Eveeet Meryem'in cezası bakalım ne olacak 😄😂😂 ben yazarken çok güldüm inşallah siz de aynı şekilde 😍😍 iyi okumalar 😊😊
SPİKER; "AZ ÖNCE EVİN DE AÇIKLAMA YAPAN HIZIR ÇAKIRBEYLİ, TAHMİN EDİLEMEZ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.."
👉Bölüm-69
Meryem; "Hızır noluyo?"
Hızır; "şşşş sessiz dinleyin"
SPİKER; "AÇIKLAMA İÇİN GAZETECİLERİ DE EVİNE ÇAĞIRAN ÇAKIRBEYLİ'NİN İŞTE AÇIKLAMALARI..." der ve hızırın röportajı ekrana gelir herkes izler... başka habere geçer, herkes şaşırmıştır..
Meryem; "Hızır inanmıyorum.." Hızır ayağa kalkar...
Hızır; "ben önce karıma, sonra da aileme yıllar önce de olsa bi söz verdim, beladan kurtulucam dedim.. (meryeme elini uzatır, Meryem hızırın elini tutup kalkar) hayatımın kadını, benim bütün sıkıntımı bu kadar yıl çekmiş, ben de ona yapabileceğim en güzel hayatı geçte olsa bundan sonra sunucam.."
Meryem; "yaa, Hızır" Meryemin gözleri dolar hızıra sarılır, alkış tufanı kopar 😏👊
Hızır; (kulağına) "bu daha başlangıç gülüm.." der Meryem ayrılır, birbirlerinin gözlerinin içine bakarlar...
Hızır; "şşş beyler, biriniz şu ceketimde ki emaneti getirsin de sahibine verelim.."
ahmet; "valla ben vermezem ölürüm bekleyin" 😂😂 ahmet resmen koşarak gidip hızırın ceketinin cebinden kutuyu alır, getirir... hızıra verir...
Hızır; "birbirimiz dışında başka bişeye layık değiliz, ama sen benim bu hayatıma layık olmadığın halde, bana eşlik ettin, benim yapımı biliyosun Meryem, adam akıllı sana hayat sunamadım, ama bundan sonra kötü de olmicak..." der kutuyu açıp meryeme gösterir...
Meryem; "sanırım öldüm, cennetteyim..." der hızıra bakar,
Hızır; "ben cevabımı odam da alırım..."
herkes; "oooooooo"
Meryem; (sessizce) "ya hızır yapma şunu herkesin içinde..." Hızır güler,
hızır; (kutudan kolyeyi çıkarır) "müsadenle.." der arkasına geçer kolyeyi takar, sonra da boynundan öper,
Hayriye ana; "kaç kere diyeceğuum size, sevdiğunizi demayıın" der masadan kalkar, herkes kıkırdar...
İlyas; (esranın bunu sonra söyleyip, dırdır ediceğini biliyodur) "ben acıktım da haydi, (esrayı çaktırmadan işaret eder) abiii..."
Hızır; "buyur ilyas ye sen ye..."
Meryem; "hadi millet bizi bekliyo" der oturur, hızır da oturur,
hızır; "afiyet olsun..." yemeğin sonlarına gelmiştir, herkes kendi arasında sohbey ederken hızırın kulağı habere takılır,
SPİKER; "TİCARETİ YÖNETEN, EN BÜYÜK İŞ ADAMLARINDAN ÜNAL KAPLAN VE ADAMLARINDAN OKAN ****** SAKLANDIKLARI YERDE ÖLÜ BULUNDU" hızırla ahmet gözgöze gelir, hızır kalk işareti yapıp televizyonun önüne geçerler...
SPİKER; "MERAK EDİLEN BİR DİĞER KONU İSE ÜNAL KAPLANIN YERİNE KİMİN GEÇİCEĞİ, GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE ÇAKIRBEYLİ'LER VE BİLGİN'LER TİCARET ORTAKLIĞI KURMUŞLARDI, ÜNAL KAPLANIN ÖLMEDEN ÖNCE BİLGİN AİLESİNİN BAŞINDA OLAN HAKAN BİLGİN İLE GÖRÜŞTÜĞÜNE DAİR POLİS MEMURLARININ ELİNE KAYITLAR GEÇTİĞİ ÖĞRENİLDİ, BU KAYITLAR DA İSE ÜNAL KAPLAN YERİNİ HAKAN BİLGİN'E BIRAKTIĞI KONUŞULUYOR..."
Ahmet; "BABA??!!"
Hızır; "Dalga mı geçiyo lan?" Hızır sinirle ahmete döner,
ahmet; "Hızır sakın, ben babamla yıllardır görüşmüyorum bunu da en iyi sen ve ayşegül biliyo" sesler yükselince masadakiler telaşlanır, ilyas yanlarına gider,
Hızır; "ünalın yerine Bilginlerin geçmesi ne demek ahmet?"
İlyas; "abi sen ne dedin?"
ahmet; "konuşulacak yer değil burası" Hızır aşağı iner, ilyas Alparslan, nevzat, ahmette peşinden, hanımlarda masayı toplar..
-ÇALIŞMA ODASI-
Hızır; "benim ticaretten çekildiğim sıra da olacak işmi bu?"
İlyas; "abi bi sakin ol.."
Hızır; "konuşma lan, aç şu haberleri" der, ilyas tvyi açar,
HABER; (HAKAN BİLGİN KONUŞMASI CANLI YAYIN) "EVET ARKADAŞLAR, HABERLER DOĞRU, RAHMETLİ ÜNAL KAPLAN BU SALDIRIYA UĞRAMADAN ÖNCE YERİNİ BANA DEVREDECEĞİNİ SÖYLEDİ, BENDE KABUL ETTİM, ARTIK ÇAKIRBEYLİLERLE DAHA YAKINDAN İŞ YAPIYOR OLUCAZ"
Hızır; (sinirlenir kumandayı alıp, tvyi kapatır) "ahmet, babanın bu saatten sonra derdi ne?"
ahmet; "onun derdi falan beni ilgilendirmez Hızır, ama bundan sonra bizim tek ve ortak bi derdimiz var HAKAN BİLGİN"
Hızır; "bana bak nevzat bey, bunun senle bi alakası var mı?"
nevzat; "kulağıma bi kaç kere öyle bişey geldi, fakat doğru olduğuna dair bilgi gelmedi, belli ki bu herifte benim üstümle görüşmüş"
Alparslan; "amca kim ki bu adam..."
Hızır; "kim bu adam...? uyuşturucu ticaretinin en başı, ve bunu hiç bi iz bırakmadan delil bırakmadan başkalarının üstüne ata ata yapıyo, ve üstüne attığı kişilerin de şuana kadar araların da kurtulanı görmedim"
ilyas; "o adam senin baban mı abi?"
ahmet; "bi insan kendi ailesinden bu kadar utanır mı lan?"
Hızır; "şşşş, ahmet tamam, aileni boşver, sen kendine bak, adam olmana bak, baban da olsa seni ilgilendirir mi bu saatten sonra?"
ahmet; "Bunun altından nasıl kalkmayı planlıyorsunuz? benim de soyadım bilgin?"
Hızır; "herşey soyadla olsaydı, dünyada şerefsiz bırakmazdım ahmet..."
nevzat; "bundan sonra ki konu beni aşar, bana müsade"
Alparslan; "abi arka kapıdan çıksan daha iyi" der nevzat kafasını sallayıp evden çıkar...
-SALON-
Sofra toplanmış, çaylar hazırlanıyordur...
Meryem; "Esra, sen ilyasa söylemedin?"
Esra; "söyleyemedim abla, sofra da söylicektim, gene bişi oldu belli ki, baksana kapattılar kendilerini odaya"
Meryem; "tamam ya sıkma canını, söylersin şimdi"... kadınlar mutfakta kendi aralarında sohbet ederken, Hızırlar yukarı çıkar, salona otururlar.. Meryem de çayları getirir, hızıra verecekken hızır Meryemin kulağına eğilir"
Hızır; "Kızım yürü git mutfağa Alparslan yapar, sana noluyo?"
Meryem; "şşşş" der, servis yapmaya o devam eder... Hızır sinirlenir...
Ahmet; "saol yenge" Hızır ahmete tip tip bakar, ahmet farkeder,
ahmet; "e yok artık Hızır, yenge dedik"
Hızır; "ahmet, canımı sıkma"
ahmet; "yok yok gerginsin sen" der herkes kıkırdar, esra ilyası balkona çağırır...
İlyas; "noldu kız?"
Esra; "ya ilyas içerde söylicektim de, çekindim"
ilyas; "noldu kızım söylesene..."
esra; "ayy dur heyecanlandım.."
ilyas; "esraa, hadi daa."
esra; (derin nefes alır, gözlerini kapatıp) "ilyas ben 1 aylık hamileyim" ilyas gözlerini kocaman açar,
ilyas; "NEEE!??"
Esra; "hamileyim işte..."
ilyas; (bağırmaya başlar, esrayı kucağına alır, çevirir) "babaaaaa oluuuyoruuum, herkes duysun baba oluyoruuum"
Esra; "ilyas bi dur herkesi toplama buraya" demesine kalmadan herkes bağırışmaya toplanır,
Hızır; "noluyo oğlum, birini mi vurdunuz?"
İlyas; "yaa abiii, baba oluyorum" der hızırın üstüne atlar resmen.
Hızır; "oğlum bi dur, beni öldürücen lan tamam"
Meryem; (güler) "ilyaaas tamam bi sakin ol da" herkes ilyasla esrayı tebrik eder, en çok Hayriye ana sevinmiştir....... 1 saat sonra çocuklar yatmış, ayşegül de edayı yatırmış, ahmetle balkonda oturuyodur...ilyaslar eve gitmiş, herkes kendi evine geçmiştir, hızır da televizyon izliyodur, Meryem ortalıkta yoktur, hızır balkona çıkar,
hızır; "şşş bizim hanım nerde?"
ayşegül; "bilmiyorum ki,"
Hızır; "odadadır herhalde neyse ben yatıyorum iyi geceler.." der odaya çıkar... Kapıyı açar, kapıyı kapatmadan kapı kendisi kapanır, hızır arkasını dönmeden Meryem kapının arkasından hızıra sarılır,
-ESİL-
İlyas kendini koltuğa atar,
ilyas; "hayatımda belki de hiç bu kadar mutlu olmadım be Esra..."
Esra; (ilyas otururken yanına gidip ilyasın kolunu omuzuna atar, başını göğsüne yaslar) "aile oluyoruz sanki, ilyas ben çok heyecanlıyım"
ilyas; "bende çok heyecanlıyım prenses, inşallah sana benzeyen bi kızım olur, onun kokusunda huzur bulurum.."
esra; "yatalım mı, ben çok yorgunum..."
ilyas; (ayağa kalkıp esrayı elinden tutup kaldırır, yukarı yatmaya çıkarlar...)
-HIZMER-
hızır; "bende diyodum ki, hatunum niye bu kadar sessiz"
Meryem; "aşk olsun" der hızırı kendine çevirip, kapıya yaslar ellerini de omuzuna koyup hızıra yaslanır,
Hızır; (hafif güler) "noluyo kız?"
Meryem; "hiiç bişey olmuyo.." Hızır hala Meryemin kıyafetini farketmemiştir, Meryem biraz geri çekilir, Hızır Meryemin üstünü süzer,
hızır; "bu ne elbise kızım?"
Meryem; "bugün alışveriş yaptım, beğenmedin mi?"
Hızır; "git çıkar şunu töbe töbe, deli mi ediceksin adamı?" Meryem güler,
Meryem; "tamam o zaman yeni aldığım geceliği giyiyim de uyuyalım.." der banyoya doğru yürür, yavaş adımlarla yürüyordur,
Hızır; "bu elbise yatak odası dışında giyilmicek" Meryem cevap vermez, hızır arkadan meryeme bakıyodur, Meryem banyoya girince hızır giyinme odasına gider, meryem'de giyindikten sonra banyodan çıkar, hızır odadan çıkıcakken Meryemi görür, yavaş adımlarla üstünü süze süze yanına gider...
Hızır; "senin içine ne kaçtı?"
Meryem; "hiç Bişey?"
Hızır; (meryemi birden belinden tutup kendine çeker) "böyle devam etmez inşallah..."
Meryem; "kötü mü oldu ki?"
Hızır; "yok kendi sağlığım için diyorum.."
Meryem; "zaten etmicek kocacım.." der, Meryem geri çekilir... koltuğun üstünde duran yastık, çarşaf, ve battaniyeyi hızırın kucağına verir.
Hızır; "bu ne şimdi?"
Meryem; "acısını sonra çıkarıcam demiştim.."
Hızır; "yok daha neler, şaka yapıyosun dimi?"
Meryem; "hayır gayet ciddiyim..."
Hızır; "Meryem özür diledik daa..."
Meryem; "ben kabul ettim demedim.." Meryem hızırı kolundan tuta tuta kapıya götürür, dışarı çıkarıp, kapıyı da üstüne kilitler,
Hızır; "aman, yat, tek başına yaat" bağırıyordur, sonra bağırdığını farkedince sessiz sessiz kendi kendine konuşur...
Hızır; (merdivenlerden iner..) "arkadaş gel de uyu şimdi, o kıyafeti giy gözümün önünde, o gecelikle resmen 'gel beni...... ' de sonra da hadi Hızır uyu, nah bana uyku bu gece".... ahmetle ayşegül içeri girer,
ahmet; "hobaa, noldu da?"
Hızır; "Meryem hanım ceza verdi" ayşegülle ahmet kıkırdar...
Hızır; "gülmeyin bak valla sinirimi sizden çıkarıcam..."
ayşegül; "bak ne dicem, ahmeti de al yanına, birlikte dertleşin.."
ahmet; "anlamadım??"
ayşegül; "sana da bu gece oda yok diyorum.. "
ahmet; "dalga mı geçiyorsun kızım... Allah Allah" tam odaya doğru yürüycekken ayşegül önünde durur...
ayşegül; "gayet ciddiyim, size iyi geceler beyler..."
Hızır; "al, al işte, bunlara yaranılmıyo kardeş gel gel.."
ahmet; "senin yüzünden"
Hızır; "nee?!! canımı sıkma daha fazla gece gece, şurdan tavlayı getir da, uyku tutmuyor zaten" ahmet tavlayı getirir...
Hızır; "bunlar kadınların 'göster ama elletme taktikleri' gelmiceksin oğlum bu oyunlara"
ahmet; (gülüyodur) "sen gelmişsin sanırım, fena bozuksun"
Hızır; "bu sefer ağır oldu be" der, bi süre sonra ikisi de birbirine bakıp gülmeye başlar... gece yarısına kadar tavla oynarlar, sohbet ederler falan, gece saat 2.30 olur...
ahmet; (en son ahmet yener) "haydiii başkan, kaçtır yeniyorum, çok sıkıcısın... Allah rahatlık versin sana..."
Hızır; "akıl mı kaldı lan bende, yoksa sen yenebilirdin sanki, off ulan Meryem!!"
Ahmet; "o karı koca meselesi..." der hızırın yastık çarşafını alır...
Hızır; "kardeş hayırdır?"
ahmet; "e yatıcam"
Hızır; "ben hava da mı yatıcam"
ahmet; "misafiriz burda.." der salona gider koltuğa serer...
Hızır; "arkadaş kendi evimizde yatıcak yerimiz yok, Allahım sen sabır ver..." hızır biraz daha oyalanır, uykusu gelmiştir.. mecbur o da koltukta ki minderlerden alır, direk halının üstüne yatar 😂😂😂 zor da olsa uyur...
-SABAH-
Herkes uyanmıştır, Hayriye ana, zeyno, lütfiye, ayşegül, mutfakta kahvaltı hazırlıyordur, Alparslan da erkenden çıkmıştır... Meryem de uyanmamıştır daha... Ayşegül ahmetle hızırı görür, hallerine gülüyodur, yukarı meryemi uyandırmaya çıkar...
ayşegül; "Meryem, meryem Allâh aşkına kalk"
Meryem; (gözlerini aralar) "noluyo kızım, töbe töbe"
ayşegül; "Hızırları görmen lazım... yaa hadi gel aşağıya.." Meryemin aklına dün akşam gelir, sabahlığını giymeden aşağı o gecelikle iner, kahvaltı masası da kuruluyodur, Meryemle ayşegül gülüyodur, Hızır seslere uyanır, gözü açılmıyodur...
Meryem; "ahmet niye burda ayşe?"
ayşegül; "Hızır yalnız kalmasın dedim" Hızır gözlerini ovuşturur..
Hayriye ana; "haydi daa ne güleyysunuzz, uşaklaruu mahvetmişsinuz zaten"
zeyno; "anne, babam niye burda"
Meryem; "baban ceza almayalı çok olmuştu kızım.."
ömer; "anne, senin sabahlığın nerde?" Meryem üstüne bakar,
Meryem; "babanın bu halini kaçırmamam lazımdı hemen indim napıyım..." Hızır göz ucuyla Meryeme bakar, sinirlenir,
Hızır; "Kızım, sabah sabah çıldırtıcak mısın beni? yürü git odana değiştir üstünü?" Hızır yerden kalkmaya çalışır. beli tutulmuştur, kendi kendine söylenir...
Hızır; "ulan Meryem!!"
Meryem; "şşş sen kaşındın"
Hızır; "illa ki yalnız kalırız senle hatun..." ayşegülle Meryem kendi arasında gülüyodur,
Hayriye ana; "haydi daa, kahvaltı hazurdur, gidin hazırlanun" Hızır zor da olsa kalkar, gözleri de şişmiştir, önce koltuğa oturur, Meryeme tip tip bakıyodur, Meryem gerçekten korkup yukarı çıkar bu sefer... banyoya girer. Hızır da arkasından çıkar, odada Meryemi görmez,
Hızır; "Meryem??!"
Meryem; (banyodan çıkar) "efendim?"
Hızır; "hayırdır ya sana?"
Meryem; "sana hayırdır? Allah Allah ya"
Hızır; "sabah sabah delleniyorum hee, neyse, sen dün doktora gittin, bişi çıkmadı mı?"
Meryem; (yatağa gidip oturur) "gittim, gel otur."
Hızır; "noldu kızım?" der yanına gidip oturur,
Meryem; "ya 3 ay önce kontrolüm vardı gittim, ilaç verdi falan kullandım.." Hızır sözünü keser,
Hızır; "benim niye bunlardan haberim yok? en son niye benim haberim oluyor? neyim ben bu evde?"
Meryem; "ayyy Hızır bi dur, meraklanma diye söylemedim, kimsenin de haberi yok zaten, sen döndükten sonra sancılarım artınca gittim, (hamile olduğunu söylemekten vazgeçer, hızırın ona öyle davranması gözünün önüne gelir) işte geçmiş, bişi yok artık"
Hızır; "doğru söylüyosun dimi? ben sakin falan kalıyım diye değil yani?"
Meryem; "off Hızır yalan borcum mu var sana...?" der tam ayağa kalkıp gidicekken, Hızır bileğinden yakalar, sonra ayağa kalkar,
hızır; "ya tamam, özür dilerim... öyle demek istemedim, endişeleniyorum kızım napıyım, senin sağlığın herşeyden önemli.."
Meryem; "tamam..."
Hızır; "bak trip atma kurban olayım ya, burnumda tütüyosun zaten"
meryem; (Meryemin gözleri dolar) "bana depoda öyle davranmanı, sonraki sabahta ayşelerin evinde öyle konuşmanı kaldıramadım Hızır ya, hala zoruma gidiyo.."
Hızır; "ya tamam, vallahi billahi haklısın tamam, ama şimdi elinde bi çocuk kadın kapıya gelse, dna testiyle Hızır Çakırbeylinin çocuğu dese, sen inanmicak mısın? yada için de bi şüphe kalmaz mı?"
Meryem; "kalmaz, çünkü 2. kere böyle bi hatayı yapmaya cesaret edemezsin"
Hızır; "bana yapamazsın deme Meryem, yapmam, ama istemediğim için yapmam..."
Meryem; "he kendi keyfin istemediği için yapmazsın yani.."
Hızır; "konu bu değil"
Meryem; "evet konu bu değil"
Hızır; "Meryem!!?"
Meryem; "neee?!?? hala gelmiş, elinde çocuk kapıya kadın gelse diyosun Hızır, kafayı mı yedirticeksin bana"
Hızır; "Meryem, sen gerçekten iyi değilsin" Meryemi bırakıp, giyinmeye gidicekken, Meryemin lafıyla durur...
Meryem; "ben ne zaman iyi oldum ki zaten dimi? git git" der, banyoya gidicekken Hızır Meryeme dönüp, üstüne yürür, kolundan kendine çeker, burun burunadırlar,
Hızır; "benim kadınım, herşeyden daha iyi..."
Meryem; "çekiil" Hızırın gözleri Meryemin dudağına kayar,
Hızır; "kendimi nasıl affettirebilirim?"
Meryem; "onu da ben mi söylicem..."
Hızır; "süresini söyle o zaman, ona göre bırakıcam"
Meryem; "Hızır çekil ya" gitmeye çalışırken Hızır Meryemi belinden kendine sabitler, duvara doğru yürür, Meryemi duvara yaslar,
hızır; "çok özledim..."
-ALPARSLAN-
Erkenden evden çıkmış, deryanın evinin önünde bekliyodur, deryanın odasının pencereleri açılınca deryayı arar,
-FLASHBACK-
Alparslanların toplanıp memlekete gittikleri gün akşam deryayla konuşup yarın buluşacaklarını söylerler ama, Alparslan memlekete gitmesi gerektiği için deryaya haber veremez, sabah derya aradığında Alparslan memlekettedir,
Alparslan; "Derya, biliyorum telefonda da konuşulacak bi mevzu değil ama"
Derya; "noldu?"
Alparslan; "Derya bizim bi süre görüşmememiz gerekiyo"
Derya; "nedenini öğrenebilir miyim?"
Alparslan; "sana zarar gelmemesi için, bak dediğim gibi, telefon da konuşamıyorum, oraya geldiğimde görüşelim.. şehir dışındayım."
Derya; "yok, bence görüşmesek daha iyi Alparslan, yolun açık olsun.."
Alparslan; "bak ama der-" telefonu suratına kapatır.
Alparslan; "off derya off."
-FLASHBACK SON-
derya telefonun sonlarına doğru açar,
Alparslan; "Derya?"
Derya; "Görüşmicektik?"
Alparslan; "ben öyle bişey demedim"
Derya; "noldu söyle"
Alparslan; "kapıdayım seni bekliyorum.. gelmezsen bende gelebilirim.."
Derya; "sakın, tamam bekle geliyorum..".....
-HIZMER-
Meryem; "ben özlemedim..."
Hızır; "böyle dediğine göre, kesin özledin"
Meryem; "yo-yook öyle bişi"
Hızır; "bu konu da çok haksızsın..." Meryem bişi demez, Hızır meryem'in yüzünü inceliyordur, Meryem hızıra bakmamaya çalışıyodur, Hızır meryem'i çenesinden kendine çevirir,
hızır; "alışverişte ki aldıkların diyorum çok güzeldi..."
Meryem; "bugün dışarı çıkıcaz zaten, o elbiseyi giyicektim"
Hızır; "giyemezsin ki"
Meryem; "bana yapamazsın deme Hızır"
Hızır; "Meryem bu inadın niye?"
Meryem; "benim kıymetimi bi türlü anlayamıyorsun"
Hızır; "kim demiş oni sağaa da, yalan yanluş şeyler söyleyyleeer"
Meryem; (tutamaz kendini sinirden güler)
Hızır; "ya ama sen güülünce çok güzelsin, kızınca çok güzelsin, her halinle aklımı alıyosun.."
Meryem; "bu laflarına kanmicam"
Hızır; "affetmek zorunda bırakıcam seni"
Meryem; "görelim Bakalım, kim kime yalvaracak" Hızır Meryemi çenesinden tutup kendine yaklaştırır,
Hızır; "bi öpücük alıyım bari... rüyalarıma girdin." Meryem bişi demez, hızır yaklaşıp öpmeye başlar, Meryem karşılık vermez, Hızır biraz geri çekilir, burunları birbirine değiyordur..
Hızır; "bırakmam."
Meryem; "gerçekten sana sinirliyim" Hızır tekrar yaklaşır öpmeye başlar, Meryem istemeden karşılık vermeye başlar, Hızırı omuzlarından iter ama hızır daha çok kendini meryeme bastırır, Meryemin boynuna doğru eğilir,
Hızır; "biraz alınca devamı geliyo..."
Meryem; "ya Hızır, tamam çekil hadi.."
Hızır; "yalvarırım affet, ne istersen yapıcam..."
Meryem; "ne istersem?"
Hızır; "hhıhı" der geri çekilir,
Meryem; "bak buna hayır demem" der, Meryem aklında sinsi bi plan kurar.
Hızır; "bana hiç demezsin de inadın sağolsun..."
Meryem; "o zaman sen hazırlan ben aşağı da seni bekliyorum..."
Hızır; "affedildim mi?"
Meryem; "ona daha var kocacım"
Hızır; "neyse daha fazla kalmıyım ben, giyinip aşağı gidiyim" giyinme odasına gider, masanın üstünde hastane raporları gözüne çarpar, pozitif falan görünce merak eder,
hızır; (iç ses) "pozitif derken?? bu ne ki ya? (doktorun ismine bakar) ne emresi lan? erkek doktora mı gitmiş bunlar?"
Meryem; "napıyosun orda?"
Hızır; (raporları eline alır) "bunlar ne raporu.?"
Meryem; (koşar adım hızırın yanına gidip elinden alır) "hiiiç, doktora gittim ya, onun raporları"
Hızır; "versene bi bakıyım"
Bence bol bol güleceğiniz bir bölüm oldu 😄😂😂😂 şahsen ben yazarken çok güldüm 😄😂😂 beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum 😍😘😘