Kollarımı göğüsümde birleştirip arka koltuğa oturdum Çınarlada Rüzgarlada konuşmayacaktım kim bilir Çınar Nasıl dalga geçecekti.Bir mağazanın önünde durduk.Çınar çıkıp ön koltuğa oturdu.
"Oha bu sarı civciv Su mu yoksa renk körlüğümü var bende."
"Çınar bardağı taşıran son damla olma."
"Ne olursa olsun bu alev fışkıran zeytin gözleri tanırım."
Cevap vermedim.Bir ara sokağa doğru ilerledik karşımıza güzel bir villa çıktı.Kesin bu villada kalacaktık.Hafızam kuvvetli olduğundan yolları ezberledim kaçabilme imkanım yüzde doksan boş bulduğum vakit denerim kendimi toparlayayım bir.Eve girince bir vav çekmedim değil.Ayrıca ben Rüzgarı sorguya çekmeyi unutmuştum.Ayaklarımı kalçama vurarak Rüzgar'ın odasına koştum.Kapıyı açar açmaz kötü bir görüntüyle karşılaştım ama görüntü feci tatlıydı.Rüzgar duş almış saçlarından sular damlıyordu,beline havlu sarmıştı vücudu falan ortadaydı klasik erkek duş sonrası.Evet dışımdan yanlışlıkla of yerim dediğimde doğru ama yanlışlıkla oldu.Salakça sırıttı kendimden taviz vermemeye çalışarak.
"Sanki sana dedim hemen üzerine alın."
"Karşında taşları çatlatacak biri varken kimi yiyorsun ki sen hem ben senin sevgilinim."
"Hah bende bu konu için geldim buraya.Sevgili ne alaka sen evlat olsan sevilmezsin benle sevgili?"
"Ben sana bayılıyordum zaten."
"Ucube beyinlisin."
"Biraz."
Dolapta bir şeyler karıştırmaya başladı bir elbise çıkarıp bana uzattı.
"Bu ne şimdi."
"Im...Elbiseye benziyor sanki."
"Salak aptal mal."
"Düzgün konuş benle."çıtımı bile çıkaramadım bağırmamıştı adeta kükremişti.
"Dengesiz kelimesinin sözlük anlamından başka bir şey değilsin."deyip çıktım.Bu çocuktan korksam mı yoksa aldırmasam mı bilemedim.Elimdeki elbiseyi tekmeleyerek Rüzgar'ın bana verdiği odaya girdim.
"Elbiseyi tekmelemen için vermedim giymen için verdim."arkama döndüğümde Rüzgarla burun buruna geldim.Elini belime koyup kendine çekince belim alev aldı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen."
"Nazlısın.Bana karşı bu tavırlarını takınman tahrik edici.Ben o nazlı kızları çeken erkeklerden değilim uyarayım dedim."dudaklarımızla aramızda santimetreler vardı.
"Bırak!."
"Merak etme öpmeyeceğim."deyip kahkaha patlattı.
"Ha-ha-ha."diyerek odama girdim kapıyı kilitledim.Kapının kenarına çöküp ağlamaya başladım psikolojim gerçekten alt üst olmuştu.Burçak'ı vurdum,babama saygısızlık yapmıştım,kaçırılmıştım.Acaba Burçak öldümü çok merak ediyordum ne kadar sevmesemde katil olmak istemiyordum.Bir anlık sinirle kalkıp kızı vurdum.Acaba beni gördüler mi.Resmen çıldıracaktım biraz dinlensem iyi olurdu tabi uyuyabilirsem.Kapıyı açıp lavaboya gittim.Elimi yüzümü yıkadım.Yüzümü kurulamak için havlu aramaya koyulmak için kafamı kaldırdım aynadan Rüzgar'ın aynaya yansımasını gördüm.
"Evde bile benimi takip ediyorsun sen."
"Belki yardıma ihtiyacın olur."
"Hah benim haha sana ihtiyacım olacak mantıklı düşünsene sen bi ya."
"Benimle düzgün konuşman için seni uyardığımı sanıyordum."
"Seni dinleyeceğimi sanıyorsan lütfen kaybol."