Bölüm 6

21 0 0
                                    




           Artık karar aşaması gelmeye başlıyordu. Annelerini beklemeli miydiler yoksa gitmeli
miydiler? Timur da Tuna da kararları ne olursa olsun ikisi de bu zorlu seçimde karar verici olmak istemiyorlardı. Tuna, "Timur sence ne yapmalıyız?" diye sordu. Timur, "Bilmiyorum abi sen büyüğümsün kararı sen ver, sonucu ne olursa olsun ben hep arkandayım" dedi. Tuna kardeşinin bu cevabı karşısında mest olmuştu ve ona sımsıkı sarıldı ve sözlerine devam etti, "Şehirden kaçmak için hala bir fırsatımız var ve bence bu fırsatı değerlendirmeliyiz, üzgünüm ama annemlerin geleceğini sanmıyorum kardeşim" dedi.

          Karar verilmişti fakat nereye, nasıl ve ne ile gidilecekti. Öncelikle kendilerine bir yolluk hazırlamaları gerekiyorlardı. Olabildiğince yiyecek-içecek, korunak sağlayacak eşya ve bir araç... Timur'un aklına araç olarak bisiklet geldi. Tuna, "Kısa vadeli sağlam bir araç bulana kadar bisiklet mantıklı, hemde daha geniş çerçevede aramış oluruz," dedi. Bir süre camdan dışarıya bakmaya devam ettiler. Tuna, "Karşımızda ki markete uğramalıyız hatta onun yan tarafındaki eczaneye'de," dedi. Timur, "Acele etmeliyiz abi, bu şeylerin sayısı her geçen artıyor bir an önce harekete geçelim," dedi. Tuna, "O zaman yarım saate kalmadan evden çıkalım yoksa hava kararacak, ben daha uzak olan eczaneye sen de markete girersin şu ilerdeki lacivert arabanın yanında buluşuruz," dedi. Plan yapılmıştı. Artık harekete geçme vakti geldi ve hazırlıklar başladı. Her iki kardeşte eline büyükçe bir bıçak aldılar. Önlerine neyin, ne sebeple çıkacağı belli değildi.

           Kilitli olan kapıyı açtılar ve büyük bir dikkatle dışarıya ilk adımlarını attılar. Apartman gayet sakin görünüyordu fakat ikiside tedbiri elden bırakmıyordu. Kapıyı tekrar kilitleyip aşağıya inmeye başladılar. Apartman kapısını açtılar. Dışarıda derin ve bir o kadar da gürültülü bir sessizlik vardı. Bu şehri yaşadıklarından bu yana ilk defa bu denli sessiz ve hareketsiz gördüler ve bu onları fazlasıyla ürküttü. Gidecekleri rotaya doğru ilerlemeye başladılar. Karşılarına o şeylerden çıkarsa veya çıktıklarında ne yapacaklarını düşünüyorlardı he ikiside. Ama ilerlemek zorundaydılar. Marketin önüne geldiler ve içeri kafalarını uzattılar. İçeride alacak bir kaç parça konserveden başka hiç bir şey kalmadığını gördüler. Tuna, "Her ne bulursan çantaya koy Timur elbet lazım olacaktır. Ben yan yan tarafta eczane de işe yarar bir şeyler bakacağım, acil bir şey olursa seslenmen yeterli merak etme güvendeyiz kardeşim," dedi. Timur markette 4-5 konserveden başka hiç bir şey bulamadı. Deposuna baktı orada da kayda değer bir şey göremedi. Tam abisinin yanına geçecekken kapıdan ayak sesleri geldi. Gelen o yaratıklardan biri miydi? Timur rafların arkalarına saklandı ve göz ucuyla izlemeye başladı. Gelen o yaratıklardan birine hiç benzemiyordu gayet insan gibi davranan, insan gibi yürüyen bir adamdı. Adam delirmişcesine yiyecek bir şeyler arıyordu. Fakat son kalan konserveleri Timur almıştı zaten... Adam her yere baktı ve çaresiz bir şekilde yere oturarak hüngür hüngür ağlamaya başladı. Timur'un içi parça parça oldu ve adama kendini göstererek, "Belki yardımım dokunabilir" dedi. Adam, "üç çocuğumda aç, onlara yiyecek aramak için son çare üst mahallelerden o yaratıklara rağmen buraya geldim ama burda da bir şey bulamadım ne yazıkki," dedi. Adamın sesi üzüntüden titriyordu. Timur kendini o kadar kötü hissetti ki çantasında ki 4 parça konserveyi eve götürsede boğazından geçmeyecek oluşunu düşündü ve yiyecekleri adama uzattı. Adam, " Bunu neden yaptın, Bu kıyamette bana bunları niye veresinki?" dedi. Timur adama, "Kıyamette insanlar ölebilir fakat insanlık ölümsüzdür," dedi. Adam Timur'un bu cevabı karşılığında ona minnettarlığını dile getirdi. Timur adama yakınlarda bir araç bulabilme ihtimallerini sordu. Adam, "Benim aracım var fakat kendi ailem ve sorumluluklarım var ama yan dairemde ki komşularımı olaylardan bu yana görmedim gitmiş olabilirler, eğer gittilerse onların aracını alabilirsiniz," dedi. Timur hemen abisine haber verdi. Tuna işe yarar bir sürü ilaçla Timur'un yanına geldi. Timur, "İlaçları sigorta karşıladımı bari," deyip lafını kesmeden sözüne devam etti, "Bu bey ile karşılaştım ve bize evlerinin yanında terkedilmiş araç olabileceğini söyledi bence gidip bakmalıyız, evi iki mahalle yukarıda abi," dedi. Tuna, " Tabiki de bakmalıyız önden buyrun," deyip adamı takip etmeye başladılar. Geldiklerinde adam karısı ve çocuklarına konserveleri bırakıp aracın sahibi oldukları dairenin ziline basmaya başladı. Kapının çok hafif aralık olduğunu gördü ve "Çocuklar, buraya gelin gitmişler herhalde kapı açık anahtarı bulmanız gerekiyor," dedi. Timur ve Tuna içeri girdiler. Adam arkalarından, "Eğer karşınıza çıkarlarsa kafalarına zarar vermelisiniz unutmayın çocuklar," dedi ve Timur tuvaletten bir ses duydu. Dönüp baktığında o yaratıklardan biri olduğunu gördü Tuna'ya haber verdi. İkiside ne yapacaklarını bilmeden paniğe kapıldılar ve adam arkalarında elinde tornavidayla belirdi, "İyi bir insandı ama artık ona insan diyemeyeceğim," dedi ve kafasına tornavidayı adeta sapladı. Timur ve Tuna gördükleri bu olay sonrasında büyük şaşkınlık ve korku içerisindeydiler. Adam, "Kendinizi korumalısınız çocuklar dünya artık bu aylakların elinde," dedi.

          Timur ve Tuna cesedi incelediklerinde vücutta çok sayıda morluk, şişlik ve beyaz lekeler olduğunu gördüler. Tuna "Tamamdır buradan anahtarı alıp çıkalım artık," deyip odayı terkettiler ve hızla tüm odaları aramaya başladılar. Yaklaşık 25 dakika üç kişi anahtarı aramasına rağmen hiç bir yerde gözlerine ilişmiyordu. "Aracın üstünde olabilir mi acaba?" dedi Timur. Tuna "Evet tabiki bu bizim aklımıza nasıl gelmez," diyerek aracın yanına doğru merdivenlerden inmeye başladılar.

--------------------------------------------------------- 

"Z" YOLCULUĞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin