-Durumu nasıl doktor?
- Zor bir ameliyat atlattık, durumu iyiye gidiyor. Rahatsız edilmemesi lazım.
Doktorla konuştuktan sonra Selim'in bulunduğu odaya girdi orta yaşlı adam . Selim onu görünce uzandığı sedyeden doğruldu ama omzundaki kurşun yarası sızladı. " Leyla'nın durumu nasılmış Meftun Bey? " Asık suratlı orta yaşlı adam pencereden dışarı doğru bakarak konuştu " İyiymiş. Kızıma bunları yapanların kim olduğunu buldum Selim! Çetin'in adamıymış o köpek" kapıyı çalarak içeri Yücel girdi." Efendim size iki tane güzel haberim var" Meftun Bey'in kulağına eğilerek fısıldadı
" Düzenlediğimiz suikast başarılı oldu ve Çetini yakaladık" Yücel odadan çıktı. Meftun Bey'in yüzünde hileci bir gülümseme vardı. Çetin'in yakalandığını söyleyerek odayı terketti. Onun ardısıra hemen Sadık girdi
" Selim... Çatlı ölmüş !" Sadık tekrarlayarak söyledi
" Evet ölmüş! " Selim afalladı işler iyice karışmıştı , demek Yücel'in bahsettiği iyi haberlerden birisi de buydu. " Sadık paltomu, silahımı ve ayakkabılarımı getir"
Leyla'yı görüp yanında Sadık ile hastaneden ayrıldı.
- Dayı nereye gitti ?
- Hasan'la yazıhaneye geçtiler. Biz nereye gidiyoruz ?
- Annemi göreceğim eve sür.
Kapının çalındığını duydu yaşlı kadın okumakta olduğu Kur-an'ı Kerim'i bırakarak kapıyı açmaya gitti. "Benim Anne" sesini duyunca oğlu İzzet'in geldiğini sanmıştı. Kapıyı açtı ama Selim oradaydı onu görünce mutluluktan "Oğlum" diyerek Selim'e sarılarak öpmeye başladı. Selim annesinin elinden öptü ve içeri geçtiler, işlerden dolayı fazla gelmiyordu. Abisini sorduktan sonra daha fazla kalamayacağını, kendisinin de iyi olduğunu bildirip evden ayrıldı. Sadık ile yazıhaneye doğru yola koyuldular.
Dayı dertli dertli düşünceye dalmış nargilesinden çekiyordu. Selim içeri girdi dayının yanına oturdu.
- Başın sağ olsun Dayı
- Dostlar Sağolsun Selim'im. Sana da geçmiş olsun, omzun nasıl oldu? Leyla'nın durumu nasıl?
-Sağol dayı iyiyim. O da iyi ,ben Meftun Bey'e gideyim bunları yaptıranı bulmuşlar.
Hasan içeri girdi "Şimdi Yücel'in adamı geldi ve intikamın alındığını söyledi abi"
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
- Çok rahatladık, neredeyse hiçbir iş yapamıyorduk.
- Ama devlet bunun üzerine kesin bir hamle yapacaktır.
- Devlet ve Ruslar ! Dağlıca'nın masasından birini yok ettik.
- ilk hamleyi onlar yaptı ama.
-Beyler ben Meftun Karaca! Kimse benim kızıma bunu yapamaz! Dağlıcayı'da masasında yok edeceğim. Devlet meselesine gelirsek, eğer birşey yapabiliyorlarsa yapsınlar. Bize engel olacak herkesi yok edebileceğimizi biliyorlar. Büyük bir kayıp içerisindeyiz. Ahmad Arap dostlarımıza selam söyle Petrol alanında sana daha çok imkan tanısınlar. Celal silahlarımızı daha farklı bölgelere satmaya başlamalıyız , önümüzde hiçbir engel yok . Uyuşturucu satışında kâr içerisindeyiz, bundan dolayı seni tebrik ediyorum Nuri. Medya alanında da bir problem yok , istediğimiz gücü sağlıyoruz, Alman dostlarımıza selamlarımı ilet Sebastian. Sizden istediğim eski gücümüzü yeniden kazanmamız kardeşlerim. Toplantı bitmiştir!
2 AY SONRA ..
Hasan arabayı sürüyor , Alper elindeki otomatik tüfekle kumarhaneyi tarıyordu, kumarhanenin camları paramparça olmuştu. İçerideki adamlar dışarıya atıldılar ellerindeki silahlarla, çevrede gezinip, etrafa baktılar. Yeniden kumarhanenin önünde buluştular. İçeride kumar oynayanlar dışarı çıkıp arabalarına biniyorlardı, kumarhanenin önü kalabalıktı. Ömer ile Sadık uzaktan belirdiler. Ellerindeki uzun namlulu silahlarla jarjörde son mermi kalana kadar ateş ettiler. Neye uğradığını şaşıran adamlar, ellerini beline atıp silahlarını çekene kadar vücutları delik deşik olmuştu . Anında ters yönden bir araba geldi , atlayıp toz oldular.
Rıfat kumarhaneden sağ salim çıkartılarak korumalarında olduğu araca bindirildi, şöföre ikinci evine doğru sürmesini emretti. Kumarhanesinin camları, duvarları harap olmuştu, birçok adamını kaybetmişti. Eve gelmişlerdi, kapıyı açtı ve içeri girdi. Ev zifiri karanlık , etrafta ölüm kokusu vardı. Bugün olanlar onu korkutmuştu zaten. Burası daha güvenilir diye bugün burada kalmak istemişti. Işığı yaktı ve oturma odasına geçti, kendini koltuğa fırlattı, içinden derin bir nefes aldı sanki rüyasındaki kabusun gerçek olmadığını anlamış gibi. Fakat bir ses duyuldu, silah sürgüsünün çekiliş sesini andırıyordu bu ses. Kapının eşiğinde Selim durmaktaydı, Rıfat silahına davrandı ve omzundan kurşun yedi. "Ne istiyorsun benden?!"
-Mesele sen değilsin. Senin başındakiler, Benim olan birşeye zarar vermek istediler ve bende onların sahip olduğu herşeyi yok edeceğim. Senden önceki öldü! Sen öldün! Senden sonraki ölecek!
-Hayır ben ölmedim! Beni öldürme..! Anlaşalım, seni güçlü yaparım, para veririm ...
-Sana öldün demiştim!
Namluyu şakağına dayayarak tetiğe bastı, kanlar etrafa dağıldı. Selim susturucuyu çıkarttı, yatak odasının penceresinden çıkıp borulara tutunarak aşağıya indi. Motorsikletini yatırarak sakladığı çalıların arasından çıkarttı, oradan uzaklaştı. Sesleri işiten kapı önünde olan adamlar arka tarafa doğru gittiler, yukarı baktıklarında pencere açıktı. İki kişi yukarı çıktılar , kapıyı çaldılar fakat ses seda yoktu. Kapıyı kırarak içeri girdiklerinde, patronları başından vurulmuş bir şekilde kana bulanmış kanepede yatmaktaydı.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
(Gazete Manşeti)
MAFYA HESAPLAŞMASI!
Yeraltı dünyasının Mayıs 1994' te İstanbul'da başlayan zincirleme infazına geçtiğimiz ay adı "Kumarhaneciler Kralı" olarak bilinen Hasan Ayabaktı , dün gece de kumarhanesi tarandıktan sonra kendi evinde omzuna ve kafasına ateş edilerek öldürülen Rıfat Aktaş dahil oldu. Mafya gittikçe güçlendi, sokaklarda istedikleri gibi adam öldürebiliyorlar. Maalesef olan o ki , emniyet güçleri, bu gücün karşısında yetersiz kalıyor!
○●○●○○●○●○●○●○●○
