-10- ~Final~ -Hüzünlü Bir Ayrılık Vakti...-

824 41 16
                                    

Saçma sapan bir sona hazır olun...

Bu bölüm Yaren1Dxx'e gelsin.. :) 

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

(Melodi'den)

"Kısaca böyle Mel..." dedi Esra. Ah, hadi ama! Bu çocuk kesinlikle adam olmayacak mıydı? Onu sevmiştim. İyi davranışlarını hiç bu yönden düşünmemiştim. Yani beni kandırabileceği amaçlı...

Ne bileyim belki yumuşamaya başlamıştır diye üdşünüyordum. Bir piçin 8 günde nasıl adam olabileceğini sanmıştım ki? Aptal mıydım? Kesinlikle! ona kanmıştım. Her zaman böyle oluyordu zaten. Hep bir umut vardı içimde lisedeyken... Boş umutlar, saçma hayallerdi... Ve sonunda yine onu bir kızla görünce, üzülen bendim! Salak ben! Aptal ben! Güçlü görünmeye çalışan güçsüz bir deliydim ben! Onu nasıl adam edebilirdim ki? Ne sanmıştım? Bana bağlanacağını mı? Kesinlikle evet! Buna inanmıştım. Çünkü ben gerçekten aptaldım!

"Ben tam bir aptalım Esra..." dedim. İçim acımıştı. Ona bir salak gibi inanmıştım... Hala kendi aptallığıma inanmıyorum...

"Üzülen sen değil, o olmalı ama..." dediğinde onu böldüm. "O kalpsizin teki..." dedim. Başını yukarı aşağı salladı Esra.

"Haklısın. Bak kolayca unutamazsın biliyorum. Ama onun karakteri belli. Ona 8 günde adam olabileceğine nasıl inandın Mel?" dedi aklımı okurcasına. Aptal olduğumu o da biliyordu. Haklıydı da...

"Ona psikopatça işkenceler yapabilirim istersen. Biliyorsun Mel deli olduğumu..." dedi hafif sırıtarak. Ama yanımda gülemiyordu bile. Bana acıyordu belki de...

"Bana acıma." dedim aklımdan geçenlerle. "Hayır o acı çekmeyi haketmiyor. Yani belasını nasıl bulursa bulsun. Ama bunu biz yapmayacağız..." dedim. 

Kararlıydım... Ona ben değil, başkası yaşatsın.

Ona bir tekme ben vurursam içim acırdı. Kıyamazdım... Kendi belasını kendisi bulur umarım...

~

"Git..." dedim kendimden emince. Ağlamıştım ve gözlerim kızarmıştı. Sözde onun önünde güçlü duracaktım... O kararlı Melodiyi yok ediyr bu piç...

"Bu kadar basit mi? Asi, kararlı, inatçı olduğunu sanıyordum..." dedi soğukça. Yaptıklarından hiç pişman gibi görünmüyordu. O kadar buz gibi konuşmuştu ki. O kadar soğuk bakıyordu ki... Ondan iğrenemiyordum. Olmuyordu...

"Sadece sana acıyorum... Hiç bir zaman adam gibi adam olamayacaksın. Umarım bir gün bana ve diğer kızlara yaşattığın şeylerin en ağırını çekersin..." dedim soğuk olmaya çlaışarak. Sadece güçsüz çıkmıştı sesim. onun gibi güçlü değildim. Ben hep güçlü görünmeye çalışan güçsüz bir deliydim...

"Hiç bir zaman o hayalinde ki gibi güçlü biri olamayacaksın. Hep güçsüz kalacaksın. Bir dost tavsiyesi..." dedi gülerek. Bu kadar piç miydi yani? Dostmuş. Sen benim hayalimdin gerizekalı!

"Sen..tam..bir..-" dediğimde beni böldü. "Bana aşık olduğun için beni değil, kendini suçla. Ben demedim ya sana gelde bana aşık ol diye! Nasıl biri olduğumu biliyordun. Bunları yaşaman normal. Beni suçlayacağına o aptal kalbini suçla!" diye bağırdı. Hem suçlu, hem güçlü. Ya da yanlış bir terim kullandım. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış.

"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Haklısın... Git..."  dedim. Bu sefer sesim güçlü çıkmıştı. Son kelimeyi vurgulamıştım. 

Daha ne duruyordu ki bu salak? "Seni burada tutan ne? Gitsene..." dedim.

"Gerçekler acıtır. Üzgünüm. Ama benden bir şey beklemen yanlıştı. Hoşçakal Melodi."  dedi. 

Kapıyı kapatan bir ses duyduğumda bir duvarın oraya yığıldım. Bu kadar güçsüzdüm. Bu kadar aptaldım. Onun beni seveceğini sanmıştım. Ben en büyük hatamı, onu kaçırdığım gün yapmıştım. Her filmin sonunda ki gibi mutlu bitmiyor işte hayat... Bu bir film değil, gerçekler... Ve gerçekler hep acıtmıştı. En çokta şu aşk denen boktan şey... 

Bununla yaşamaya alışmalıydım. O zaten hiç benim değildi ki, benim olsun...

~

-Yazarın anlatımından~Şimdiki Zaman-

"Ah, bir Türk dizisinde hala oynadığıma inanamıyorum Liam..." dedi Kristina. İnanmıyordu. Çünkü o bir modeldi. Şimdi de bir dizide oynayarak kendini Türkiye'ye tanıtmıştı. Ve şu dünyaca ünlü grup One Direction'dan Liam ile oynamıştı. Elbette bu diziye para ve ünü için kabul etmişti Kristina...

"Aslında sonu güzeldi. Yazar bazı güzel kelimeler kullanmış..." dedi Liam yazarı savunurcasına. Aslında yazar falan değildi yazandı. Saçma bir hikaye yazan, kurgudan sıkılmış bir insandı. Fark yaratmaya çalışmıştı. Belki başarmıştı yazan kişi. Yazar demek doğru değildi. Sadece yamıştı işte.

"Ah, sıkıldım ama şu arkadaş rolünden. Hep sizden sonra bir köşeye atılıyorum." dedi Nina iç çekerek. Çünkü Esra karakterini canlandırmıştı. Ve illa bir köşeye atılıyordu. Melodi denen karakteri hep teselli etmek zorunda kalmıştı kızcağız... 

"Ah, gerçekten kötü yazdığını kabul ediyorum. Ama oynamak sizlerle keyifliydi." dedi Kristina.

"Hadi finali kutlamak amacıyla bir yemeğe gidelim. Ayrıca yazdıkları kötü olsa da Merve iyi bir kız..." dedi Liam yine yazan Merveyi savunurcasına. Ne kadar da tatlı değil mi?

"Ah, sizinle yemek yemeyi özleyeceğim çocuklar... Kısa bir film macerasıydı. 10 bölümde olsa güzeldi. Yani ne bileyim. Güzel vakit geçirdik. Ve Merve iyiydi. Aslında senaryo, kurgu güzeldi. Tabii yazsaydı..." dedi Nina. Hadi ama yazı kötü olsada kurgu güzeldi. Neyse Nina zaten buun kabul ediyordu. Bu yazan kişi hala ne saçmalıyordu ki?

"Arada görüşelim bence. Bu şakalı, kısa süren set ortamını özleyeceğim kızlar..." dedi Liam daha şimdiden hasret duygusuyla...

O sırada Merve içeri girdi. "Ah, nasılda beni kötülüyorsunuz... Zaten iyi yazdığımı ima etmiyorum. Ama kurgu güzeldi. Her neyse...  Sizi hepinizi özleyeceğim sevgili karakterlerim..." dedi Merve iç çekerek.

Kristina,Nina,Liam ve Merve bir grup kucaklaşması yaptı. Yazan kişi senaryoyu beğenmese de kurgusu güzeldi kendince. Ve bu kısa set ortamında eğlenmişlerdi...

Yemekten sonra onlar için hüzünlü bir ayrılık vakti gelmişti...

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Evet evet. Biliyorum... Kendimi finale katacak kadar bir salak... :DDSA:S Ama napayım. Kötü bitsin istemedim. İşte yani bunlar tamamen bir set çekimiydi. Yazılan hikaye sondada sevgili dostlarımız kaynaştı. Tamamen hepsi benim hayalimde ki Merve sayesinde tanıştılar. O Merve ben oluyorum... Bence güzeldi... Neyse umarım beğenirsiniz. Saçma olduğunu biliyorum. Neyse okuyanlara binlerce, sonkez teşekkürler... :)

Buda burda biter, Mervede gider...

Beni Kaçıran Bir Kız!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin