İnsanın bir günü bitmeden bu kadar çok olay yaşaması mümkün müdür?
Kapıda anneanneme karşı güler yüzlü davranmaya çalışan bir Kaan vardı.
Ve...ve ben yemek dolu ağzımı halâ aynı pozisyonda ortalığa sergiliyordum.Kendimden nef-ret ediyordum.
Anneannem kendi düşüncelerim arasından bulunmak istemediğim yerde,beni lanet olacası bulunduğum yerde dürtüyordu.
Düşüncelerimin arasında anneannemin sesi yankılanıyordu;
"Mayısss..sss arkadaaşınıııı nedennn bekletiyorrrsunnn."demişti."O benim arkadaşım değil."dedim.
Kendi dünyamdaki düşüncelerimi bağırarak söylemiştim galiba.Anneannem ve Kaan'ın yüzünde 'deli mi bu kız.'bakışını görmek çok kolaydı.Utanarak dış kapının arkasına saklandım.
Anneannem;
"Ahh kusura bakma evladım bu kız böyledir işte kusuruna bakma sen geç evladım geç geç."dedi.
Anneannem Kaan'ı zorla içeri sokmaya çalışırken ben kapının arkasında onun içeri girmesini bekliyordum.
Anneannem salona geçerken Kaan bana yaklaşıp;
"O benim arkadaşım değil."diyerek benim taklidimi yaptı sonrada çapkın bir bakış atıp salona gitti.Bütün bu saçmalıkların rüya olmasını diliyordum.Gözlerimi kapatıp açtıktan sonra halâ kapının arkasındaydım.
Sinirle kapıyı hızla kapatıp bende içeriye adım attım.
Kaan çoktan dedemlede anlaşmıştı.
Anneannemde Kaan'a hizmet ediyordu.
Evladım otur,birşey ister misin?,Rahatlına bak yaslan arkana deyip şımartıyordu.
Dikkatini çekeyim anneanne ben senin öz torununum.Kapının köşesinde yabancı misafir çocuğu gibi onları izliyordum.
Dedem;
"Kızım niye orda heykel gibi dikiliyorsun geç otur arkadaşının yanına."dediğinde elim ayağım titremeye başlamıştı.Kaan'ın yanına oturmak mı asla.
Beş dakika sonra Kaan'ın yanına oturmuş, önümüzdeki keki yiyip ardından çayı yudumlayıp sohbet ediyorduk.
Gözüm Kaan'ın ayaklarına takılırken gülme krizine girdim.
Gülme isteğimi durduramıyordum.
Dedem ve anneannem;
"Ne oldu evladım yine."diyorlardı.
Ağzımdan kekeleme;
"Pem..pemm...bee ter..likk..ler."deyip gülmeye devam ettim.
Kaan ayağına baktıktan hemen sonra bana sinirle baktı.Gülmem ortadan kaybolurken öksürerek hiç birşey olmamış gibi davranmaya başladım.Kaan sonunda ayağa kalkmıştı.Büyük ihtimalde herşey için teşekkür edip ortadan toz olup gidecekti.Uslu bir çocuk gibi;
"Teyzeciğim tuvalet nerede acaba?"dedi.
Yuhh artık gerçekten yuhh!
Kalkmaya niyeti yok ama kalmaya niyeti oldukça fazlaydı.
Anneannem;
"Dur evladım ben sana göstereyim."deyip anneannem ayağa kalkmaya çalıştı.
Kaan anneannemi tekrar yerine oturtturup;
"Siz zahmet etmeyin bana Mayıs gösterir."dedi.
Anneannem başını sallayıp;
"Ehhh."dedi.
Sonra bana kaşlarını çatıp yapmam gerekenleri ve yapması gerekenleri anlatıyordu.Eğer öylece durursam Kaan gittikten sonra beni öldürecekti. Diğer seçenek ise ev sahibinin yapması gerekenleri yapacaktım ama yine öldürülecektim.Istemeyerek ayağa kalkıp hemen koridorun ilerisindeki sağ tarafta bulunan tuvalette ellerimi güzel bir mekanı gösteriyormuşum gibi açmış girmesini işaret ediyordum.
Kolumdan tutup benide beraberinde tuvalettin içerisine soktu.
Bağırarak;
"Eee ama bu kadarı yeter tuvaletini yaparkende yanında bulunacak değilim yaa."dedim ve çıkmaya çalıştım.
Beni kendine çekip gözleri ile susmamı söylüyordu.
Biri tuvalet kapısını vurduğu an paniğe girmiştim.
Anneannem;
Kızım ne oldu şimdi niye bağırıyorsum.dedi.
Bir yalan düşünerek;
"Şeyy...havlu evet evet havlu bulamamışta onu gösteriyordum.Sonra ayağım takıldı bende bağırdım."dedim.
"Tamam."demişti.
Kaan yanımda gülerek;
"Fena değilmiş"dedi.
Tekrar kapıya doğru yaklaşırken benden önce önüme geçip çıkmamam için beklemeye başladı.Sinirle;
"Çık önümden."dedi.
Bana doğru yaklaşıp kulağıma doğru eğilip fısıldayarak;
"Senin tehtit edici sözlerini kayda almıyor ve çöpe atıyorum."dedi.
Nefesi kulağımda rüzgar dalgası estirirken tüylerim diken diken olmuştu.
Onu itekleyip kapının kolunu tuttum kendime güvenerek;
"Kayda alsan iyi olur."deyip kapıyı açıp çıktım.Kaan en sonunda;
"Rüzgar'la ne konuştunuz."dedi.
Arkamı dönüp şaşkın olupta, şaşkınlığımı belli etmeden;
"Bunun seni ilgilendireceğini sanmıyorum ve ilk defa görmüş, tanışmış birisi olarak bunu sormaya hepten hakkın yok."dedim.
Kapıyı açıp tuvaletten çıktım.
Salona gelip anneannemin ve dedemin imali bakışları ile karşılaştım.Yarım saat sonra Kaan gitmişti.Bende odama çekilmiştim.Ilk gün ders ve ödev olmadığı için telefonumla uğraşıyordum.
Mesaj sesi geldiğinde beklediğim tek şeyin Turkcell'den gelen reklam mesajlarıydı.Yinede mesaji açıp bakmak istedim.Gelen mesaj Kumsal'dandı.
"Tebrik ederim tatlım."diyordu.
Peki neyi tebrik ediyordu onu bir türlü anlamıyordum.Geri mesaj yollayarak;
"Ne için tebrik ettiğini anlayamadım."dedim.
Bir süre sonra mesaj geldiğinde;
"Kaan ile çıkıyormuşsunuz bugün sizin eve gelmiş."dedi.
Yazdığı yazıyı tekrar ve tekrar okuyarak olayı anlamaya çalışıyordum.
Bu sefer Kumsal'ı aradım.
Ikinci çalışta açtığında;
"Mayıs."dedi.
Hemen söze girerek;
"Kumsal bugün Kaan bize geldi ama aramızda sandığınız gibi öyle birşey yok ve ben bu okula geleli daha yirmi dört saat bile olmamıştı.Bunu benden nasıl bekliyorsunuz.O Kaan kim oluyor ki böyle konuşabiliyor."dedim tek bir nefeste.Sözümü bitirip derin bir nefes alıp verdim.Yapmış olduğum konuşmadan utanarak;
"Özür dilerim."dedim.
Güldü ve;
"Asıl ben senden özür dilerim sana sormadan hemen böyle birşey yazdım."dedi.
"Önemi yok neyse şimdi o Kaan köpeği ile konuşacağım pardon şey.."dedim.
Sözümü yarıda kesip;
"Önemi yok isteğini söyle hak ediyor ibne."dedi.
Gülüşmeler arasında bir kaç şey daha konuştuktan sonra telefonu kapattım.Kaan hayvanı nasıl böyle şeyler uydurabilirdi.Hangi hakla.
Hem kimse onun o gördüğüm kızla çıktığını bilmiyor muydu?
Bu okul benim başlangıcım ve beraberindeki sonum olacaktı.Yarından itibaren bu okul hakkında bir kaç bilgi öğrenmem gerekiyordu.En azından dersler başlamadan önce.
Merhaba arkadaşlar!
Her ne olursa olsun bu kitaba devam edeceğim.
Beni tek bir yorum tekrar bu kitabı yazmaya zorladı.
Başta arkadaşlarım olmak üzere benim vazgeçmemem gerektiğini söyleyenufukcizgisi18 teşekürler😊

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÖZLERDEKİ KARANLIK
RomanceBir kez kendine güvenip başına açılan binlerce sorunun üstesinden gelebilecek bir güce sahip değildim daha. Kendini koruyuamazken bir başkasını nasıl koruyabilir ki bir insan... Kötü bir başlangıçın sonu ne olabilir bilmiyorum... Önüme hiç istemediğ...