Beni Kaçıran Bir Kız!

-2- (Sürtük)

Ben baştan söyliyeyim tekrardan.:) Sonra söylemedi demeyin.:D
Bu bir FanFiction hikayesi değildir. Sadece karakter olarak Liam Payne kullanıyorum falan. :D Neyse bölümü yazıyım ben.:)

Bu arada hikaye genellikle Aras'ın ağzından anlatılacak. Arada Melodiden de bölümler olabilir.

Multimedia'da Melodi'nin gifi var.:) Şarkı olarakta Demi Lovato- Let It Go.    (Şarkıların bölümlerle alakası yoktur. Kafama göre seçiyorum.)

-2-

Gözlerimi açtığımda başım yere eğik bir şekilde duruyordu. Fazla yorgun ve ağırlaşmış hissediyordum. Başımı kaldırdığımda karşımda bir pencere vardı. Güzel bir bahçeye bakmıyordu malesef ki. Normal yeşil çimler ve çelimsiz, kuru bir ağaç vardı. Bahçe bakımsızdı. Ama dışa bakan ağaçlar bahçeyi kapatıyordu. Onlar bakımlıydı işte. Yani bahçeyi görmeyi engelleyen büyük ağaçlar vardı sanırsam.

Etrafa baktığımda pis, tozlu, örümcek ağları olan bir odada olduğumu farkettim. Odada kısaca bakımsızdı. Etrafa bakınmayı sürdürdüm. Ellerim bağlıydı. Yeni farketmiştim. Dehşet bir şekilde başım ağrıyordu malesef ki. 

Ellerimi çözmeye çalıştım ama olmadı. Fazla sıkı bağlanmıştı. Ama kanın parmak ucuma kadar gitmesini engellemiyordu. O sırada kapı açıldı. İçeri bir kız girdi. Mavi renkte güzel gözleri vardı. Saçları açık kahverengindeydi. Öyle pek ağım şahım güzelliği yoktu. Ama ilgi çekebilirdi. Masum bir yüzü vardı. 

"Bugün nasılsın bakalım zavallı?" dedi masum yüzlü ama bakışları şeytanca olan kız. O kimde bana zavallı diyordu? Buradan kurtulabilirim.

"Beni kaçıran akılsız kızımız sensin demek. Hım. İdare edersin işte. Buradan istersem kurtulabilirim biliyorsun değil mi?" dedim. Şu iplerden kurtulmamla kızı dakikada yere serebilirdim. Zaten hiç biri güçlü değil ki. 

"Güldürme beni. O kadar da salak değilim. Babamın dışarıda bir çok adamı var dostum. Emin ol bu odaya tekrar gelirsin. Ama ağzı burnu yer değiştirmiş bir şekilde." dedi. Koskoca bir kahkaha attı. Dişleri güzeldi. Ama ilgi çeken biri değildi. Aslında giyimini değiştirse seksi olabilir. Gerçi şu an onu düşüneceğime kendimi şuradan kurtulma planları yapmam lazım. Ama yapım bu. Aras hep fesatsın oğlum ya. Bir dakika ya bunun mu adamları var mış?

"Çözde beni şu adamcıklarınızı birlikte görelim mi güzelim?" dedim. Adamcık derken? Ne iş Aras? Hayattan ve kendimden soğuyabilirim. İyi de ben mükemmelim zaten. Kendimden soğumam imkansız dostum!

"Oradan bakınca alnımda enayi mi yazıyor?" dedi masum kız. Aslında şeytan.

" Yo. Sadece salak gibi görünüyorsun." dedim. Aslında kızları ayartmak için genellikle romantik şeyler söylerdim onlara göre. İlk defa bir kıza böyle diyordum. Yani yüzüne karşı.

Fazla mı ileri gitmiştim. Kız neden kaçırdı beni? Sadist falan mıydı? Hani kaçırıp beni, işkence etmekten zevk mi alıyordu yani. Çat diye yanağıma indirdi birde. Ama salak dedim o yüzden aslında. Bir bakıma haklı. İçimden diyebilirdim. Ama eli ağırdı. Bu bir gerçek.

"Elin gerçekten ağırdı." dedim. Bunu söylemekle hata mı ettim ki? 

"Bana bir daha böyle çocuksu şeyler deme. Küfür edeceksen doğru düzgün et. Sadece saçma küçük çocuklara benziyorsun. Seninle uğraşmak zor olacak. Ama seni adam edeceğim." dedi. İyide ben zaten adamım. Saçmaladım galiba. Evet.

"Saan küfredersem aynısını yapmayacağın ne malum? Ayrıca beni ne diye kaçırdın?" dedim. Neden kaçırmıştı ki beni? Durup dururken  saçma olurdu.