"Bay Lee, beni çağırmışsınız efendim."
"Evet Bay Kim lütfen içeri buyurun."
Genç adam yavaş ve küçük adımlarla içeri girdi. Kendi patronu diye değil ama Bay Lee kesinlikle dengesiz bir adamdı. Sakin ve iyi biri görünürdü dışarıdan. Ama sadece dışarıdan. Doğrusu biraz tanıyınca...
"Heechul seni kendi evladım gibi severim bilirsin."
Genç adam derin bir nefes aldı. Konuşma böyle başladığında genelde iyi sonuçlanırdı. Yani kovulmayacaktı. Bugün için.
"Fazla uzatmadan direk konuya gireceğim. 20 dakika sonra önemli bir toplantım var. Geçen ay çıkan skandaldan sonra büyük bir borca girdik."
" Evet efendim. Jim'in böyle bir şey yapması hepimiz için büyük bir süpriz oldu."
"Büyük bir ihanetti. En başta da dediğim gibi sen en güvendiğim çalışanlarımdan birisin. Beni hayal kırıklığına uğratmayacağını biliyorum."
Heechul kaşlarını çattı ve kısa bir an düşündü. Benden ne isteyebilir ki?
"Bana yeni bir menajer lazım Bay Kim. Ve onu senin bana getirmeni istiyorum."
Menajer mi? Nereden bulacağım ben iyi bir menajeri ?
"Ama efendim ben..."
"Bay Kim dediğim gibi. Bu konuyu size bırakıyorum. Yarına bana iyi bir menajer bulun. Ve en önemlisi güvenilir olmalı. Geçen ay gerçekleşen olayın tekrarlanmasını istemeyiz. Çıkabilirsiniz."
"Peki efendim."
*
SUNG-KYUNG
Her zaman kibar bir kız olmuşumdur. Ağzımdan toplasan 2 3 kere falan küfür çıkmıştır. Ona da küfür denebilirse tabii. Ben nasıl desem.. Dışarıdan insanların şu çok soğuk bulduğu aslında hiç kimseye zararı olmayan, kibar ve biraz da utangaç olan kızlardanım.
Hani küçükken sana hep aynı soruyu sorarlar. Büyünce ne olmak istersin? 3 yaşındayken dersin ki "Pilot olmak istiyorum." Sonra zaman geçer 8 yaşına gelirsin. Tekrar aynı soru. Büyüyünce ne olmak istersin? Senin cevabın ne mi olur? Kimi zaman dişçi kimi zaman çocuk doktoru kimi zaman kuaför pek çok cevap.. Ancak benim bu soruya her zaman tek bir cevabım oldu. Ben büyük bir yıldız olmak istiyorum. Ben kameralara aşığım. Ama tabi ki herkes gibi bende de bazı şeyler tam olarak umduğum gibi gitmedi. Üniversiteyi bitirince başvuru yapmayı falan düşündüm anlarsınız hani artık bir yerden hayalime doğru el atmak istedim. Çünkü artık bir meslek edinmenin vakti gelmiştir. Ancak büyüdükçe hayal değil de işin para kısmı daha ön planda oldu.
Hayal kurarken bilmediğim çok önemli bir kısım vardı. O da işsiz olma ihtimalimin de olduğu.
Çalan telefonumun sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Yavaşça yatağımın başındaki komidine doğru ilerledim. Arayan Heechul ..
-Benim küçük Sungiem nasılmış bakalım?
- Yaah! Herkesin içinde bana böyle seslenme demiştim.
- Yanında biri mi var Sungiem?
-Hayır yok. Ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Seslenme şöyle!
- Tamam tamam kızma hemen. Senden küçük bir şey isteyecektim.
Bir süre durdum. Bir şey istemek. Daha önce benden hiç bir şey istediği olmamıştı. Genelde ben aç kalmamak için onun peşinde dolanır yemek alsın diye sevimlilik yapardım. Benden ne isteyebilir ki? Param yok, ev benim değil, kendime özel bir çamaşır makinem dahi yok. Hani erkek sonuçta çamaşırımı yıka falan derse diye.
-Oppa iyi misin? Kendime bakcak param bile yok sana nasıl yardım edebilirim ki?
-Ahh Sungiieem! Korkma hemen. Heechul oppan senden büyük bir şey istemeyecek.
-Uhh? Ne isteyeceksin peki?
-Nasıl başlasam.. Bir yerde oturup yüz yüze görüşelim derdim ama sadece yarına kadar vaktim var ve bugün çok meşgulüm. O yüzden direk konuya gireceğim. Sana bir iş teklim var.
- İş mi? ("Para mı?")
- Evet iş.
- Nasıl bir iş? ("Parası ne kadar?")
-Menajerlik işi.
EFENDİM NE ? Menajerlik mi? Ben..
-Ne ? Kimin? Ne?
- Onu gelince konuşuruz. Bana şuan acil bir cevap lazım.
- Ama ben.. Yapabilir miyim ki?
-Kesinlikle! Dil okudun. Dil bilgin var. Harika olursun! Eee cevabın ne?
Yapabilir miyim bilmiyorum ama. Önüme bir fırsat gelmiş değil mi? Değerlendirmek gerek.
- Kabul ediyorum.
*
Elimde öz geçmişimle kapının önünde bekliyorum. Tam 35 dakika oldu! Ne yapıyor adamlar anlamıyorum ki? Elimdeki kağıdı verip gideceğim zaten. Koskoca SM deyim şuan. Beni işe alırlar mı sanıyorsunuz? Güldünüz değil mi? Evet bende. Çok sevgili Heechul oppam bana menajerlik yapar mısın dediğinde fazla ticari düşündüm. Böyle para konuşan yakışıklı CEO lar falan. SM yi kesinlikle değil!
Fazlasıyla gıcık görünen, suratındaki yapaylığa bakarsak baya bildiğimiz estetik bebeği, üstüne bir de tonla makyaj yapmış bir kadın yanıma geldi. Beni baştan aşağı süzdü. Demiştim gıcık!
- Bay Lee içeride sizi bekliyor.
Olur da bir mucize bu şirkette çalışmaya başlarsam. İlk senin kahvene tüküreceğim.
Yavaş ve minik adımlarla içeriye girdim. Sol köşede ayakta dikilmiş benim için cesaret verici bir tebessümle durmak yerine tabiri caiz fan girl lük yapan Heechul a küçük bir bakış atıp öz geçmişimi elim titreyerek masaya koydum.
İçeri adım attığımdan beri başını masadan kaldırmayan suratsız adam ne bana ne de verdiğim kağıda küçük bir bakış dahi atmadan birden boğuk ve yorgun bir sesle konuştu.
-İşe alındın.
Heechul la birbirimize baktık ve hiçbir şey demeden odadan çıktık. Çıktığımız gibi bana sarıldı ve ilk öpücüğünü alan 16 yaşında bir kız gibi tek ayağını kaldırdı.
-Ah küçük Sungieeem! Başaracağını biliyordum.
- Başarı mıdır bilmiyorum. Kağıda bile bakmadı. Sonradan fikrinden vazgeçmesin?
- Kötü düşünme sen. Hadi hemen git ve eşyalarını topla. Menajer olacağın için grubun özel yurdunda kalacaksın. Hadi koş çabuk.
-Pekala ancak çok önemli bir sorum var.
-Nedir?
-Hangi grubun menajeri olacağım acaba?
-Söylememiş miydim? Tabiki Exo.
Merhabalar! Öncelikle ilk hikayem ilk deneyimim. Elimden geldiğince bir şeyler yazmaya çalışacağım en azından sizi eğlendirebilecek tatmin edebilecek şeyler.Umarım beğenirsiiz.. Yorumlarınızı da eksit etmeyin lütfeen. Şimdilik hoşçakalın!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EXO'DA YENİ MENAJER
FanfictionEn büyük hayali büyük bir yıldız olmak olan Sung Kyung parasız yani kendine göre sefil bir hayat sürerken oldukça cezbedici bir teklif alır. O günden sonra dünyaca ünlü olan EXO grubunun menajerliğini yapacaktır. Komik ve eğlenceli bir hikayedir...