Yasin'in "hass..." demesi ile olayın etkisi altından çıkıp sevinç çığlıkları ile birlikte Gizem'e(!) sarıldım.
"Dur deli kız öldüreceksin beni."
"Yok, hiç öyle bir niyetim yok daha yeni bulmuşum seni."
Gizem'in dediği kadar vardı eğer biraz daha kızı sıksaydım nefes alamayıp buradan geçen ilk cenaze arabasına binecekti. Yalnız buradan neden cenaze arabası geçsin onu geçtim cenaze arabası dolu olmaz mı ? Aman neyse ne.
"Hadi otur." Dememe kalmadan Gİzem Yasin ile tanışmaya gitti.
Gizem Yasin'e elini uzatmış bir vaziyette beklerken Yasin nasıl bir tepki vereceğimi merak eden gözlerle bana bakıyordu.
Yuh artık Gizem'den kıskanacak değilim herhalde.
Gözlerimle Yasin'i onayladıktan sonra, fark ettimde artık komuta emir bende.(!)
Yasin ile Gizem kapının eşiğinde selamlaştıktan sonra içeri girmeyi akıl edebildiler.
"Kızım hadi anlat nasıl geldin, ne oldu niçin geldin, onu geçtim bizim okula nasıl geldin, eğer bu okula geldiysen mantıken evinde buralarda biyer-."
Yasin'in ağzımı kapatması ile hem nefes aldım hemde mecburiyetten sustum.
"İzel bir sakin ol, hepsini anlatacağım ama sonra." Dedi göz kırparak.
Zilin çalmasıyla beraber herkes yerleştti. Bizim delide en arkaya geçip oturdu. Yasin izin vereceğini bilsem Gizem'le otururdum ama öküz işte izin verse bile kaş göz yapar yine yanına otutturur.
"İzel istersen otur, buradan bakınca gün boyu ayakta duracakmışsın gibi gözüküyor."
Bozmadan "tamam" dedim.
Ben oturur oturmaz hoca geldi şansıma sıçayım, neden tam ben otururken anlatsana biraz, hı neden?
Tekrar ayağa kalkmanın verdiği acıyla bu sefer yerime oturdum.
O ne ? Alarm mı o? Lütfen şaka olsun hadi Yasin nerede? Ya Gizem ? Ama bunların hepsi rüya olamaz.
Allahım ya bunlar rüya olmasın of!
Kafamı çevirip saate baktığımda hepsinin rüya olduğunu anladım ve zorlukla doğruldum.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra, okul için, kıyafetlerimi giyindim.
''Alo Yasin.''
''Alo, efendim?''
''Şey, günaydın, saat kaçta evden çıkacaksın beraber gidelim.''
''Tamam ben 10, 15 dakikaya çıkarım ben gelince ararım seni.''
''Tamam, görüşürüz.''
''Görüşürüz.''
Telefonu kapattıktan sonra gördüğüm rüyayı düşündüm, hemen aklıma Gizem'i aramak geldi. Tabi saate tekrar bakınca bu fikrim değişti. Hem daha o kalkmamıştır, en iyisi ben okuldan gelince arayayım. Kendimle konuşmam bitince aşağıya indim. Ev halkından ses soluk çıkmayınca, içimden birşey yemek gelmedi. İçeriden ayakkabılarımı alıp dışarı, kapının önüne çıktım. Kapının önündeki sandalyeye oturup ayakkabılarımı giydim.
Telefonumun titremesi ile kafamı kaldırdım. Kafamı kaldırır kaldırmaz Yasin önümde bitti.
''Hazırsan çıkalım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARI KELEBEK #Wattys2017
ChickLitKendi ülkem olduğu halde hala yabancı gibiyim buralarda. Alışamadım hala. Artık Türkiye'de yaşayacaktık bu yüzden alışmak zorundayım. Beni buraya alıştıran iki şey vardı biri sen, biride biz... Biz olmak zordu, mücadele etmek gerekirdi , karışıktı...