Bölüm 13

215 15 4
                                    

SUNG-KYUNG

Koltuğa oturmuş 12 saattir burda olduğumuz için yorgunluktan uyuklayan bedenimi sallayıp ayılmaya çalışıyordum. Ben salak salak sallanırken yanımda bana çıldırmışım gibi bakan koca popoluyu umursamamaya çalışıyordum. Sonra uykulu ve sulu gözlerle yanımdakine sevimli olduğunu düşündüğüm bir bakış attım. Ancak o bana iğrenmiş gibi bakınca sinirle gözlerimi sıktım ve koluna geçirdim.

-Ahhh! Ne yapıyorsun be !

-Sana bunu hep yapıyorum alış artık koca popo!

Uykusuzluğumun getirmiş olduğu siniri atıp tam önüme dönerken dediği şeyle tekrar tüylerim diken diken oldu.

-Çaktırmadan kalçalarımı kestiğini biliyordum.

Gözüm seğirirken o bana imalı ve sinir bozucu bakışlar atıyordu. Tekrar elimi kaldırıp koluna geçirecekken kaçtı ve sinir bozucu bir gülüşle odadan çıktı.

Bense yine uyuklamaya başlamış bir sağa bir sola sallanıyordum.

- Acaba buras- AAAH! Ben çok özür dilerim burasının dolu olduğunu bilmiyordum.

Kapının açılması ve duyduğum yabancı cırtlak sesle kapıya doğru döndüm. Önümde tam anlamıyla "ben moda dergisinde çalışıyorum" havası olan hafif yumuşak bir adam vardı.Giyinişine bakarsak epey zengin olmalıydı. Şahsen bütün organlarımı satsam muhtemelen adamın donunu bile satın alamazdım. Ben salak salak onu incelerken onun da aynı şekilde ama bir mücevhermişim gibi beni izlediğini gördüm ve irkildim.

O bana iyice yaklaşıp yüzümü incelemeye devam ederken geri geri kaçtım.

Manyak mı be?

Sonra birden heycanlı heycanlı gülüp elindeki telefonu kulağına götürdü. Birkaç çalıştan sonra karşıdaki muhtemelen cevap verdi ki tekrar bir ciyaklama duydum.

-BULDUM! ONU BULDUM!

Ben anlamaz gözlerle bakarken o odanın diğer köşesine gidip ses tonunu düşürerek telefonla konuşmaya devam etti. Tam deli olduğunu düşündüğüm için kalkıp çaktırmadan odadan gidecekken telefonu kapatıp bana döndü ve önümde diz çöktü.

Kesinlikle uzaylı görmüş gibi bakıyordum. Başka nasıl tanımlanır emin değilim.

-Sana bir teklifim var!

-Hayır! Yapmam! Yaptıramazsın! Sapık!

Ben birden bağırmaya başlayınca gözlerini devirdi ve omuzlarımdan tutup sarstı.

- Korenin en ünlü moda dergisinde modelim olmanı istiyorum.

NE?

BAEKHYUN

Adımı duyduğum gibi yönetmenin yanına koştum. Bugün fazla yoğun bir gündü. 12 saattir klip için çekim yapıyorduk ve lanet herif sürekli fikir değiştirip duruyordu. Derin bir nefes alıp önünde dikildiğimde gıcık bir şekilde bana dönmemiş elindeki kahveyi yudumluyordu. Kahve içiyorsun, viski değil salak!

- Atla.

Ha?

-Anlamadım?

Bıkkın bir nefes verip eliyle yukarıda bir yeri gösterdi. Kafamı kaldırıp baktığımda bilmem kaç metre yukarı çıkan merdiveni ve ipleri gördüm.

İyi de benim yükseklik korkum var!

Şokla ona doğru döndüm.

-N-nasıl?

EXO'DA YENİ MENAJERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin