Vee erken gelsin dedim.. 😍 iyi okumalar 💗 😘
Meryem telaş yapar, ayağa kalkar, hızırın kafasını tutar, maskeyi geri takar, hızır nefes almaya çalışıyordur...
👉Bölüm-45
meryem; "Hızır hızır sakin ol canım, tamam mı? sıkma kendini, (bağırır) ilyas gel buraya" ilyas geri döner,
ilyas; "abim sakin ol, zorlama kendini he yalvarırım sana, sıkma kendini doktoru çağıracam bekleyin" der hemen koşar...
Meryem; (hızırın elini eline alır) "Zorlama kendini, lütfen.."
Hızır; (zar zor nefes alıyordur, iç sesi:) "boğazım çok kötü, tıkanıyo gibi hissediyorum, niye konuşamıyorum ki ben?"
Hızır elini boğazına götürür,
Meryem; "bo-boğazın mı ağrıyo?" Hızır gözünü kapatır, evet anlamında..
Meryem; "tamam canım bekle doktor gelicek şimdi, sen sakin ol" Hızır elini geri Meryemin eline götürür... Hızır parmağıyla Meryemin elinin üstünde daireler çizer... gözü kapalıdır... Doktor gelir, meryem kalkacakken hızır Meryemin elini tutar,
Hızır; (kendince bişi demeye çalışır) "hı-ıh hı-ıh" (iç sesi: sen kal yanımda gitme lütfen)
Meryem: "Doktor bey?"
Doktor; "tamam, kalkmanızı istemiyo, gerek yok zaten oturabilirsiniz" Hızır gözünü açıp, doktora bakar,
doktor; "gözünüz aydın, uyanmışsınız, boğazınız nasıl? kötüyse elinizi boğazınıza götürün, iyiyse gözünüzü açıp kapatmanız yeterli" Hızır elini boğazına götürür, yavaş bi şekilde.. ağırdığı için gözünü sıkıyordur..
Doktor; "Hızır bey şimdi maskenizi çıkarıcam, ama kendinizi zorlamadan nefes alıp vermeniz gerekiyor anlaştık mı?" Hızır gözünü açıp kapatır, doktor maskeyi çıkarır.. Hızır normal bi şekilde nefes almaya çalışır..
Doktor; "peki, güzel biraz böyle kalın, kendinizi kötü hissedince, maskeyi geri eşiniz yüzünüze taksın, parmağımı havaya kaldırıcam elimi takip edin" Hızır bişi yapmaz, doktor elini kaldırır, hızır gözüyle takip eder, gayet normaldir...
Doktor; "güzel, hastamız kendini toplamaya başlamış, Hızır bey, eşinizin kıymetini bilin, 3 hafta boyunca, sabah akşam gelip gitti, sizinle konuştu, hiç bırakmadı, sizin kendinizi toplamanızda ki en büyük katkı eşinizin... neyse ben daha sonra tekrar gelicem. size tekrar geçmiş olsun"
Meryem; "Saolun..." der doktor gider... (Hızır kendini gerçekten toparlamıştır, ne alaka dediğinizi duyuyorum iyi okuyun 😂😂) Hızır Meryeme bakıyodur... ama farklı bakıyodur.. 😉😊
Meryem; "Hızır?"
Hızır; (konuşamadığı için) "hıı?"
Meryem; (güler) "ya bu halde bile nası bakıyorsun?" Hızır da hafif güler... 💗😍😍😍 Hızır hafif oturmak ister, boynunda hala boyunluk vardır... kendini hafif doğrultmaya çalışır.. tam kalkacakken geri yatar,
Meryem; "napıyosun hızır?"
Hızır (iç sesi): "müsadenle oturmak istiyorum offf çıldıracam şimdi çıksın şu sesim artık"
Meryem; "oturman şuan imkansız, (Hızır anlamayan gözlerle meryeme bakar) omuriliğinden dolayı omurgan da hasarlı.."
Hızır sinirlenir kafasını geriye atıp, gözünü kapatır, bi yandan da çenesini sıkıyordur..
Meryem; "Hızııır tamam bi sakin ol, biliyorum sıkılıyorsun ama napalım... Bi süre böyle.. bak böyle yaparsan daha kötü olursun, lütfen kendini de bizi de üzme, sen biraz uyu dinlen, ben bi dışarı çıkıp geliyim, (maskesini takar) ben gelene kadar çıkarma" Hızır gözünü kapatıp açar, Meryem ayağa kalkıp, hızırı alnından öper, geri çekilecekken Hızır kolundan tutar,
Meryem; "noldu?" Hızır bişi demeden Meryeme bakıyodur,
hızır; (iç sesi) "çok özlemişim be, ya ölseydim ya görmeseydim bi daha seni" kendi kendine düşünürken istemsizce gözlerinden yaş gelir..
Meryem; "ya Hızır yapma böyle.." Hızır gülümsemeye çalışır... Meryem Hızıra bakarken aklına bişi gelir...
Meryem; "hıı ben anladım seni... alnını öpmeme bozuldun dimi?" diyip hafiften güler, Hızır başta anlamaz, sonradan anlayınca kafasını çok hafif sallar.. Meryem eğilip Hızır'ın dudağına küçük buse kondurur...
Meryem; "dur bi bakıyım (Hızıra bakar) bak keyfin yerine geldi... huyun pis diye demiyoruz boşuna" der güler hızırda gülümser... Meryem yanından ayrılır sonra...
-ÇAKIRBEYLİ EV-
Alparslan hazırlanmış odada uzanmış dinleniyodur.. Hayriye ana yanına gider..
Alparslan; "Babaanne bişi mi oldu?"
Hayriye; "Yok yok, olmadi daa, çocukları götürürken bende sizle geleyim.. Akşamı beklemek istemeyruuum"
Alparslan; "tamam babaannem sende gel.. çocuklara da söyle hazırlanın çıkalım birazdan"
Hayriye Ana; "tamam torinum" der odadan çıkar, Zeynonun kapısının önüne gelir,
Hayriye ana; "haydi hazirlanun da gideyyruuk" der, aşağı iner... kadınlar kendi aralarında konuşuyorlardır...
Mübeccel; "Valla dağ gibi adam, nasıl yıkıldı"
Hatice; "Mübeccel ne boş boş konuşuyosun Allâh aşkına, kalkmış işte, gözünü de yakında açar inşallah"
Mübeccel; "Valla haticecim o kadarını bilemem ama kesin bunun altında başka şeyler var"
Ayşen; "Mübeccel abla, ne olabilir ya?"
Mübeccel; "ünal kaplan Alparslandan intikam alıyo görmüyor musunuz ayol? Alparslan da oradaydı niye?"
Hayriye Ana; (içeri dalar) "saaağanesi daa kim ordaysa orda sen orda olmadiğina şükret fitne"
Mübeccel; "annecim vallahi alınıyorum ama"
Hayriye Ana; "alın diye söyledum zaten" haticeyle Ayşen birbirine bakıp kıkırdar.. mübeccel de bişi demez... Alparslan aşağı iner..
Alparslan; "çocuklar hadi hazırsanız çıkalım geç olmadan" o sırada Alparslanın telefonu çalar, ilyas arıyordur... açar,
Alparslan; "efendim amca?"
İlyas; "ııı yeğenim evden daha çıkmadıysanız abime bi kaç parça bişi getirin, adam perişan oldu.."
Alparslan; "olur amca getiriyim de nasıl giyicek?"
İlyas; "sen getirde doktorun söylediğine göre bakarız, gene de bulunsun burda"
Alparslan; "tamam amca, gö-"
ilyas; (sözünü keser) "haa yeğenim bişi söylicem bide çocuklara falan çaktırma kimseye, abim uyandı açtı gözlerini"
Alparslan; "çok şükür sonunda amcam, gözümüz aydın"
ilyas; "aydın yeğenim aydın, gelirken esra da gelsin bende akşam onla eve geçerim"
Alparslan; "tamam amca" der telefonu kapatır..
Zeyno; (arkadan konuşmaları dinlemiştir) "abi hayırdır gözün aydın falan?"
Alparslan; "ııı yok bişi canım Amcamı komadan çıkarmışlarda onun için dedim, hadi hazırsanız çıkalım geç kalıcaz, (içeri seslenir) esraa amcam seni de çağırdı"
Esra; "tamam canım" der
Alparslan; (lütfiyeye mutfağa seslenir) "lütfiye Hızır amcam için bi çanta hazırlasana, ilyas amcam istedi"
Lütfiye; "tamam hazırlayruum" gidip çantayı hazırlar getirir, Alparslana verir. hayriye ana, zeyno, ömer, esra, Alparslan evden çıkarlar...
-HASTANE-
Meryem kafeteryaya çıkıp kendine kahve alır, saat öğleme gelmiş geçiyordu... kafeteryadan ilyasla birlikte inerken yoğun bakımın kapısından merdivenlere bakar, Alparslanlar gelmiştir... Meryemin yanına gelirler, zeynoyla ömer meryeme sarılır..
Zeyno; "annecim babam duyabiliyomuş artık bizi"
Meryem; "duyuyo kızım, çok şükür"
Hayriye Ana; "çok sükür, dualarumuzz kabul olmiştuur.."
ömer; "oldu oldu da hadi babamı görelim, çoktandır Görmüyoruz"
Meryem; "tamam siz geçin babaannenizle bende Alparslan abinizle konuşayım..." hepsi içeri girer Esrayla Alparslan Meryem kapıda kalır..
Alparslan; "yengecim, amcam açmış gözünü, bizimde gözümüz açıldı valla, gözün aydın"
Esra; "gözün aydın ablacım çok sevindim"
Meryem; "Saolun Saolun da kendimi hala kötü hissediyorum"
Alparslan; "niye yenge?"
Meryem; "bu haldeyken ya tekrar bişi olsa, sesini bile bi daha duyamamaktan korkuyorum.."
Alparslan; "yengecim (Meryemin elini kendi elleri arasına alır) sen değilmiydin düzelecek, kalkıcak ayağa, gözünü de açacak, yürüycek konuşucak diyen, tamam yaşadığın kolay şeyler değil, bizim de bi o kadar öyle... ama korkma. sonra korktuğumuz başımıza gelir, korktuğumuza pişman oluruz.."
Meryem; "iyi ki varsın Alparslan"
Alparslan; "sende iyi ki varsın yengecim" der sarılırlar, Alparslan Meryemle sarılırken esraya bakar, sonra ayrılırlar.. Onlar kapıda sohbet etmeye devam eder...
-YOĞUN BAKIM-
Zeynolar içeri girmiş, hızırı görünce mutlu olurlar, yanına giderler.. Hızır uyumuştur, kaşındaki dikiş açılmış, yüzünde ki izler yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır, ama hafif morluklar vardır...
Zeyno; "babacım.. bak biz geldik"
ömer; (hızırın elini öper) "babam bak eşkıya geldi, duyuyo musun bizi bilmiyoruz ama, inşallah duyuyosundur.." Hızır seslere uyanır ama gözünü açmaz,
Hızır; (iç ses) "eşkıyamla efulim gelmiş, seslerini bile unutmuşum nerdeyse, belli ki benim gözümü açtığımı bilmiyolar, iyi olmuş süpriz olur :)"
Hayriye Ana; "Hizuur, Allah senu bize bağuşlamuşş, tez zamanda kalkarsın inşallah oğlum.." hafif sesi titrer.
Hızır; (iç ses) "aha anamda gelmiş, valla ahiretluk karusun Hayriye sultan, gözümü açsam mı acaba?" ömerle zeyno biraz daha konuştuktan sonra hızır elini oynatır,
zeyno; (hızırın elini tutar, hızırda onun elini tutar) "babacığım?"
Hızır; (iç ses) "kızım, efulim, çok özledim sizi... ömerim aslan oğlum nası da sesinden kendini belli ediyor güçlü olduğunu" Hızır hafiften gözlerini açar, zeynoya bakar..
Zeyno; "ba-baaba? gözünü açtı, ömer gözünü açtı.."
ömer; (heyecandan ayağa kalkar, Hızır ona doğru bakar) "baba uyandın, açtın gözünü" ömerle zeyno birbirine bakıp gülümserler,
Hayriye ana; "Hizur, Allahım sana şükürler olsun... evladumun gözlerini de açtın.."
Hızır; (iç ses) "ah ana ah, hala aynısın 😂"
zeyno; "baba gözünü açtınsa konuşsana, konuşamıyo musun hala?"
Hızır; (kaşlarını kaldırır) "hı-ıh" der, yüzündeki maskeyi çıkarmaya çalışır, zeyno naptığını anlar, o çıkarır.. Hızır konuşamadığı için ömerin yüzü düşer, Zeynonun da öyle, hızır elini zeyno'nun saçına götürür, saçıyla oynar...
sonra ömere bakar, el işaretiyle gel yapar ömer hızıra yaklaşır, Hızır ensesinden tutup, yavaş bi şekilde saçlarını öper..
Hızır; (iç ses) "konuşamıyorum ama çok şükür görüp duyuyorum.. Allah sizi benden eksik etmesin.." Hızırın gözleri dolar,
ömer; "ya baba, tamam ağlama, dolmasın gözlerin falan.."
Zeyno; "dur ben annemi çağırıyım kendine gelir o" der güler, hızır da gülümseyip, gözünü kapatıp açar, zeyno da kapıya çıkar,
zeyno; "anne gelsenize, babam sanırım bu ara çok duygusal"
Meryem; "yine mi ya (hafif güler) çok duygusal kızım, baban artık reislikten çekiliyor, sulu göz olmaya karar vermiş" der hepsi güler, dışardakilerde içeri girer..
Esra; "abicim çok geçmiş olsun, çok çabuk topla kendini, (kulağına hafif eğilir) yoksa ilyas sizi batırıcak söyliyim" der güler...
İlyas; "esraa, yav ne alakası var şimdi.. gayet iyi bakıyorum işlere, abi sen bakma ona.."
esra; "abii çabuk iyleşmesin, işlere ben bakıyım diyosun yani öylemi ilyas? abi bak gör.." der bu sefer herkes güler...
İlyas; "ya esra saçma sapan konuşma, abi sen bakma esraya valla, sen çabuk iyleş, sen yorulma gene ben hallederim herşeyi, yeterki iyleş"
Hızır; (gözünü kapatıp açar, gülümser, iç ses) "aslanım benim senin gibi kardeşim, (Alparslana bakar) sana da bi okadar benzeyen yeğenim varken sırtım yere mi gelir.."
Alparslan; "amca valla iyleş yoksa ilyas amcam hepimizi vurucak" der güler...
İlyas; "valla böyle konuşmaya devam ederseniz cidden vurucam hepinizi"
Hızır; (gülümser o da, iç ses) "ulan ilyas, daha dün zor silah tutuyordun, şimdiki haline bak, sende eşkıyasın"
Meryem; "reislikten çekilip sulu göz olmaya karar vermişsin, efulin öyle dedi"
zeyno; "annee" der güler..
Hızır; (kaşlarını çatar, iç ses) "yok ya Allâh korusun, ne sulu gözü" der zeynoya bakar,
zeyno; "baba ben demedim, annem dedi onu"
Meryem; "tamam tamam şaka yapıyorum canım Allah Allah"
Hızır; (ömere el işareti yapar, kalk diye ömer kalkar, Meryeme işaret eder bu sefer otur diye.. Meryem biraz sandalyeyi yaklaştırıp oturur...) Hızır Meryemin elini tutar, öper..
Hayriye ana; (numaradan öksürür, herkes hafif kıkırdar, hızır da dahil) "eee da doktor ne deey?"
Meryem; "Doktor diyo ki Hızır bey kendini toplamaya başlamış, bi kaç gün sonra da yoğun bakımdan çıkartırız
.." Hızır şaşırır, bi yandan da sevinir... sonra birden yine aksırmaya başlar.. nefes alması zorlaşır...İnşallah beğenmişsinizdir 😍 💗 beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkürler 💗 😘 😍 💗