem lazım, insan içine çıkacağım.
adım önüne adım, adım önüne adım; nefes al, nefes ver, gözünü kırp ve tekrar adım at.
ve işte oldu, banyonun önündeyim.
duşa gireceğim, üzerimdekileri çıkarıyorum. çıplak vücudumu aynaya göstermemeye dikkat ediyorum çünkü orada beni izleyenler var.
duşa giriyorum, kıyafetlerim yerde. tenimden aşağı akan yaşlara gözümden akanlar da katılıyor. bir süre saçıma ve vücuduma kimyasallar boşaltıp duruyorum. yeterince temizlendiğimi hissediyorum ve durulanıyorum.
duştan çıkıyorum, vücudumdan akan sular yerleri sırılsıklam ediyor. her yer ıslak.
askıya uzanıyorum.
bir dakika.
bornozum nerede?
