İMKANSIZ AŞK

Sakin Ol

Güneş

Toprak yukarı çıkıp yanlız kalmak istediğini söyledi.

Mutfağa gidip buzdolabının kapağını açıp çikolataların birini aldım ve büyük bir iştahla yemeye başladım.

Bitince elimdeki ambalajı çöpe attım.
Sürahiden bardağa su doldurup içtim.
Suyu içerken gözüm dışarıya kaydı.
Ardından silah sesi duydum.
Duydum sesle çığlık attım atarken de elimdeki bardak yere düşüp bin parça oldu.
Yücel in birtakım adamlar tarafından vurulduğunu gördüm.
Mutfaktan koşar adımlarla çıkarken elinde silah ile merdivenlerden koşarcasına inen toprağı gördüm.
O sırada evin kapısı kırılacak gibi oldu ve açıldı.
Toprak yanıma geldi. Ve beni arkasına çekti.
İçeriye deniz ve arkasında adamları girdi.
Toprak anında silahı denize doğrultu.
Arkasına daha çok sindim toprağın oda tek eli ile belimi tuttu. Kendine daha çok yaklaştırdı.

Deniz elleri cebinde rahat bir tavırla sanki ev basmaya gelmiş gibi içeri girdi ve arkasından  5 adamı girdi.

"ne o şimdide ev mi basmaya başladın deniz "

Dedi toprak kendinden emin tavırlarla.
Sesinde en ufak korku yoktu. Sadece benim de şuan bu ortamda bulunduğum için endişe vardı.

" yok be canısı ben ev basmadım ki kapıdaki adamın zorluk çıkarınca öldü.
Ben buraya hır gür çıkarmaya gelmedim seni götürmeye geldim. İstersen paşa paşa istersen sike sike geliceksin benle "

Toprak belimdeki elini daha çok sıktı.
Belindeki ellerim terlemeye başlamıştı.

" neden seninle geliyorum? "

" valla o kısmını ben de bilmiyorum babam çağırdı seni git dedi toprağı al gel dedi anlatacaklarım var dedi. Evet şimdi geliyormusun? "

Toprak düşünüp konuştu.

" tamam ama şuan güneş çok korktu ve hamile bir kadın o. adam gibi çık geliyorum ben "

" tamam seni kapıda bekliyorum... Bu arada güneş seni bu kadar korkuttum ise affola "

Deniz dışarı çıktı ve arkasından adamları.
Toprak bana döndü ve yüzümü avuçlarının arasına aldı.

" toprak gitme ya sana kötü bir şey yaparsa nolur gitme "

" sakin ol hatunum sakin ol bir şey yapsa burda gözünün önünde yapardı... Hem tek gitmeyeceğim korumalar da olucak "

" tamam ama çabuk dön olur mu? "

" tamam şimdi sen abini  ara buraya gelsin sen de sakın dışarı kafanı bile çıkarma salona geç camı pencereyi kitle salonda televizyon ünitesinin altındaki çekmecede silah var onu al kendini koru  bu şerefsize belli olmaz hadi güzelim dediğimi yap"

Toprak anlıma bir öpücük kondurup karnımı okşadı ve çıkıp gitti.
Merdivenlerden aşağı seda ve Hülya indi.

"hemen camı pencereyi sıkı sıkı kapatın "

" tamam efendim "

Seda yukarı hülya ise bu katta ki camları kapadı.

Salona geçip masanın üstünden telefonumu aldım.

Aranıyor...

Mafyam...

Dııııt

Dııt

" alo abi Nerdesin çabuk eve gel "

" prensesim sakin ol ne oluyor "

" abi deniz adamları ile evi bastı toprağı babam çağırıyor diyerek götürdü. Toprak seni aramamı ve eve gelmeni istedi "

" tamam sen sakin ol geliyorum "

Telefonu kapatıp koltuğa koydum.
Kızım sert bir tekme attı.
Elimi karnıma koydum.
O da korkmuştu.

Televizyon ünitesinin önüne ilerledim.
Karnımı tutup ilk önce sağ dizimi sonra sol dizimi yere koydum.
Çekmeceleri karıştırdım.
En sonun da bulmuştum.
Elime siyah silahı alıp incelemeye başladım.
Aklıma buraya tatiller de abimin yanına geldiğimde yaptığımız nokta atışları geldi.

İlk sefer de 10 şişenin 8 ni vurmuştum.
Yerden güçlüklede olsa kalkıp koltuğa oturup abimin gelmesini bekledim.

10 dakika sonra abimin sesi dışarıdan gelmeye başladı.
Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlerken abim girdi salona.
Koşar adımlarla yanıma gelip sıkıca sarıldı.
Kollarını belimden indirip yüzümü avuçlarının arasına aldı.

"sen iyi misin prensesim? "

" iyiyim abim iyim de toprağı götürdü o şerefsiz "

" tamam korkma abim neredeyse 100 tane adamımız var toprağın yanında sen sakin ol. "

" olamıyorum abi olamıyorum sakin falan toprak gittiğinden beri. "

" bak kendini düşünmüyorsan bile karnındaki bebeğinizi düşün güneşim... Gel otur "

Abim kolumdan tutup koltuğa oturttu.
Silahı görünce koltuğun üstünden alıp eski yerine koydu.
Yanıma gelip ellimden tuttu ve sakin olmam için gözlerimin içine bakmaya başladı.