SARI KELEBEK #Wattys2017

-3-

(Düzenlendi)

Tövbe ya sabahın köründe ne bu tabak çanak sesleri saat daha 7 Allah yardım etsin ne diyeyim, aslında benim için de iyi oldu en azından dün olduğu gibi geç kalmam bugün.

Aşağıya iner inmez ''çüş yani çüş bu kadar yemek kime'' diye haykırdım. Annem o kadar kaptırmış ki kendini beni takmadı bile . Bende geri yukarı çıktım duş aldım hazırlandım, derken bir baktım saat 8. Ya ben ne ağır vasıta bir insanın ama vasıta sanırım araç demek ohh alttan alttan kendime de laf soktum çok mutluyum vallahi, yine saçmaladım. Hemen babama koştum Allah'tan babam evdeydi. ''Baba yine geç kaldım beni okula bırakır mısın ?''

''Yine derken, dünde geç kaldın değil mi? Zaten bende iş yüzünden erken çıktım sabah alırdım seni.''

''Yok babacım hani genelde Hollanda'da geç kalıyordum ya, zaten fark ettim bir şey olduğunu yoksa kesin alırdın beni.''

''Tamam hadi çık üstümü giyinip geliyorum''

''Tamam'' dedim ve aşağıya indim. İnanmıyorum vallahi annemler 1 saatte tüm dünyayı doyurur.

Böyle giderse ben evde kalırım ya tek bildiğim yemek makarna tamam hiç hayal kurmayayım kesin evde kaldım be.'' Sonunda baba ağaç oldum burada. Arabaya biner binmez aklıma Sarı Kelebek geldi. Nasıl unuttum ya ben daha Gizem'i aramadım bugün kesinlikle aramam lazım dedim kendi kendime.Sarı Kelebekten Gizem'e nasıl geldim hiçbir fikrim yok.

'Hayır olamaz böyle bişey yok ya saçmalama İzel hayal görüyorsun bunların hiç biri gerçek değil desem de içimden, dışımdan bağırmaya başladım. Babam öyle bir durdu ki yemin ediyorum camdan fırlayacaktım.

''İzel ne oldu İzel neyin var kızım ne oldu İzel İzeel!'' Diye oda bağırmaya başladı.

''Sarı Kelebek'' diyebildim sadece.

Babam da tekrar bana dönüp ''bende bir şey oldu sandım'' dedi.

Hiçbir şekilde ağzımı açmadım çünkü ağzımı açsaydım eminim ki babam beni evlatlıktan reddederdi o kadar sinir olmuştum.

Ama adım kadar eminim ki o Sarı Kelebekti..

Okula geldik ''İyi dersler'' dedi, cevap vermeye bile tenezzül etmedim.

Çıktım sınıfa sinirden elimi ısırmaya başladım üstüne üstlük ağlıyordum. Elime bir baktım çok fena kızarmıştı.

Elimi yüzümü yıkamaya çıktım kapıda Yasin'e çarptım.

''İzel bu haline ne, ne oldu sana? Anlat '' O an Yasin 'in boynuna sarıldım ve istemsizce kokusunu içime çektim ve o da aynı şeklide bana sarıldı.

Yasin bir hışımla sınıftan çantamı aldı. ''Hey dur! Nereye gidiyoruz ?''

''İki dakika sus görürsün'' dedi. Bir baktım ki müdürün odasındayız . İçeri girdik ve Yasin ardı arkası gelmeyecek yalanlar söylemeye başladı.

''Hocam arkadaşım çok hasta ve eve gitmesi gerekiyor.''

Müdür de bana dönüp ''Kızım iyi misin ailene haber verdin mi ?'' Dedi.