Hayatımdaki anlamsız parçalardan. Anlamlı bir kurgu.
Artık benim için çarşamba diye bir gün yoktu çünkü o gün anneannemde yok olmuştu. O ölmüştü. Nasıl ölmüştü ? Bilmiyorum. Dedem anneannemin odasına girdiği zaman yerde elinde bir tarakla yattığını görmüş ve hemen yanına koşmuş. Nabzına bakmış. Ve orada ağlamış. Çünkü o artık yok.
Şimdi anneannemin odasındayım ağlıyorum. Yatağında mis kokusunu çekiyorum. Özlüyorum. Artık benim yazın evine gittiğimde "Bana dolma yapar mısın ? " diyebileceğim bir insan olmayacak. Neden ben ? Neden başkalarının anneannesi değil ? Bilmiyorum ama anneannemi çok özlüyorum. Bir erkeğim evet ama bu ağlamayacağım anlamına gelmez gelmemeli getirilemez. O acıyı yaşayan anlar ki erkeklerde ağlar. Şimdi gözyaşlarım ile ıslanmış yataktan kalkma vakti geldi. Hala anneannemin o mis kokusu. Kalmak istiyorum ama mecburum anneannemin cenaze namazını kılacağız. Tam yataktan kalkıyordum yatak gıcırdadı. Sanki yatağın altında bir şey eziliyormuş gibi. Elimi anneannemin yastığından çektim ve eğildim. Halılar kokuyordu. Neden mi. Çünkü biz anneannem ölmeden önce oradaydık. Tam 1 hafta önce. Oradayken kardeşim anneannemin halısına süt döktü ama anneannem hiç kızmadı. Pişmanım çünkü eve döneceğimiz zaman anneannemi sıkı sıkı öpmemiş geçiştirmiştim. Utanıyorum kendimden. Yatağın altına baktım. İğrenç bir koku vardı. Sanki birçok elma çürümüş gibi burnum acıyordu o kokuyu aldıkça. Elimi yatağın altına attım. Elime 1 avuç dolusu takma saç geldi. Çok iğrendim ve hemen elimi çektim. Ama çok merak ediyordum neden orada bir saç var. Belki onun gerisinde de birkaç şey vardı. Tiksinmiş bir şekilde saçı avuçladım. Çektim.
- Kuzen hadi namaza gidiyoruz.
-Tamam kuzen bekle...
Elime gelen şeye bakmadan hemen yerine soktum. Ve namaza gittim. Adımımı attığım her an dünyanın ne kadar acımasız olduğunu düşündüm. Ağlamak haykırmak çok boş ve anlamsız. O gitti. Gelmeyecek kimse getiremez.