Bölüm şarkısı; Coldplay-Up&UpMedya; Asre
••••
Kahretsin! Arkadaşlarına da anlatmıştı. Şimdi hepsinin dalga konusu olmuştum. Gerçekten bu kadar mı karaktersizdi bu çocuk? Karşı tarafın duyguları ya da ne hissedeceği bu kadar mı önemsizdi onun için?
Kafamdaki soru işaretlerini bir kağıt misali buruşturup çöpe attım ve kantine indim. Birkaç öğrencinin dışında boştu. Tostumu ve kahvemi alıp gözden en uzak masaya oturdum.
Tostumun son parçasını ağzıma attığım sırada kantinden giren kişiye görmemle şok oldum. Bu çocuğun burada ne işi vardı?
Egemen, evet evet Egemen tam olarak karşımdaydı ve bana doğru geliyordu.
Allah'ım bu çocuk hem benim hemde kendisinin başını belaya sokmak falan mı istiyordu?Yanımdaki sandalyeyi çekip oturduğunda 'Ne yapmaya çalışıyorsun' der gibi kaşımı kaldırdım.
"Selam"
"Selam?"
"Şey..nasılsın?"
"İyiyim." dediğimde daha fazla konuşmak istemediğimi belli ettiğimi umuyordum. Elini ensesine attı. "Ben aslında senin cevabını öğrenmek için gelmiştim, yani şey, düşündün mü?"
O kadar olay yaşamıştım ki tamamen aklımdan çıkmıştı. Aslında Egemen'i hiç mi hiç affetmemem lazım fakat insanların ikinci bir şansı hak ettiğini düşünüyordum. Tabi bir yandan da insanların değişemeyeceğini..
"Ben daha karar vermedim. Yani bu hemen verilecek bir karar değil. Biraz zamana ihtiyacım var. Bu zaman sana umut vermesin. Sadece gerçekten düşünmem gerektiğine inanıyorum."
Gözlerinden geçen umut parıltılarını gördüm. Ah çocuk, sana daha şimdi 'umut bağlama' demedim mi ben?!
Başıyla onayladı ve ayağa kalktı. Bir şey demeden çıkışa doğru ilerledi. Gözden kaybolana kadar arkasından baktım. Neden okula gelmişti ki? Ya birilerine, özellikle de bizimkilere yakalansaydık ne olurdu?
Gerçekten bunu sakladıklarımı öğrenselerdi bir daha benle konuşmazlardı sanırım. O yüzden ilk iş sınıfa çıkıp bizimkileri bulmak olacaktı. Onlara her şeyi anlatmalıydım.
Sınıfa girdiğimde bizimkilerin içeride olduğunu gördüm.
"Iı..çocuklar, sizle bir şey konuşmam lazım. Bahçeye çıkalım mı?" Hepsi anlamayan gözlerle bana baktığında "Hadi." diyerek söylendim ve onları beklemeden yürümeye başladım. Arkamdan geleceklerini biliyordum nasıl olsa.
Bahçeye çıktığımızda gölge bir yer bulup kurulduk.
"Şimdi şey, ıı" Of söylesene artık salak!
"Ehemen gehdi." dediğimde boş boş bana bakıyorlardı. Tek anlayan Miray'dı. Seviyorum seni Miray.
Berkan "Doğru düzgün söylesene kızım şunu." dediğinde alt dudağımı ısırdım. Ufak bir öksürükten sonra tekrarladım.
"Ehmen diyorum geri döndü." Dediğimde yine anlamadıklarını farkettim.
"Ağzının içinden konuşmasana Asre. Kim geri döndü?" Kaan sabırsızca söylendiğinde artık söylemem gerektiğini hissedebiliyordum, yoksa gerçekten kızacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULUN DÜŞMAN ÇETELERİ #wattys2017
Teen FictionOKULUN DÜŞMAN ÇETELERİ ; Nefretin İntiharı 'Nefret bile kendi benliğini kaybedip aşkla olan imtihanındaki o ince çizgiyi aştı' 'Nefretin beklenilmeyen intiharı gerçekleşti' •••• Bir tarafta birbirlerine sımsıkı bağlanmış 6 dost; Asre, Miray, Ecrin...