Ji Sub
Sabah Siwon'un telefonuyla uyandım "Bu gün çekim günü saat 11 de gelir alırım evden seni" diyordu. Saat dokuza geliyordu. Hemen kalkıp duş aldım ve bi şeyler atıştırdım aslında tek başıma bi şeyler yemeyi sevmezdim ama yalnızlığa mahkum gibi hissediyordum. Kime kalbimi açtıysam sonu hep hüsran oldu. Tabi bunda anneminde payı var ama bi kadın seviyorsa sırf annem yüzünden benden vazgeçmemeliydi. Ben düşüncelere dalmışken telefonum çalmaya başladı. Arayan Siwon olmalıydı açmaya gerek duymadan pencereden baktım. Aşağı indim ve arabaya bindim gideceğimiz yer deniz kenarıydı ve ben deniz kenarını pek sevmezdim. Havası çok nemli olurdu. Birkac saatin sonunda çekimin olduğu yere vardık ahhh buranın havası gerçekten de çok nemliydi. Burnuma bir koku geldi birisi saçlarını yeni yıkamış olmalıydı etrafıma bakındım ama kokunun kimden geldiği belli değildi. Üzerimi değiştirmek için kabine girdim.
Min Ah
Uyandığımda saat 10 olmuştu. Aslında düzenli biriydim ama içmeyi çok severdim ama dün gece biraz fazla kaçırmışım başım çatlıyordu. Dün gece farklı bişeyler olmuştu ama hatırlayamıyordum. Üzerime bişeyler geçirip evden çıktım. Kahretsin arabam nerde kimbilir nerde bırakmıştım hemen bi taksi çevirdim. Adresi verdikten sonra biraz daha kestirmeye karar verdim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım. Taksicinin sesiyle uyandım kendimi taksiden attığımda denizin kokusunu içime çektim. Hemen bi kız yanıma geldi ve geç kaldınız dedi sonra bişeyler daha söyledi ama dinlemedim önce saçlarınızı yıkayalım dedi ve yürümeye başladı. Saçlarımı yıkadı ve fön çekmeye başladı çok abartılı şeyleri sevmezdim. Makyajım da bittikten sonra üzerimi giyindim. Herkes hazır olmuş beni bekliyordu. Onu gördüm baya sert duruyordu ama yine de yalnız gibi duruyordu. Bişeyler hissetmek konusunda iyiydim ve o an onun çok yalnız hissettiğini anladım. Çekimler başlayalı bir kaç saat olmuştu ve çok yorulmuştum. Telefonum çalmaya başladı. Kesin kötü bi haberdi. Ne kadar açmak istemesemde açtım.
Ji Sub
Onu çok yorgun gördüğümden yanına gidip çekime ara verebileceğimizi söylemek istedim. Biriyle telefonda bişeyler konuşuyordu. İstemesemde kulak misafiri oldum. "Ne diyorsun nasıl kaza yapmışım bu duyulursa biterim ben. Tamam kamera olmaması çok iyi evet hissetmiştim zaten bi terslik olduğunu ama hatırlamıyorum. Tamam sen bu işi halletmelisin nasıl kaza yapıp kaçtım bilmiyorum. Galiba bu sefer gerçekten çok içmişim. Tamam akşam buluşalım. " Dedi ve kapattı arkasını dönüp beni gördüğünde göz bebekleri büyüdü. Ellerimi ne var gibisinden açtım ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum. Arkamdan geliyordu duyup duymadığımdan emin değildi. Ve çok endişeliydi.
Min Ah
Kahretsin kesin duymuştu. Ben daha şoku atlatamadan bi de bu çıkmıştı. Arkasını dönüp öylece yürümeye başladı. Bu adamın derdi neydi hemen ona yetişip "Birşey mi diyecektin? " dedim. Gözlerime baktı bişeyler ölçmeye çalışıyor gibiydi. "Yemek arası verelim sonra devam ederiz çekime" dedi. Derin bir oh çektim. Başımı salladım ve hemen kendime oturacak bir yer buldum. Nasıl olurdu böyle bişey ben cani değildim bunu yapamazdım. Kimseye bişey olmamıştı ve yine de bunu nasıl yaptığımı anlayamıyordum. Yemek yerken bir iki defa göz göze geldik. Bişeyler biliyor gibi davranması canımı sıkmıştı. Onunla hemen konuşmalıydım. Yemekten sonra soğuk bişeyler alıp yanına gittim. Böyle güzel bi manzara varken neden karavanda oturuyordu anlamamıştım. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Beni gördüğüne hiç şaşırmadı. Aksine bekliyor gibiydi ve bu daha da şüphelenmeme neden oldu.
Akşam olmuştu eve gelip duş almıştım. Hemen hazırlanıp çıkmam lazımdı yoksa Groo beni boğabilirdi. O benim en yakın arkadaşımdı. Şu an kaza olayını bilen tek kişiydi. Hemen bütün ayrıntıları öğrenmem gerekiyordu. Düz bir elbise giyip evden çıktım. Dün geceye bir kez daha lanet ettim arabasız olmak iğrenç bişeydi.Ji Sub
Yarım saattir annemle konuşuyordum. Bana artık evlenmemi yoksa kendi kız ayarlayacağını söylüyordu. Bu muhabbetten çok sıkılmıştım. Tamam dedim ben sana bi kız getircem ama benden başka bişey istemek yok. Sesinde öyle bi değişim olmuştu ki mutlu olduğunu anlamak zor değildi. "Eğer kız bir aydan uzun süre bizimle kalırsa yani seni terk etmezse başka bişey istemeyecegim istediğin zaman o kızla evlenebilirsin. Zamanına falan hiç bir şeye karışmayacağım." Bu sözler beni mutlu etmişti. Anlıyordum aslında onu her anne kendine uygun bir gelin isterdi. Ama oğlu ona o gelini bulabilir miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Askıda)Zoraki Kaynana #Wattys2016
Teen FictionModellik yapan So Ji Sub ve Shin Min Ah'ın yolları bir çekimde kesişir.So Ji Sub duymaması gereken şeyler duyar ve Shin Min Ah'ın büyük sırlarından birini öğrenir ve kimseye söylememesi karşılığında ona bi teklifte bulunur. Min Ah o kimsenin dayanam...