12. BÖLÜM

46 5 2
                                    

Multimedia Anıl aşkım  ❤❤❤

**********************

Sabah kalktığımda Aral uyuyordu uyandırmadan ağaç evden inip kahvaltı hazırlamak için eve gelmiştim herkes uyuyordu saat ise sabahın 6'sıydı köyde iken uyumak bir hayli zor oluyordu benim için odama çıkıp  üzerime dantel detay siyah askılımı giydim koyu kot eteğimi giyip saçlarımı şimdilik toparladım sandaletlerimi giyip aşağı indim mutfağa girip hızlı bir şekilde kahvaltı hazırlamaya başladım telefonum çalınca elimi silip telefonu açtım hoparlöre alıp işime devam ettim 

"Günaydın güzellik" Erol'un sesi çok dinç ve mutlu geliyordu gülümsedim  

"Günaydın yaşlı" kıkırdama mı bastırmaya çalıştım homurdanmaya başlayınca yüksek sesli kahkaha attım 

"Kızım nerem yaşlı benim alt tarafı 26 yaşındayım" her telefon konuşmamızda yaptığımız tartışmamızı devam ettirmemek adını direk konuya geçtim 

"Tamam tamam neden aramıştın?" servise hazır olanları masaya taşıyordum "Senin şu verdiğin kız neydi... Heh Arzu" kaşlarımı çatıp telefonu elime aldım 

"Eee ne olmuş ona?" derin bir nefes aldı "Kız biraz psikopat çıktı peşinize adam taktırmıştı Aral benim diyordu başka bir şey demiyordu" homurdandım bende telefonu tekrar dolabın üzerine koydum umursamaz davranmaya çalıştım 

"Aman alsın Aral'ını yedik sanki" arkamdan öksürük gelince irkildim Deniz sırıtarak bana bakıyordu telefonu elime aldım "Erol sonra konuşalım" 

"Tamam fıstık öptüm" telefonu kapatıp cebime koydum "Günaydın" dedim sevecen sesimle gülümseyerek yanıma geldi doğradığım salatalıklardan ağzına attı "Sana da günaydın" bende ağzıma bir tane salatalık attım "Yardım edebilir miyim?" kafamı olumlu anlamda salladım "Şurada ki domatesleri yıkaya bilirsin" kafasını sallayıp dediğimi yapmaya koyuldu bende reçelleri tabaklara koyuyordum vişne reçeline gelince dayanamadım ve bir parmakcık aldım.

Kahkaha sesi duyunca Deniz'e döndüm bir bana bir emdiğim parmağıma bakıyordu elimi hemen çekip şirin şirin sırıttım yanıma gelip önümde durdu yavaş yavaş yaklaşınca bende geri geri gittim ama ne yazık ki çok uzaklaşamadan tezgaha yaslandım ellerini iki yanıma uzattı gözlerine baktım gerçekten çok yakışıklı biriydi her kızın dönüp dönüp bakacağı bir tipti ama nedense bende Aral'ın bıraktığı etkiyi bırakmıyordu heyecanlanmıyordum ifadesizce yüzüne baktım "Ne yaptığını sanıyorsun?" omuz silkti ve dudaklarıma baktı. "Sadece vişne" baş parmağını dudağıma getirip vişne bulaşan yeri temizlemeye başladı kafamı çevirsem de eli çenemi kavramıştı elimi göğüsüne koyup sertçe ittirdim işaret parmağımı uzatatak tehditkar bir şekilde konuştum "Bana bak Deniz arkadaşlarımın hatrı için susuyorum ama benim sabrımı sınama beni karşına almak istemezsin"ne sanıyordu beni tamam Aral hiç bir şeyim olabilirdi ama aramızda ki çekimi göremeyecek kadar kör olamazdı arkadaşlardı sonuçta değil mi saygı göstermeliydi.

"Ulan!!" Mutfağa ne zaman geldiğini bilmediğim Aral Deniz'i  çekip kafa atmasıyla Deniz inleyerek yere düştü burnunu tuttu "Aral ne yapıyorsun!?" cırlamaya yakın çığlığımla Aral sinirden simsiyah olan gözlerini bana çevirdi boynunu iki yana çıtlattı Deniz'e yürüdü "Nasıl dokunursun lan!" tekme atmasıyla Deniz karnını tuttu Aral'ın önünden geçip karnından ittirdim "Geri bas Aral!" gözlerini kocaman açılırken ellerini sinirle saçlarına geçirdi "Sana dokunuyordu öpecekti..Sikeyim ya! nasıl izin verirsin?!" son söylediğini dişlerinin arasından tükürür gibi söylemişti "Öpmüyordu" dedim sakince yüzünü buruşturdu kapıya baktığımda herkesin uyanmış bizi izlediğini gördüm "Öpecekti ve sen izin o kadar yaklaşmasına bile bir şey demedin!! ben sana biraz yaklaşsam ağzıma sıçıp çekip giden sen!" 

SERÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin