ODÇ|Bölüm•3

15.2K 593 115
                                    

Bölüm şarkısı; Feridun Düzağaç-Lavinya

Medya; Asre

••••

Sıkıcı ders haftasının ardından nihayet haftasonu gelmişti.
İlk haftamın bu kadar kötü ve yorucu olacağı hiç aklıma gelmemişti. Bir yandan Araz'ın yaptıkları bir yandan bizimkileri sakinleştirmem hiçte kolay olmamıştı. Çok uzun bir uğraş sonucu Berkan'a hiçbir şey yapmayacağına dair söz verdirmiştim. Sanırım haftanın en iyi haberi bu olmalıydı!

Bugün bizimkilerle toplanıp sinemaya gidecektik. Sinemayı severdim zaman geçirmek için iyi bir aktiviteydi. Dişlerimi fırçalayıp makyajımı yapmaya başladım. Bordo bir ruj ve biraz göz makyajı yaptıktan sonra saçlarımı da düzleştirmiştim.
Üstüme bordo sıfır kol büstiyer, altıma ise siyah kot pantolonumu giyip ayakkabılarımı geçirip çantamı da sırtıma taktığım gibi dışarı çıktım.

Batuhan ve Miray'ın evleri bize yakındı. İlk olarak Miray'ın evine gittiğimde kapıyı Gül Abla açmıştı. Kısa bir selamlaşmadan sonra salona geçip Miray'ı beklemeye başladım. Burası ikinci evim gibi olmuştu. Haftanın yarısı kendi evimde yarısı bu evde geçerdi.

Yaklaşık 20 dakika kadar bekledikten sonra Miray aşağı inmişti. O da saçlarını düzleştirmiş, siyah kiloş elbise giymişti. Her zamanki gibi çok şirin gözüküyordu. Kocaman sarıldım ona, o da aynı şekilde karşılık vermişti. Üstümü baştan aşağı süzmüştü. "Yine güzelsin, hep güzelsin be kızım."

"Sende öylesin be kızım." dediğime ikimizde gülmüştük.

Çok vakit kaybetmeden evden çıkmış, Batuhanlar'ın evinin önüne varmıştık. Çaldığımız gibi kapı açılmıştı. "Allah'ım hayranlarım gelmiş." dediğine gülmüştük, saçını karıştırıp sarıldım.

"Çok güzel olmuşsunuz ve bunun başıma bela olacağından korkuyorum." diyerek sitem etmişti Batuhan. Gülmekle yetinmiştik.
İltifatlara çok cevap veremezdim, utanırdım.

AVM'ye vardığımızda Berkanlar'ı bekliyorduk. Onlarda gelince biletleri almak için gişeye sıraya geçmiştik. Korku filmi seçmişlerdi ve ben korku filmlerini hiç sevmezdim. Seansa daha yarım saat vardı bizde bunu değerlendirmek adına sinemanın karşısındaki kafeye geçmiştik. Siparişleri verdiğimizde yan masadaki kızların bizim çocuklara baktığını görmüştüm. Kızlara kaş göz yaparak erkeklerin kollarına girmelerini söylemiştim. Miray heyecanla Kaan'ın koluna yapıştığında bu hareketine gülmüştüm. Ecrin Batuhan'ın ve bende tabiki Berkan'ın koluna girmiştim. Kızlara baktığımda yüz ifadelerinin bozulduğunu rahatlıkla görebilmiştim. Mission Completed!

Çocuklar buna şaşırsa da yan masaya baktıklarında ne olduğunu anlamışlardı. Berkan kolumdan çıktığında afallamıştım ama sonrasında kolunu omzuma atıp beni kendine çekince keyfim yerine gelmişti.

Saat 17.30 olduğunda sinemaya girip yerleşmiştik. Sevgili koltukları vardı ve bizde az önceki ikililer gibi yerleşmiştik. Film başladığında daha ilk saniyeden çığlık atmış, Berkan'ın koluna yapışmıştım. Öndeki insanların bize bakması utanmama sebep olmuştu. Ne var yani filmdeki kadın çığlık attığında bende atmışsam? İnsanları anlamıyorum, bundan nasıl korkmazlar ki?

Film ilerledikçe daha çok bağırıyordum. Ön koltuktaki kadının beni uyarmasına sinir olmuş, daha da bağırmıştım. O da kızıp sinemadan çıkmıştı. Omuz silkmekle yetinip filmi izlemeye devam etmiştim. Tabi buna izlemek denirse!

Film bittiğinde bizimkiler gülüyordu. "Kızım ne korktun be."

"Hayır öndeki kadını da kaçırttın."

OKULUN DÜŞMAN ÇETELERİ #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin