-6- (Dövülmek İster Misin Aras Gürmen?!)

903 41 3
                                    

Bundan böyle bölümleri uzun tutmaya çalışacağım. Malesef ki 5 bölümdür daha Aras' kaçıralı 1 gün oldu. Ben bile daha yeni farkediyorum. :DADS:SD Neyse bundan sonra bölümleri uzun tutacağım. Tutmaya çalışacağım yani. İnş cnm ya..s Neyse tamam ergenleşmiyorum. Buyrunuz bölüm;

(Melodi'den)

Sabah gözlerimi açtığımda Esra ile uyuyormuşuz. O hala uyuyor. Bazen benden bile daha uykucu olabiliyor.  İyi kız canım ya. 

Yataktan kalktığımda, banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Soğuk su insanı iyi hissettiriyor mu derler? Uykuyu açıyorlar mı derler? Yoo.. Bana soğuk su, kahve, çay hiç biri işe yaramaz. Bazen dışında. Bugün kendimi iyi hissetmiyorum. Enerji ile dolan ben bugün sadece uyumak istiyorum.

Ah, bugün Aras'la ata binecektik! Ben dün söz vermiştim. Biraz kafasını dağıtmasını istiyordum. Aslında onu daha bir hafta orada tutacaktım. Ama malesef ki daha geleli 1 gün oluyor. Ve ben onu bugün ata bineceğiz demiştim. Ne kadar kıyamıyorum insanlara! Bu huyumdan nefret ediyorum! Bir de değerli biri olunca... Eh, işte.

Yavaş adımlarla odaya doğru gittim. Esra bildiğin öküz gibi uyumaya devam ediyordu! Salyalarını akıtmış birde! Ah, Esra ah! Ne yapacağım ben seninle...

Bir an önce giysilerimi giyip çıktım odadan. Aras'ın büyük ihtimal sandalyede oturmakta poposu ağrıyordu. Ve beli de tutulmuş olabilir. O da yorgundur.  En iyisi bu ata binme işini yarına ve ya başka bir zamana bırakmalıyım. İyi bir binici miydim? Eh, işte.

Salonun yemek masasına ayrılmış olan kısmına doğru yürümeye başladım. Mis gibi kokular geliyordu.  Bu akıtma kokusuydu... Akıtmayı sadece bana ananem yapardı. Babam yoksa? Oha! Adam beni mutlu etme yöntemini bulmuş.

Koşarak salona ilerlediğimde hiç kimse yoktu. Hizmetliler dışında. Babam elinde ananemin deyimi ile 'akıtma'ları getirdi. Masaya bıraktı. Ve gözleri beni buldu.

"Burada ne arıyorsun baba? Gitmiştin hani sen?" dedim iğneleyici bir tonda. Bu adam ne arıyordu burada? İşi beni yine sinir etmekti.

"Kızımı mutlu etmeye geldim." dedi bana gülümseyerek.

"Kandırarak mı beni? Farkındaysan akıtma ananemin işi. Onu buraya getirerek mutlu olmamı sağlayabilirdin. Tarifini alıp değil!" diye çıkıştım.

"Biraz olumlu olur musun Melodi? Senin için uğraştım. Seni mutlu etmeye çalıyorum. Ama sen beni daha çok üzüyorsun kızım." dedi. Yüzündeki gülümseme solmuştu. 

"Annemi aldatarak mutsuz eden bir insanı ben neden mutlu edeyim ki?" dedim. Bu baya ağırdı. Anneme inanmamıştım ilk başlarda. Ergendim o zamanlar. Yani küçükken kandırmıştı işte annem. Uzak bir yerde. Çalışıyor derdi. Bir gün tartışmıştık. 13  yaşında falandım. Söyleyi verdi. Ve o zamandan beri hırçın biriydim. Annem geçen sene öldü. Daha adını bile bilmediğim bir adam 'ben senin babanım.' diye çıkmıştı. Annemi mutsuz eden, beni küçük yaşta bırakıp giden saçma bir adamdı.

Yüzüne baktığımda çenesi kasılmıştı. "Bak bu doğru değil." dedi savunurcasına kendini. Haklı mıydı? Belki. Ama yalan  söylüyor. Annemi kaç kez ağlatmıştı. Annem kaldıramamıştı işte. İyi dayanmıştı bana 17 yıl boyunca. Ve ben annemi bazen salak gibi üzmüştüm. Sonra kaybedince daha değerli oldu annem.

"Bir şey demeyecek misin?" dedi. Düşüncelerimden çekti çıkardı o anda beni.

"17 yıl boyunca annemi hep kendimin üzdüğünü sandım. Sonrada anladım aslında. Sen karşıma çıkınca. Annem 17 yıl iyi dayandı. Ah, bir de intihar etti. Kimin yüzünden? Senin! Senin mutlu olmaya hakkın yok. Annemi 17 yıl boyunca ağlatmaya hakkın olmadığı gibi." diye bağırdım.

Beni Kaçıran Bir Kız!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin