4- "Zamanında Anıları Vardır"

4.9K 164 7
                                    


Odadan hızla ayrılan Tuna, yaklaşık 2 saattir yanıma hiç  gelmemişti ve bende odamın kapısını kapadıktan sonra üzerimdeki kot ve kazağı eşofmanla değiştirmiştim. Gri tişörtüm ve siyah eşofman altı tam bedenime göreydi. Saçlarımı toplayıp sağı solu kurcaladım fakat eskiye dair hiçbir şey göremedim. Yatak örtüsünü sıyırıp içine girdim ve başım yastığa değer değmez irkildim. Karanlık göz kapaklarımın altında bir çift yeşil göz belirmesi bence normal değildi. Kafamı olumsuz anlamda salladım ama buna rağmen gözlerimi açtım. Pencerenin üzerindeki krem rengi perde ve güneşlik çekiliydi. Nedense ruhumu boğuyordu burası. "Saçmalama Hazel." diye mırıldandım kendi kendime. Tunayı düşünmeye başladım. Çünkü düşünecek başka bir şeyim yoktu ki! Geçmişimin tek gölgesi oydu ve o da olmasaydı ne yapacağımı gerçekten merak ediyordum. Kapı tıklatılınca hemen doğruldum ve "Gir." dedim. Birkaç saniye sonra odaya Tuna girdi. O da üzerini koyu renk bir eşofmanla değiştirmişti. Takım elbisesiz olunca çok daha genç görünüyordu ama takım elbiseli daha karizmaydı ve bunu fark etmemem için kör olmam gerekirdi. "Hazel?" deyince ona doğru döndü bakışlarım. O ise soru işareti dolu bir yüzle bakıyordu bana. Kahretsin. Bana bir şey sormuştu ve ben kaçırmıştım. "Efendim?" dedim kurtarmaya çalışırken. "Yemeğe iner misin yoksa buraya mı getireyim?" diye sordu bıkkınca. "Ha, bende seni deniyordum, cümleni tekrarlayabiliyor musun diye yani..." diye gerçekten berbat bir girişimde bulundum, Tunaysa sadece kaşını kaldırmakla yetindi. "Gelirim şimdi." dedim üzerimdeki örtüyü kaldırırken. Kafasını olumlu anlamda salladı ve odadan çıktı.Kendi kendime söylenerek indim merdivenleri ve bir köşeyi döndükten sonra karşıma, yemek masasının en başında oturan bir Tuna çıktı. "Afiyet olsun." diyerek benim için ayrılmış yere doğru yürümeye başladım. Benim için ayrılmış olan yer, Tuna'nın tam karşısındaki baş köşeydi. Karşılıklı otururken çatalına aldığı bir patates kızartmasını ağzına atmadan önce "Otur." dedi. Zaten oturacaktım ki ben, ne diye emir veriyordu? Kendime kızdım. Sadece beni düşünüyordu. Tabağıma masadaki yiyeceklerden bir kısmını alıp iştahla yedim. Kendimi günlerce yemek yememiş gibi hissediyordum. Önümdeki tabağı çabucak bitirmiştim lakin hala açtım ve Tuna bana kaşlarını kaldırarak baktığı için kendimi dizginlemek zorunda kaldım. Lanet olsun! Çok açtım."Yemeğine devam et." dedi Bay Karizma. Ona kaşlarımı çatmak ve bana emir vermemesi gerektiğini söylemek isterdim ancak şuan felaket derecede açtım, bu yüzden sorgulamadan masadaki yemeklerden biraz daha doldurdum tabağıma. Onları bu sefer daha yavaşça yerken Tuna'nın neden beni izlediğine anlam veremiyordum. Yeşil gözleri bir şahin edasıyla, hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan izliyordu. Çatalıma aldığım patetesi, tabağıma itip bende diktim gözlerimi onun gözlerine. "Neden bana bakıyorsun?" diye sordum, sorumla bir an afallamış gibi oldu ve elindeki şarap bardağını usulca masaya bırakırken gözleri gözlerimi deler gibiydi. "Neden bakmayayım?" diye sorunca kaşlarım çatıldı. Güzel yüzünde en ufak bir mimik barındırmaksızın bakıyordu ve bu sinirlerimi bozuyordu! "Çünkü sen beni dikkatle izlerken rahat rahat yemek yiyemem! Daha önce de böyleysen neden burada kalmaya devam ettiğimi anlayamam!" Hızlı hızlı solurken söylediğim cümle gözlerinin kararmasına neden olmuştu. Sakince ayağa kalktı ve yanıma geldi. Bir elini masanın üzerine diğer elini ise sandalyemin yaslanma kısmına koydu. Bana yanan gözlerle bakarken sıraladı cümlesini. "Burada kalıyorsun; çünkü hiçkimsen yok. Tek bir kişi bile. Ben varım. Sadece ben. Eğer o piç herif seni öldürseydi, arkandan üzülen ben olacaktım. Sadece ben. Sen yalnızsın. Bu hayatta birtek ben varım yanında. Ve sen bana muhtaçsın. Ayrıca... Sakın bir daha bana bağırma." Gözlerim söylediği cümlelerin etkisiyle hızla yaşarırken aynı zamanda cümlelerin doğruluğu içinde ağlıyordu. Sakin cümlelerinin altında bir bomba vardı ve üzerimde patlatmak istercesine son cümlesini söyledi. "Ben ne diyorsam yapmak zorundasın." Ardından hızlı adımlarla yanımdan ayrılmıştı.

BAĞDAT FATİHİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin