-PASSION- 8*

114 12 4
                                    

Medya: Park Chanyeol - Stay With Me - Kaisoo
Jongin'in dün önünde her ayrıntısına kadar hatırladığı anılarımızı anlattığı pencerenin önünde durup parmağıyla işaret ettiği her noktaya bir kez daha bakıyordum. Bütün bu güzel anıları unutmamak için tek tek aklımda canlandırmaya ve o duyguyu, aşkı tekrar yaşamaya çalışıyordum.
Öyle dalmışım ki odaya gelen Jongin'i farketmedim bile. Bir an da duyduğum sesle irkilip kendime geldim.

"Yah..! Kyungie orada öylece durup ne yapıyorsun? Eşyalarını topladın mı?" Daha kendime gelip sorduğu sorulara cevap vermemi beklemeden odanın ortasında duran valizlerden birisini alıp arabaya yerleştirmek için dışarıya çıkmıştı bile.

Jongin'in ısrarı üzerine daha söz verdigi bir haftalık tatili bitirmeden bugün geri dönüyorduk. O kadar heyecanlıydı ki bir an önce hazırlıkları bitirip birkaç gün içinde hemen evlenme hayalleri kuruyordu. Onun bu halleri ve acelesi beni biraz ürkütsede oldukça hoşuma gidiyordu.

***

"Burası neresi Jongin? O kadar işimin arasında beni buraya getirmenin bir açıklaması vardır umarım!" Her iki tarafı birbirine benzeyen müstakil evlerle süslenmiş yolun ortasında her zamanki gibi Jongin'in çekiştirmesiyle ilerliyorduk. Jongin ise halinden oldukça memnun şekilde iki katlı, güneş ışığının yardımıyla beyazının daha bir parlaklıkla gözümü aldığı evin önünde durunca mecburen bende duraksamıştım.

"Sanırım burası. Haydi içeri girelim." Uzun bir aradan sonra Jongin'in sesini duymak beni oldukça rahatlamıştı. Parmaklarını tekrar parmaklarımın arasından geçirerek, ana giriş kapısı olduğunu düşündüğüm kapıdan bahçeye doğru yavaş adımlarla ilerliyorduk. Evin bahçesi kocaman şehrin ortasında minik bir dünya gibiydi. Yemyeşil yaprakların süslediği ağaçlar, beyaz çitlerin arkasına gizlenmiş gardenyalar ve güller, bahçenin tam ortasında duran masmavi bir havuz.. Her şey fazlasıyla mükemmel görünüyordu. Gerçek olamayacak kadar güzel..

Jongin elindeki anahtarları sallayarak gökyüzündeki melekleri kıskandıracak derece güzel olan gülümsemesini sunmuştu bana. Şaşkınlıkla etrafı incelemeye devam ederken ona minik bir tebessümle karşılık verdim. Her şey o kadar hızlı ilerliyordu ki saniyelerle yarışıyorduk neredeyse.

Kapıyı açınca salon olduğunu düşündüğüm kocaman bir oda karşıladı bizi. Evin içi bahçenin aksine bomboştu ama ben buna rağmen etrafımı hayranlıkla incelemeye devam ediyordum.

"Bak burası salon Kyungsoo. Koltukları şu tarafa, pencerenin önüne koyarız. Kar yağdığında beraber yağışını seyrederiz. Gel bak burasıda mutfak, salonun hemen yanında, sen yemek yaparken seni izleyebilirim değil mi?"

Gözlerini gözlerime dikmiş ağzımdan çıkacak kelimeleri bekler gibi bakıyordu. Evin güzelliği onun muhteşem anlayışıyla birleşince daha bir güzel görünüyordu her şey gözüme. Yüzümdeki şaşkınlık ifadesini bozup dudaklarıma gülümsememi yerleştirince rahatladığını görebiliyordum.

"Burası çok güzel Jongin. Hayalimdekinden bile daha güzel."

》》》《《《

Bembeyaz duvarların pencerelerden sızan gün ışığıyla birlikte ahenkle dans edişi tüm odada yankı buluyordu. Yerdeki tahta parkeler bile bu dansa katılmış olacak ki parıldamaları yer yer büyümüştü. İçeriye adım attığım an aklıma doluşan hayalleri bir kenara bırakmak istedim. Çünkü ne zaman bir şeylerin hayalini kursam hep tam tersi oluyordu. Tanrı benimle oyun oynamaktan hiç vazgeçmemiş olmalı ki konu ben ve hayallerim olduğunda yeryüzünü inleten kahkahaları kesilmiyor. Kulaklarıma asılı bırakılan çığlıklar onun benimle eğlenirken attığı kahkahalardı aslında. Çok uzun zaman önce bırakmıştım hayal kurmayı ama bir an Jongin çıkmıştı karşıma. Hayallerimden daha öte daha güzel ve dahası inanılmayacak kadar gerçekti. Ona baktığım, onu duyduğum her saniye kulaklarımda asılı kalmış çığlıklar susuyordu. Kalbime çöken o ağır sızı bir an olsun hafifliyordu sanki.

PASSION // KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin