Duyduğuma gore Jackson fanları tarafından kazaya uğramış tam bilmiyorum.Burdan ona "geçmiş olsun"dileklerimi yollayıp bu hikâyeyi Kedi_Delisi_123'e ve tüm okuyuculara ithaf ediyorum;
Hamilesin.Ve canın herşey çekiyor.Jackson seni anlayışla karşılayarak sana bir çok şey alıyor.Her seferinde ayrı bi mutluluk yaşıyorsun.Onun sana değer verdiğini biliyorsun."Jackson"diyerek onu dürtüyosun.
"Hmm"
"Canım bi şey çekti"diyerek ağzını şaplatıyorsun.
"Ne çekti gece yarısında (adın)!!"diyerek hafif sinirli sesiyle konuşuyor.Senin canında..
"Çilek"çekmişti.Jackson sana şaşkın bir şekilde döndü.
"Yazın ben çileği gece yarısın da nerde bulabilirim (adın)?"sana soruyo.Sen nerden bilcen?
"Ne biliyim Jackson"
"Tamam yarın sabah alırım"diyerek kafasını geri yastığa gömüyo.Sen yorganı üzerinden itekliyerek ayağa kalkıyorsun.O almazsa sen alırsın.İmkansız değil ya.
"Nereye gidiyorsun?"
"Çilek almaya"
"Bu saatte ve tek başına hayatta olmaz!Ben giderim"diyerek oflaya puflaya yataktan kalkıyo.Üstünü değiştiriyo montunu giyip çıkacağı sıra
"Seni seviyorum"diyorsun.Jackson sana yaklaşıyo
"Ben de seni ve içindeki şeyi"
"Sen benim bebeğime şey mi diyorsun?Sen bizi sevmiyorsun değil mi?"diyerek yere oturuyorsun ve ağlamaya başlıyorsun.Jackson bu hallerine gülüp yanına oturuyo ve saçlarını okşuyo.
"Ben ikinizi de çok seviyorum"dediğinde gözyaşlarını silip ona baktın.
"Doğru söylüyorun dimi?"
"Evet"dediğinde ona sarıldın.
"Ben de seninle gelicem"
"(adın) senin gece yarısı dışarı da ne işin var?!"
"Gece yarısı evde tek kalmaktan korkuyorum"
"Peki gelebilirsin ama biri snaa baktımı onun gözü-"
"Tamam"diyerek yanağından öptün ve yavaşça ayağa kalktın.Jackson'ın koluna girip dışarı çıktınız.
Bir sürü manav.market vs. hepsine girdiniz ama yoktu.Bir çilek dahi yoktu.
Jackson sinirle kaldırıa oturdu.Kendi kendine söylenmeye başladı.
"Niye hiçbir yerde çilek?Hayır bi tane dahi yok!Ya bebeğimize zarar gelirse.O zaman çilekçileri öldürürüm"dediğin de Jackson'a garipçe baktın.
"Niye çilekçileri öldürüyosun?"
"Şimdi çilek yetiştirmiyolar başka zaman yetiştiriyolar işte o yüzden öldürürüm."dediğinde ağlamaya başladın.Bu kez JAckson sana garipçe bakıyordu.Sonra sıcak ve kaslı kollarını sana sardı.
"Şimdi neden ağlıyorsun?"
"Ben her zaman ağlıyor muyum?"diyerek daha şiddetli ağlamaya başladın.
"Hayır ben sadece neden ağladığını sordum"
"Sen eğer çilekçileri öldürürsen hapse girersin ve bebeğimiz babasız büyür.Ve ben bi daha seni göremem ve bi daha çilek yiye-"diyeceğin sıra Jackson senin dudağına yapışır.
"Korkma çilekçilere bişey yapmıcam"diyerek güler.O gülünce sen de gülmeye başlarsın.
"Hadi eve gidelim sabah oldu zaten"diyerek yavaşça kalkarsınız kaldırımdan.Tam o sırada bi çocuk elinde bi kaç çilekle yürüyüp çilek yiyodur.
Jackson hemen yüzü güler ve çocuğun yanına koşar.Sen de peşinden gidersin.
"Ben sana 10 tane şeker alıyım bana şu çilekleri ver.Olur mu?"diyerek çocuğa sorar.Çocuk şaşkınca bir bana bir Jackson'a bakar.
"Niye?"
"İşte çocuk ver artık şu çilekleri."diyerek çocuğun eline saldırcağı sıra çocuk elini çekti ve Jackson'la kavga etmeye başladı.Jackson'ın bu halleri sana çok komik geliyordu.Çocukla çocuk oluyordu.
"Hmm senin küçük mü küçük tatlı mı tatlı bi arkadaş gelcek.Ama onun canıda çok çilek çekmiş ve hiç bi yerde çilek yok.O arkadaşına çilek verir misin?"dedin 5 yaşında ki çocuğa.
"Çocuk ne anlar bundan"diyerek mızmızlandı JAckson.Çocuk sna elindeki çilekleri uzattı.SEn de gülerek çilekleri yemeye başladın.Çileklerin bittiğinde teşekkür ettin çocuğa.
"Jackson?"
"Efendim bitanem?"
"Benim canım portakal çekti"dediğin de Jackson'da yanında ki çocukta sana garipçe baktı.Ama sen bilmiyordun ki yanında ki çocuk doğacak kızınızın gelecekteki aşkı...
Uzun zamandır bölüm atamadığım için üzgünüm.O yuzden az sonra bi bölü daha atıcam.
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin
Sizleri seviyorum...