(Düzenlendi)
Bahçe kapısını açtık ve içeri girdik. Ama benim aklım hala sarı kelebekteydi.
''İzel hadi kızım al şu valizini.''
Bende istemeyerek ''Tamam'' dedim, ardından hemen ''Baba.'' diye ekledim.
''Efendim.''
''Sarı kelebeği kime sattın ?''
''Ortağımın oğluna.''
Ortak mı? İyi de babamın ortağı yoktu ki. Dann dan dann tanıştırayım, buda benim 4 köşeli jetonumun sesi ve anladım ki biz buraya babamın işleri yüzünden taşınmıştık. Acaba ortağı kimdi aslında ortağından çok ortağının oğlunu merak ediyordum. Sen kimsin de Sarı Kelebeğimi benden alırsın pezevenk? Zaten artık ortak olmuşlardı aileler daha da yakınlaşırdı ve ben de sarı kelebeğimi geri alırdım işte zeki olmakta böyle bir duygu.
Valizimi aldım, odama çıktım ve kıyafetlerimi yerleştirdim. Babam yanına çağırdı.
''İzel biz gelmeden önce civardaki okullara bakındım ve seni bir okula yazdırdım yarın başlıyorsun. Saat 8'de hazır ol seni ben bırakacağım.''
Cevap bile vermedim.
Allah! Saat 8.30. İlk günden geç kaldım iyi mi? Hemen iki üç parça bir şey attım çantaya, çıktım. Ee babam nerede? Hass...
Adam 8'de hazır ol demişti, tabi adamında işi gücü var peki ben ne yapacağım? Hemen anneme koştum annem ''Senin burada ne işin var okula gitmedin mi?'' dedi.
''Geç kaldım anne. Ne yapacağım? Okul nerede sen biliyor musun?''
''Okulun adını biliyorum sana şuradan taksi çağıralım da git.''Allah'tan taksi hemen geldi de oradan zaman kazandım. Adresi söyledim 10 dakika sonra indim oradan buraya 30 lira aldı pislik biz öğrenciyiz lan, neyse şu anda parayı düşünecek halde değilim. Koşarak okula bir girmişim ne siz sorun ne ben söyleyeyim saçlar başlar hepsi bir tarafa dağıldı. Hemen nöbetçi öğrenciye;
''Müdürün odası nerede?'' dedim.
''Üst katta.'' dedi.
Gerçekten çok açıklayıcı olmuştu, ama buldum mu?
Tabii ki.
Çaldım kapıyı ve içeri girdim, olanları anlattım. Müdür de çok iyi bir insana benziyordu ama bu öğretmen milletine güven olmaz bunu bilir bunu söylerim. Beni sınıfıma doğru götürdü.
Sınıfa benle beraber girdi.''Bu arkadaşınız Hollanda' dan gelmiş, iyi dersler hocam'' dedi.
Daha sonra müdür çıktı kendimi tanıttım sanırım ders fizikti hocada malın birine benziyor öyle bir bakıyor ki sanki içten içten bana saydırıyor.
''Geç arkaya otur'' dedi.
Geçtim en arkaya oturdum. 10- 15 dakika sonra zil çaldı. Karşımda pis pis sırıtan 2 çocuk vardı sonra arkadan çok yakışıklı bir çocuk geldi esmer, mavi gözlü, boyu 1.80, deri ceketli falan sırıtan çocuklara döndü.''Ne sırıtıyorsunuz lan? Adam olun ha o benim.'' dedi.
Tabi ben şok.
''Ne diyorsun sen ya?'' dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARI KELEBEK #Wattys2017
ChickLitKendi ülkem olduğu halde hala yabancı gibiyim buralarda. Alışamadım hala. Artık Türkiye'de yaşayacaktık bu yüzden alışmak zorundayım. Beni buraya alıştıran iki şey vardı biri sen, biride biz... Biz olmak zordu, mücadele etmek gerekirdi , karışıktı...