Min Ah
Gözlerimi açtığımda yüzünü gördüm bu benim için ilkti yani bir erkeğin kollarında uyanmak bana sarılmıştı bu farklı hissettiriyordu buraya nasıl geldiğime dair hiç bir fikrim yoktu kimbilir nerde uyuyakalmıştım. Endişeli bi yüz ifadesi vardı ve yavaş yavaş gülümsemeye başladı olamaz uyumuyordu ve ben uyanıp onu izlemiştim hemen gözlerimi kapattım. "Fena değildi" dedi. "Neden bahsediyorsun" dediğimde o an fark ettim üzerim değiştirilmişti aklıma kötü şeyler geliyordu. Birşey demeden banyoya gitti. Aceba dün bişeyler mi yaşanmıştı yoksa o mu soymuştu beni neyi ima ediyordu bu adam kendi giysilerimi giyip aşağı indim. Bir kahve yapıp koltuklardan birine oturdum kafamı geriye atıp düşünmeye başladım. Tabi ya burda uyumuştum üzerimi de ajumma değiştirmişti uyku arasında onun sesini duymuştum. Adı herif beni kandırmıştı. Merdivenlerden ayak sesleri geliyordu kesin oydu elime bir yastık alıp kapının arkasına saklandım. Ona kim olduğumu göstermeliydim tam içeri girdiğinde yastığı tuttum ve ona attım bana ne yapıyorsun bakışı attı. "Bu sabahki hainliğin içindi. Hatırlamasam ne kadar düşünecektim kimbilir sen bu yastıktan daha fazlasını hak ediyorsun." Dedim. Gülüyordu şaka gibi sinirlenmiştim "Çok oluyorsun ama" deyip üzerine atladım tabi bunun için koltuğa çıkmıştım evet saçma ama ona pes dedirtmek istiyordum. İkimiz birlikte yere düştük yüzlerimiz birbirine çok yakındı neden filmlerdeki olaylar başıma geliyordu ki bu gün o anda bir öksürük sesi duydum hayır olamaz o olmasın "Çocuklar tahmin ettiğimden daha değişik bir ilişkiniz var anlaşılan " dedi. Evet oydu annesi "İstersen odaya çıkalım" dedi. Bu adamın derdi neydi annesinin yanında utanmıştım kalkıp oturdum ve ona ölümcül bakışlarımdan attım. Gülmeye başladı daha sonra intikamını almak üzere beynime kaydettim bu gülüşü "Canım dün çok yorulmuşum ve köpeklerimin bu gün dışarıya çıkarılması lazım eğer işin yoksa sen çıkarabilir misin? " dedi. Elbette kabul edecektim kaçmak benim huylarımdan biri değildi. Kahvaltıdan sonra Ji Sub öğleye kadar bir işi olduğunu söyleyip çıktı. Bende köpekleri görmek için dışarı çıktım gördüklerim köpek olamazdı. Kocaman 3 tane köpek bahçede koşturuyordu. Bahçeyle ilgilendiğini düşündüğüm adam hepsine birer tasma takıp elime verdi. Bana dağlık arazileri gezdirmem gerektiğini köpeklerin doğal ortamları sevdiğini söylemişlerdi. Ama üçüne birden sahip çıkamıyordum kendi kafalarına göre takılmak istiyorlardı. Aynı yönde yürümek istemiyorlardı dağlık alana geldiğimizde koşmaya başladılar kahretsin hangi cani bu kadar büyük köpek beslerdi ve neden ben ve köpekler birlikteydik. Koşturmaca ile geçen bir saatin ardından artık yürüyecek halim kalmamıştı. Koşarken saçlarım üzerim hep dağılmıştı daha kötüsü olamaz derken bir anda bir kedi çıktı deli gibi koşmaya başladılar bi yerden sonra sadece sürükleniyordum iki saat boyunca onları eve çevirmek için uğraştım. Geldiğimde köpekleri bahçıvana verdim adam hızla uzaklaştı. Kapının camından yansımamı gördüğümde bi siktir çektim beni eve almayacaklardı hatta Ji Sub bu oyunu bitirmek isteyecekti. İçeri girdiğimde annesi de Ji Sub da bana bakıyordu "Bir kediye rastladık" dedim. İkisi de gülmemek için kendini tutuyordu. "Tamam gülün" dediğimde ikisi de kahkayı bastılar. Yukarı çıktım ve duş aldım. Üzerime Ji Sub'un tişörtlerinden birini geçirdim ve bacaklarıma bakmak için yatağa oturdum. Ji Sub içeri girip bacaklarımdaki çizikleri gördüğünde hemen yanıma geldi beni kucağına aldığı gibi salona taşıdı. Ajumma hemen ilk yardım çantasını getirmişti. O da korkmuştu bişey olmadığını anlatmaya çalışsam da endişeliydi. Annesi geldiğinde işimiz bitmişti resmen bi çocuk gibi ilgilenmişti Ji Sub benimle bir daha başım sıkışırsa onu aramam gerektiğini söyledi. Yarın çekimin vardı ve ben daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Ji Sub
O diğerlerinden faklı bir kadındı ne benden ne de paramdan yararlanmak istemedi. Üstelik iki gündür bizdeydi ve annem onu baya zorlamıştı. Aşağı indiğimde annem salonda oturmuş düşünüyordu "Canım neden ayaktasın bu saatte" beni görünce önce şaşırdı sonra da o meşhur gülümsemesini gösterdi."Bu kız baya dayanıklıymış hem sabah sizi gördüğümde gerçekten kavga eden karı koca gibiydiniz" bende yanına oturup koluma omzuna attım "Aceba birileri kıskanıyor mu beni" koluma vurdu. "Keşke sizi hep böyle mutlu görsem ne kadar kaynana gibi davranmak istesem de Min Ah'a içim ısınıyor " doğruydu "Senin bi de bana sor" dediğimde ben bile kendime inanamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Askıda)Zoraki Kaynana #Wattys2016
Teen FictionModellik yapan So Ji Sub ve Shin Min Ah'ın yolları bir çekimde kesişir.So Ji Sub duymaması gereken şeyler duyar ve Shin Min Ah'ın büyük sırlarından birini öğrenir ve kimseye söylememesi karşılığında ona bi teklifte bulunur. Min Ah o kimsenin dayanam...