Diana

65 4 0
                                    

 Beni ahşap bir kulübeye getirmişlerdi.Kollarımı giriş katından tavandaki kirişlere kadar uzanan dekoratif bir direğe zincirlemişlerdi.Az sayıdaki mobilyaların üzeri beyaz örtülerle örtülmüştü.

Öfkeyle,"Neler oluyor?Ne istiyorsunuz?"diye bağırdım.

Andrew'in kolunu büktüğü çocuk gülümsedi.Kaypak,gergin bir gülümsemesi vardı."Seninle bir zorumuz yok güzelim.Ama erkek arkadaşın canımızı çok sıkıyor."

Zincirleri çekiştirdim ama bir şangırtı çıkarmanın dışında yerlerinden bile oynamadılar."O benim erkek arkadaşım değil."

Bu sefer iri yarı olan arkadaşı lafa girdi."Sonuçta onunla bir bağlantın var."

Buz gibi bir sesle tekrar ettim:"Benden ne istiyorsunuz?"

"Ona bir mesaj ileteceğiz.Söyle Andrew'e patron'un sabrı tükeniyor.Eğer bize olan borcunu yakın bir zamanda ödemez ise bu hatırlatmayı tekrar yapacağız ve bu seferki senin için hoş olmaz."

Nabzım hızlandı ve panik her yanımı sardı."Onunla aramda hiçbir şey yok.Neden bunu umursa'sın?"

Karnıma bir yumruk indirdiği anda acıyla inledim.Kulağıma doğru,"O zaman umursamasını sağlarsan senin için iyi olur."dedi.

Dişlerimin arasından bir küfür savurdum.Adam zincirlerimi çözünce yere kapaklandım.Diğer arkadaşına çenesiyle işaret etti ve sırayla kapıdan çıktılar.

Zorlukla nefes aldım ve toparlanmak için bir süre oyalandıktan sonra sendeleyerek kapıya yürüdüm.Çoktan gitmişlerdi.

***

Karşımda uzanan uzun çakıl taşlı yolda yürürken bir motorun homurtusunu duydum.Gözlerimi kısıp gelen kişinin kim olduğuna bakmaya çalıştım.Görüş alanıma giren şey,Andrew'in kamyonetiydi.

Kamyonetten indi ve üç büyük adımda yanıma ulaştı.Yüzümü ellerinin arasına alarak yaralanıp yaralanmadığıma dair bir işaret arayıp,"Bir yerine bir şey oldu mu?"diye sordu.

"Hayır."

Gözleri rahatlama ,endişe ve öfkeyle parlıyordu."Neredeler?"diye sorarken,sesi daha önce duymadığım kadar sertti.

"Gittiler.Sen beni nasıl buldun?"

"Seninle tartıştıktan sonra,seni kırdığımı fark ettim ve ben özür dilemek için dönmüştüm.Sonra motel odanın kapısını çaldım ama açmadın.Bende resepsiyondan anahtarı istedim.İçeri girdiğimde sehpanın üstündeki notu gördüm."

Gözleri berrak,sesi sabitti ama bu serinkanlı görüntünün altında yatan hüznü hissetmiştim.

Daha fazla konuşmak istemiyordum.Çok yorgun ve hırpalanmıştım.

Bitkin bir sesle,"Çok yorgunum.Yeni bir motel odası bulsak iyi olur."dedim.

Başıyla onayladı.

Resepsiyonda işimizi hallettikten sonra kalacağımız odalara yöneldik.Acil bir durum olursa diye birbirimize odamızın yedek anahtarını verdik.Kaçta buluşacağımıza karar verdikten sonra,ayrı ayrı yolumuza gittik.Odama girer girmez kendimi yatağa attım.Bu sefer yatak yumuşak ve çarşaflar temizdi.Kendimi zorlayarak.Banyo'ya yöneldim.Beyza gömleğimin içinden süzülürcesine çıktım ve ardından kot pantolonumu ayak başparmağımla odanın bir köşesine fırlattım.Yılan gibi sürünerek sütyenimi  ve iç çamaşırımı da çıkardım.Kendime bakabilmek için boy aynasının karşısına geçtim.Uzun zamandır vücudumu inceleme fırsatım olmamıştı.Oldum olasıkürdana benzettiğim kollarım bile artık zarif görünüyordu.Bacaklarım hala uzun ama güçlülerdi.Çocuksu hiçbir yanım kalmamıştı.Güçlü ve hiç olmadığım kadar arzu dolu gözüküyordum.

Kızıl Vampir -Gece Keşfi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin