KS - 16

27 4 0
                                    

Multimedya: Beray Yaman (Organizatör kız) 

Aradan 1 hafta geçmişti. Betül benimle konuşmuyordu ve Buğra turp gibi olmuştu.

Ona kan veren kişi sayesinde Buğra'nın durumu düzelmişti. Şaşırdığım konuysa ona kan veren kişinin şerefsiz yabancı olduğuydu.

Nermin teyze ve Evin abla önderliğinde hep beraber polise giderek o adamdan şikayetçi olmuştuk.

"Hanımlar sizi anlıyorum ama, beyfendi Buğra bey için kan verdiğini ve kavgayı üstlenmediğini söylüyor," demişti koca göbekli komiser.

"Başka kim yapabilir, size olayı daha kaç kere anlatacağım! Niye bizim suç duyurumuz bu kadar kıymetsiz!" demiştim bağırmaktan kısılan sesimle.

"Olay görgü tanığı yok, Buğra bey ifade vermedi ve şikayetçi de olmadı. Biz zaten işimizi yapıyoruz, asıl bize zorluk çıkaran sizsiniz,"

Sinirle ayağımı yere vurarak kapıyı çarpıp çıkmıştım. Aklım almıyordu, nasıl o şerefsizden şikayetçi olmazdı Buğra!

"Kübra yeter kafamın etini yedin! Adamı ben dövdüm ama beni kim dövdü bilmiyorum. Alkollüydüm zaten bilincim yerinde değildi hatırlamıyorum hiçbir şeyi." demişti Buğra, ah o içkiler onu ot gibi bir hayatı yaşamaya sürüklüyordu. Salak çocuk hem dayak yiyor hemde hatırlamıyordu.

Betül'le aramın bozuk olması canımı çok sıkmaya başlamıştı. Bana kalsa, Buğra'nın gidiyor olmasına zaten çok üzülüyordu birde benim ona haber vermemem de üzerine eklenince hepsinin faturası bana kesilmişti.

Yataktan doğrulup odamda göz gezdirdim ve bir haftadır kapalı olan telefonumu dün gece şarja koyduğum yerden alıp gelen mesajları kontrol ettim.

Sapık doktor yaklaşık yüz kere falan aramıştı üstüne Beray'dan da bir çok mesaj görünce cevap vermek yerine hemen aramaya koyuldum.

İlk çalışta açınca şaşırmamıştım çünkü çok sorumluluk sahibi, işine aşık bir kızdı. Telefonu ve mailleri onun yaşam destek ünitesiydi.

"Kübra! Nerelerdesin sen ya? Haberleri sağdan soldan alıyorum hep, iyi misiniz?" dedi açar açmaz.

"İstersen buluşalım hem organizasyonu konuşuruz hem de olanları anlatırım," dediğim zaman onaylayarak kapatmıştı telefonu.

Buluşmamıza daha 6-7 saat vardı bu yüzden acele etmeden önce duş aldım daha sonra üzerime tişört pijama geçirerek kahvaltı yapmak için aşağı indim.

Salonda kahvaltı masası çoktan kurulmuştu ve tüm fertler tam kadro beni bekliyordu.

Gülümsemeye çalışarak "Günaydın herkese," diyebildim boğazımı temizleyerek.

Annem ve babam soğukça kafalarını sallayıp karşılık vermişti. Evin abla son olarak ekmekleri de masaya koyup yanıma yerleşmişti.

Sessiz bir kahvaltının ardından karnımı tam olarak doyurduğumu sanmıyordum bu yüzden masayı toplarken de yemeye devam ediyordum.

Evin ablayla beraber masa ve bulaşığı hallettikten sonra ana banyonun kilerine girerek boyum kadar vileda kovasını, toz bezlerini ve dezenfektan spreylerini alarak odama doğru çıktım.

Temizliğime düşkün bir kız olmasamda dağınıklık ve pis olmak bana göre değildi.

Annem odama gelip dır dırlarına başlamadan temizliğe girişmem gerekiyordu. Bir haftadır dünyayla ilişkimi kestiğim için pasaklı pasaklı dolanmaktan çok sıkılmıştım bu yüzden seve seve odamı temizleyebilirdim.

Koyu SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin