Bölüm 1

30.2K 155 16
                                    

Bölüm 1' le ilgili bir sorun çıkmıştı silmek zorunda kaldık.Şimdi bir kaç değişiklikle tekrar paylaşıyoruz.

100+ okunma başlangıç için hiç fena değil. Sağolun gençler.Hikayeyi dört kişi yazıyoruz. Vote ları ve yorumlarınızı bekliyoruz sekiz gözle.Hani dört kişiyiz ya .s.s Peki espiri yapmayalım artık.İyi okumalar...

Sonunda liseye ilk adımımı atmıştım. Çömezler dışında herkes birbirini tanıyor gibiydi. Kucaklaşmalar, öpüşmeler, sarılmalar... Nereye baksam karşıma çıkıyorlardı. Bunca samimiyete rağmen okuldaki gruplaşmalar şimdiden belli oluyordu. Sürtükler nam-ı diğer popülerler ve diğerleri. Kızlar için geçerli olan düzen bundan ibaretti. Erkeklerde çok fazla gruplaşma göremiyordum. Belki inekler ve yakışıklı olanlar olabilirdi. Gelelim çömezlere yani bize. Herkes bir köşeye çekilmiş boktan bir ifadeyle etrafı süzüyordu. Kiminin içindeki o '' la la la çiçekler, böcekler, lise yehuu !'' naralarını duyuyor gibiydim ve bu midemi bulandırıyordu. Bazıları ise o kadar mutsuzdu ki içleri makyajımdan bile karaydı. Ben tam ortadaydım. Ruh halimin hamurunda biraz mutluluk biraz hüzün çokça endişe vardı. Sonunda o lanet zil çaldı ve insanların bakışları arasında on dakikalık molalarla işkence edilen yere yani sınıfa çıktım. Hızlı ve aynı zamanda sakin bir tavırla merdiven basamaklarını geride bıraktım. Hemen boş bulduğum bir sıraya tünedim. Yanımda hem cinsim olan bir kız oturuyordu. Zihnimde sınıfla ilgili ilk izlenimi yaratmaya çalıştım. Düşüncelerim olumlu yöndeydi fakat saatler geçtikçe kafamdaki eksiler artıları bir çığ gibi ezip geçiyordu. Genellikle ikili ya da toplu halde dolaşan sürtük grubu vardı. Ada ile Emel adında iki küçük orospu grubun başını çekiyordu. İlk başta iyi anlaşsam da onların erkek zaafiyetlerinin bana da bulaşmaması için onlardan uzaklaşmaya karar verdim. Gün sonunda kafamdaki tek düşünce, yakında kerhaneye döncek olan bu sınıftan kurtulmaktı.

Akşam eve gittiğimde çok fazla yorulmuş ve sıkılmıştım. Kafamdaki düşünceler ağır geliyordu. Bu yüzden kot şortumu, ayaklarıma da beyaz converse lerimi geçirip kıyafetimi bir t-shirt le tamamladım ve hemen ardından kendimi dışarı attım. Akşam rüzgarı hafifçe suratımı okşuyordu. Bütün yorgunluğumu bu hafif esinti alıp götürüyordu. Kafamda derin düşüncelerle bilmediğim sokaklara dalmıştım. Tam nerede olduğumun farkına varmaya çalışırken bir parka rastladım. Çocuklar hemen yanıma koşup beni çekiştirmeye başladılar. Onlarla saklambaç oynamam için götlerini yırttılar. Sorunları neydi bunların ? O saçma didişmelerden sonra ebe olmayı kabul ettim. Hadi ama kim ebe olmak ister ki ?

Bu kadar saçma bir teklifi benim gibi birisinin kabul etmiş olması size biraz saçma gelmiş olabilir ama çocuklara karşı bir zaafiyetim var. Bunun tek nedeni de daha sekiz yaşındayken kardeşimi orospu çocuğu adam yüzünden kazada kaybetmem. Elimi hastanede son kez tutuşu aklımdan çıkmıyor, zihnim ve kalbim bana böyle işkence ediyordu.Bu yüzden kalbimdeki bu acıyı çocuklara karşı olan küçük iyliklerle biraz olsun dindirmeye çalışıyordum.

Adını bilmediğim bir çocuk saymaya başlayınca parkın etrafında çocuklardan kaçabileceğim bir yer aramaya başladım. Çünkü çocukları görünce zihnimde yine o görüntüler belirdi ve acı çekmek istemiyordum. Sonunda boş bir inşaat buldum ve hemen içine koştum. Çocuk saymayı bitirene kadar çoktan inşaatın içindeydim. İnşaat çok karanlıktı fakat kafamın dağılması için içeriyi dolaşmak istedim. İnşaat çok karanlıktı fakat merakım korkuma galip geldi karanlığın içine doğru yürümeye başladım. Birden bir kız iniltisi ya da çığlığı tam anlam veremediğim bir ses duydum. Karşımda da inşaatın altına inen bir merdiven duruyordu. Hemen alt kata koştum. ''Kim var orda ?'' diye seslendiğimde üstüme doğru bir gölgenin geldiğini gördüm. Bu da kimdi ? Sanırım cidden boka batmıştım... 

Sürtüğün Lise RehberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin