BAĞDAT FATİHİ

7- "SATIN ALINAN RUH"

Biraazcıkkk cenabet bölüm oldu ama artık idare edin dkjdkdkd

Bölüm şarkısı: Digital Daggers: Fear the fever.

Fatih Tuna Han, biraz garip biriydi.

Ben hafızamı kaybettiğim içinse bana daha da garip geliyordu.

Tuna beni, annesini evden gönderene dek odamda kalmamın en iyisi olduğunu kibar(!) bir dille ikna ettikten sonra alev almış gözlerini üzerimden çekmişti.

Hafızamı zorlamaya çalıştıkça gözlerimin önüne bir çift yeşil göz dışında bir şey gelmemesi çok ürkütücüydü.

Odamdaki sessizlikte nefesimin sesini bile duyacak hale gelince istemsizce çatılan kaşlarım eşliğinde kalktım ayağa.

Dolabımdan birkaç parça kıyafet alırken, renk tercihlerimin neden bordodan pembeye döndüğünü de merak etmekteydim. 2 yıl içerisinde ben o kadar değişmiş miydim sahi?

Ayrıca... bu saçma sapan iç çamaşırları da kesinlikle bana göre değildi!!!

Çoğu... dantelliydi?

Sanırım iki yıl içerisinde beynimde beyin niyetine bir şey kalmamıştı. Odamdaki banyoya girdim fakat kapıyı kilitleme gereksinimi duymadım.

Tuna hunharca içeri dalacak değildi ya?

Küvetin suyla dolmasını beklerken bir bir kurtuldum üzerimdeki kıyafetlerden.

Küvet suyla dolunca yaramı umursamadan girdim suyun içine. Su oldukça sıcaktı, fakat bundan memnundum. Üzerime sinen o buzumsu havadan kurtulmam gerekiyordu.

Bu su yüreğimi de ısıtsaydı keşke.

Başımı küvetin uç kısmına yasladım vücudum gevşerken... Beynimde fink atan düşüncelerin hiçbirinde anılarım yoktu. O kadar kötü bir şeydi ki...

Sadece hafızamı kaybetmek değildi kötü olan...

Aynı zamanda bir şeyleri öğrenebilmek için Tuna'ya muhtaç olmam yekten kötüydü.

2 yıl öncesini o bile aydınlatamazdı; onunla altı ay önce tanışmıştık. Yine de hiçbir şey bilmemekten daha iyiydi.

Ben sormadan bir şey anlatmayacaktı.

Biliyordum.

Ama sormaya korkuyordum.

Ne yapıyordum daha önce?

Sevgilim olmuş muydu?

Peki arkadaşım var mıydı?

Sorularıma cevap verecek tek kişi Tunaydı.

Kafamı iyice suya gömdüm.

Bir yarım saat kadar suda kaldıktan sonra saçlarımı iki kez şampuanlayıp duştan çıktım. Üzerimi havluyla sararken saçlarımdan akan sular, omuzlarıma ve oradan da göğüslerime geliyordu.

Saçlarımı bir havluya sarıp, havlunun altından külodumu giydim ve saçımdaki havlu yere düşünce bir 'off' çekerek yere eğildim.

Yerden aldığım havluyu banyo dolabının içine yerleştirirken üzerimdeki havluyu çözdüm ve sütyeni aldım elime.

Göğüslerimin üzerini kapadıktan sonra arkadan kopçasını bağlamak için ellerimi sırtıma götürdüm ama yaramı zorladığımı yara zonklayınca anlayabildim. Derin bir nefes çekerken içime, gözlerimi kapadım.

Tuna hunharca içeri dalınca irkildim fakat ellerim göğüslerimin üzerini örttüğünden ve de altımda yalnız külottan başka bir şey olmadığının bilincinde olarak, kan akışım hızlandı ve gözlerimi tekrar kapadım.