Evett..:) İlk bölümle karşınızdayım. Nasıl olacak bilmiyorum. Bu arada bu bi Fan Fiction değildir. Karakter olarak Liam kullanıyorum. O kadar. Baştan söyleyeyim. :) Lütfen okuduysanız görüşlerinizi bildiriniz.:)
Multimedia kaçırılan çocuğumuz Aras.:) Ve Kızımız Melodi.:) Sizce kaçırıcak bir tip mi varmı ki kızda? Bence masum duruyor. Ama ne bileyim. Hoşuma gitti. :D Neyse sustum ben. :D
Şarkı; Mabel Matiz-Aşk Yok Olmaktır. -Bölümle alakası yoktur şarkıların. Ben hoşuma gidenleri koyuyorum.:)-
-1- (Dengesiz)
(Barışdan -Melodi'nin Babası-)
"Bu yaptığın doğru muydu sence kızım?" dedim. Kızımı artık tanıyamıyordum. Ama isteklerinede karşı çıkamıyordum. Herşeyimi kaybedebilirim. Ama Melodiyi asla!
"Baba benim yanlışlarıma doğrularıma karışmayı kes! Senden emir almam! Senle görüşmeyi kabul ettiysem sırf bu çocuk için anlıyor musun? Onu seviyorum! O da beni sevecek! Ya isteklerime saygı duy! Ya da bir daha beni göremezsin!" dedi Melodi.
Fazla sert bir kızım vardı. Oysa ki kızlar babaları ile bu kadar açık konuşamaz. Ama Melodi fazla açık sözlü bir kız. Dikbaşlılığıda var. Ama annesinden sonra kalan tek şey bana. Onu kaybedemem. İsteklerini yapmaya çalışıyorum ama hiç bir şeyden memnun olmuyor ki. Ah Melodi!
"Seni mutlu etmek için daha ne yapabilirim Melodi?" dedim. Onu kaybedemezdim. O geriye kalan tek gerçeğimdi. Kızımdı. Mal mülk hiç bir şey. Ama kızım herşeyim.
"Bana karışmaktan vaz geç baba! Adamların emrimde olsun. O buradan kaçamasın. Yalnız bırak beni. Yeter! Bu kadar şey mutlu olmama yeter!" dedi bağırarak Melodi.
"Sen bana annenden kalan tek şeysin. Seni hiç görmeyecek miyim?" dedim. Kızımı görmeyecek miydim yani? Bu kadar yakınken hemde!
"Arada gelirim. Rahat bırak beni." dedi sakince Melodi. Sakindi. Ama sinirliydi. Bu kadar agresif olmasaydı... Kapıyı çarpıp çıktı. Bazen insanları kırmamak için uğraşıyor. Bazense umursamıyor. Sinirini ses tonundan belli etmesede kapıyı kırarak belli etti. Dengesiz derler ya. Bu Melodi için en uygun kavram işte. Ama yinede o benim kızım.
~
(Esra'dan -Melodi'nin kardeşi gibi gördüğü arkadaşı-)
"Biraz sakin olabilir misin?" sesim normaldi. Ama Mel'in hiç normal değildi. Bu kızın ne sorunu vardı bu kadar büyük. 3 yıldan beri sevdii çocuğu kaçırdı! Ve kafasına kürekle vurdu! Polise kadar giderse çocuk yandı bizimki. Ama umrunda değil akıllının!
"Olamam. Herkes bana karışmak zorunda mı Esra? Sen bile bazen fazla işime karışıyorsun. İşime karışılmasından hoşlanmadığımı biliyorsunuz. Derdiniz ne?!" son cümlesi soru ve sitem karışıktı.
"Sadece bu doğru değil. Çocuk buradan kurtulursa, polise verecek. O zaman olan sana olacak. Babanda, bende seni düşünüyoruz." dedim sakince. Ona bağırmak istemiyordum. Bir de kavga etmeyi hiç kaldıramazdım.
"Sence bu umrumda mı? Sevgili babacığım kurtarsın bir zahmet! Kimse beni anlamıyor Esra! Sen bile! 3 yıl acı çekmek ne biliyor musun sen? Onun başka birileriyle birlikte olması ne demek? Başka mantıklıca bir fikir var mı elinde? Elimden ne kadar gelirse onu burada tutacağım. Belki beni sevecek." dedi Melodi. Kısılmıştı sesi. Bana ve Barış amcaya bağırmıştı. Güçlü olabilirdi. Ama göz yaşlarını tutamıyordu.
"Bak seni anlıyorum. Ama bu aşk acısından kötü şeyler de var dünyada. Bilmiyorsun sanki. Abartıyorsun bazen!" dedim. Haklıydım. Bazen kavga etsekte yine geliyor. Biliyorum. Benden başka kimse çekmiyor onu. Ama onun oluşu böyle. Onu hep annesi hırçın büyütmüştü. Bir şekilde böyle oluvermişti işte Melodi.
"Ben her şeyi biliyorum. Ama ne babam ne sen hiç biriniz hiç bir bok bilmiyorsunuz!" yine bağırışmalar. ve 'çat' diye bir kapı sesi. Hem ağlıyor, hem bağırıyor, hem sinirleniyor. Bazen dengesiz biri. Ama yine gelecek. Ne olursa olsun arkadaşımı seviyorum. Kardeşim gibi o. Sinirli olmadığı zamanlarda çokta iyi anlaşabiliyoruz.
~
(Melodi)
Esradan da, babamdan da sıkıldım artık. Herkes üstüme geliyor. Neyin doğru ve ya yanlış olduğunu biliyorum zaten. Bazen sıkıyorlar insanı. Şu an sadece onun yanına gidip konuşacağım. Hala baygın. Nasıl olsa beni duymuyor.
O iğrenç odaya girdim. Aslında onu burada tutmamalıyım. Şimdilik biraz gözü korkmalı. Elleri bağlı, hala baygın. Kafası aşağıya düşmüş bir şekilde duruyor. Kafasının arkasında ki bandajla bile hala çekici bir çocuk.
Tam sandalyenin karşısında yere oturdum.
"Naber Aras? Hım. Evet malesef beni tanımıyorsun bile. Şu ödevler dışında senle pek konuşmadık. Yani arkadaş değiliz bile. Adımı bile bilmiyorsun. Çünkü ben sana karşı uzaktan bakarken,sen beni takmıyordun. Tam bir piç gibi! Öylesin de. Ancak na buna yavşamayı biliyorsun sen. Ve barlarda takılmayı. Sana yaklaşan her kızı teker teker parçalamak istiyordum. Ama yapmadım." Uzun bir nefes aldım. Beş ve ya 10 saniye sonra devam ettim.
"Neden her erkek gibi normal değilsin? Çok mu önemli kızlarla eğlenmek? Neden kızları böyle et parçası ve ya seks objesi olarak görüyorsun ki? Ve ya neden baba parası yiyen bir piçsin? Aslında babanla aran iyi değil. Seni sevmediğini düşünüyorsun. Birazda öyle. Parayı veriyor. Al, ye, iç, sıç. Başka bir şey yapmıyorsun. Birazda seni başından savmak istiyor galiba. Aslında bende babamla yeni tanıştım. Hani pek önemseyen biri değildi beni." Bir kaç kere yutkundum. Devam etmeli miydim? Ya beni dinliyorsa? Daha uyanmadı bile Mel.
"Evet, annem babamla beni hiç görüştürmedi. Babam sözde onu aldatmış. Anneme inanmadım. O yüzden birazda hırçın olduğumu söylüyorlar. Sonrada annem öldü. Ve aaa tanımadığım bir adam. Beni yanına aldı. Annemi aldatmadığını söylüyor. Ama hiç birine inanmıyorum. Hepsi kötü bence. Ve babama birazda hırçın davranıyorum. Belkide biraz daha fazla. Ama hakediyor. Ya da canım nasıl istiyorsa öyle davranıyorumdur. Herkesin canı cehenneme dostum." ve istemsizce deli gibi kahkaha atıyordum. Belki deliriyordum. Bilmiyorum işte.
İstemsizce durdum. "Sanıyorum ki deliriyorum. Esrada olmasa yakın kimse yok. Esra dışında yakın arkadaşım yok zaten. Herkese kötü bir tarafım var. Esra hariç. Babama bile kötü tarafımı gösteriyorum. Bir de şu an sen beni duymazken rahatım. Yoksa ben böyle bir kız değilim. Herkese göre. Ama asıl ben eğlenceli. Sadece gereksiz insanlara karşı kötüyüm. Sen gereksiz biri değilsin. Ama sana yenik düşmeyeceğim. Adam edeceğim seni. Evinin adamı, çocuklarının babası olacaksın." O son cümlem ne ya?
"Öyle kızlarla gezmek yok. Seni adam edicem. Kız geçerken önüne dönecen. Benden başka kimseye bakmayacaksın. Şu an uyurken bu yüzümü son görüşün. Uyandıktan sonra cadoloz Melodi olacak karşında." evet bu doğru işte. Ben cadoloz değilim. Neyse tamam ya.
"Aşkın yüzünden yok olmayacağım. Seni adam edeceğim Aras!"
&
Esra ona kısaca Mel diyor. Melodi uzun isim. Haklı kızcağız.:D Neyse okuyanları görüşlerini çok merak ediyorum. Biraz saçmalamış olabilirim. :D Okuyorsanız ona bile teşekkür ederim.:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Kaçıran Bir Kız!
Teen FictionAşık kız dediğin oturur, sever. Bu biraz delice bir hareket yaptı. Çocuğu kaçırdı! Erkekse aptal bir kız avcısıydı. Yakışıklı olduğuna bakma. Fazla kalp kırıcı! © Tüm hakları saklıdır.