ERTİSİ GÜN ...
"Elma, muz, çilekler, sütle karıştırılmış kurutulmuş tahıllar, aptamil anne sütü, bir de çikolata."
Tek kaşımı kaldırıp Cihat'a olabildiğince öfkeli bir şekilde baktım.
"Ya şuraya sucuklu yumurtayla ekmek koyarsın ya da birazdan çekmeceden alacağım bıçakla bir haftalık annenin katil olma sebebi diye mahşetlere cesedini çıkartırım Cihat."
Güzel bir kahkahayla birlikte elindeki yemek listesini katlayıp cebine koydu.
"Bu tehditler bana sökmez Ayza hanım, mümkense sağlıklı ve meyve ağırlıklı beslenmenizi istiyor Aras bey. Bunlar süt yapacak olan meyveler."
"Ama ben öğle yemeğinde patlıcan musakka yapacaktım."
"Siz bence patlıcan muslukta yemeği yapın. Çünkü o patlıcanlar baharatlanmadan sadece haşlanarak yenecek."
"Ya senin içine Aras mı kaçtı noldu bu gün Cihat ne bu vicdansızlık. Kabağıda çiğ yiyeceksin de ikinci kata çıkıp kendimi arkada taraftaki Sibel'in parkına atayım. Cesedimi kazıyarak çıkartırsınız."
"Çiğ maddeler bebeklerde sancı yapar. Onu belki yağ da kızartabilirsiniz ama bu da sizi çok fazla susatır ve ödem yapar sizin sağlığınızı da düşünmek zorundayım."
Kafamı önümdeki masaya hafifçe beş on kere vurdum.
"Allah'ım neydi günahım."
Neyseki meyveler sevdiklerimdendi. Fakat aptamil anne sütü için verilen o karışım... Iyk mı desem öyk mü desem çözemedim.
Meyveleri yedikten ve o anne sütünü cihat görmeden lavaboya döktün sonra çocukların yanına çıktım.
Uzun onları emzirdikten ve altlarını değiştirip sırtlarını sıvazladıktan sonra tekrar uyuyuşlarını izledim. Bir kaç günlük bebeklerin zaten yaptığı pek fazla bir şey yoktu.
Acıkınca ağla, altın pislenince ağla, gazın gelince ağla, uyumak isteyince ağla. Yani onlar sadece ağlıyorlardı ve annelerde iç güdüsel olarak onların neden ağladığını çözmek zorunda kalıyorlardı.
"Sibel, kızım nerdesin?"
"Anne kurtar Cihat amca beni kucağına aldı."
Allah Allah, Sibel, Cihat'ı severdi.
Cihat kucağında Sibel'le içeriye girdiğinde bende Arsen'i beşiğine koyuyordum.
Sibel, Cihat'ın kollarından sıyrılıp yanıma koştu.
"Anne kurtar beni."diyerek bacaklarıma sarıldı.
"Ne oluyor burada bakalım."
"Ayza hanım, Sibel hanım ben spor yaparken beni görmüş, o gün bu gündür benden korkuyor. Onu döverim diye."
Yere oturup Sibel'in ellerinden tuttum ve gözleriyle temas kurdum.
"Kızım, neden Cihat abinin seni döveceğinden korkuyorsun."
"Çünkü, Mert abi beni dövecekti. O da Cihat abi gibi çok kocaman."
El kaldırmak istediğinde korkmuş olmalıydı. Tramva gibi bir şey yaşıyordu. Korkuyordu, böyle herkese karşı korkacak mıydı peki?
Bir çocuk psikiyatristiyle konuşturmak şarttı.
Yüzüne hafif gülümseyip sarıldım. Kulağına eğildim ve konuştum.
"Annen yanındayken, sana kimse zarar veremez kızım."
...
"Peki hangi psikiyatristi ayarladın?"
![](https://img.wattpad.com/cover/64066431-288-k630879.jpg)