Hüzün

40 2 0
                                    

Güçlü kelebek kan kokuyordu, yolun ortasında.

Gözlerimi açtım, yoğun ilaç kokusu burnumu ciddi derecede rahatsız ediyordu. Soluma yavaşça döndüm. Beyaz kapı ve beyaz duvarlar. Kafamı toparlayamıyorum. Vücudum ağrı içindeydi zihnim karma karışık. Göz kapaklarımın sızlaması geçsin diye, elimle ovalamaya başladım. Ovaladıkça kendime geliyordum. Boğazım, yutkunamadığım bir acı hissettim. Bir süre sadece tavana baktım.

Aklıma gelenlerle yerle bir olmuştum. Yaşaran gözlerim ve kalbime giren sancı.

Dudaklarımdan dökülen ağrım, Hande....

Ayaklarımın ucunda duran beyaz çarşafı üzerime kadar çekip hıçkırıklara boğuldum.

Kapının açılmasıyla, hıçkırıklarım daha beter bir hal almıştı, kimin geldiğini bilmiyordum. Çarşafı açmasın diye sıkıca tutum.

"Selen. "

Gelen Ayazdı.
Cevap verecek gücüm yoktu. Hiçbir şey duymak görmek istemiyordum. İstediğim tek şey yok olmaktı. Bunları yaşamamış olmak istiyordu.

Ayaz'dan... 5 saat önce.

Acıyla haykıran Yiğit'e öylece baktım. Şaşkınlığımdan bayılan Ece ve Seleni tutamadım. Dizleri üzerine çöken dostum acı içindeydi.

Az sonra duran araçta hastaneye doğru yol aldık. Selen ve Eceyi başka araç getirirken. Yiğit kardeşinin yanında arkada oturmuştu. Ben bizi hastaneye yetiştiren adamın yanında ona acele etmesini söylüyordum. Yiğit kardeşini elini öpüyor saçını okşuyordu. Göz yaşları içerisinde olan dostuma bakıp, "Kurtulacak "diye bildim. Gözleriyle bana inanmak istediğini belirtti.

Çok geçmeden hastanedeydik. Aslında zaman kavramı yok olmuş gibiydi ne ara arabaya bindik onu dahi hatırlamıyordum.

Hastanenin soğuk duvarlarına yaslanmış olan Yiğit'in yanına gidip elimi omzuna koydum.

Bana acı dolu gözlerle baktı.

"O iyi olacak değil mi? " diyen Yiğit'e

"İyi olacak çok güzel günler bizi bekliyor dostum" diye bildim. Hande'nin ölmemesi için hiç yapmadığım bir şey yapıyordum. Dua ediyordum, dostum acı içindeydi ve elimden hiçbir şey gelmiyordu.

"Sonradan gelen iki kız 105 ve 106 numaralı odada. "

Anlam veremediğim hemşireye öylece baktım. Yiğit aniden ayağa kalkmıştı, bile. Biz Hande'den haber geldiğini zannetmiştik.

"Hande nasıl"

"Beyefendi onu bilmiyorum şuan ameliyatta, çıkınca doktor size haber verecektir. " Yanımızdan ayrılan kızıl saçlı hemşire sorularımızı havada asılı bırakmıştı.

Ece ve Selen'i görmek için Yiğit'in yanından ayrıldım. Ece uyanmamıştı. Odadan çıkıp Selen'in odasına girdim. Çarşafı kafasına kadar geçirmiş hıçkırıklarla ağlıyordu. Hıçkırıkları odayı kaplamıştı.

*****

Sadece Yalnız kalmak istiyordum. Kafamın içindekileri, kalbimin sızısını yok etmek istiyordum.
Yok olmak istiyordum....

"Selen lütfen" diyen Ayaz üzerimdeki çarşafı çekmek için hamle yaptı.

"Git ne olur git". Aciz sesimle. Söylediklerime kulak asmayan Ayaz, çarşafı üzerimden çekip yere fırlattı.

"Dinle ona bir şey olmadı. " Omuzlarımdan sarsan Ayaz'ın söyledikleri, hızla atan kalbimin eski ritmine dönmesini sağladı.

Şaşkınlıkla, " Gerçekten mi? "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Belalı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin