Hikayemizi okuyan herkese çok teşekkür ederiz. Haftasonu bölümü paylaşma sözümüz vardı ama sınavlarımızdan dolayı biraz geciktik. Hepinizden özür dileriz. Umarız yeni bölümü beğenirsiniz. Yorumlarınızı ve vote larınızı unutmayın. İyi okumalar...
Gölge yaklaşıyordu. Kafamı yukarı kaldırdığımda bana doğru gelen kişinin yüz ve vücut hatları yavaş yavaş belirginleşiyordu. İçerisi sadece yukarıdaki küçük boşluktan gelen ışıkla aydınlanıyordu. Gördüğüm kadarıyla sarıyla kahverengi arasında kararsız kalmış renkteki saçları, beyaz ve soluk teni, -zenci gibi- dolgun dudakları vardı. Uzun boylu sayılırdı. Zayıftı ve yapılı bir vücudu vardı. Ne olduğunu anlayamadan bir anda kendimi yerde buldum. Bir eliyle bacaklarımı diğer eliyle kollarımı yere bastırıyordu. Evet kesin olarak bu sefer sıçmıştım. Lanet olası merakım! Ne işim vardı ki bu saatte boş ve karanlık bir inşaatta ! Ne kadar debelensem de kıçımı yırtsam da kıpırdayamıyordum. Sanki yere çivilenmiştim. O lanet olası adamın ilk yemi olan kız nerdeydi. Orospu! Kaçtı tabi hemen. Şansa bak! Yapabileceğim tek şey çığlık atmaktı. Olabildiğince yüksek sesle bir çığlık attım. Bu saatte ve burada kim beni duyacaksa! Acaba sonum bu boktan inşatta mı olacaktı? Tam bir film klişesi olmuştum. Ölmek için çok gençtim! Bu da neydi bize doğru yaklaşan ayak sesleri duyuyordum. Arkadaşları mı gelmişti. Oh şimdi tam oldu! Neler oluyordu? Beni yere çivileyen çocuğa yumruk atmışlardı. Hemen ayağı kalktım ve bir köşeye geçtim. Şoku atlatmaya çalışırken gizlice onları seyrediyordum. İki kişiydiler. Baya bir benzettiler adamı. Hatta ağzına sıçtılar diyebilirim. Kurtarıcılarımın yanına gitse miydim, gitmese miydim? Cevabım gitmekten yanaydı. Yaptıklarına karşı en azından bir teşekkür borçluydum. Saklandığım köşeden ortaya çıkıp yanlarına gittim.Ben gidene kadar çoktan inşaattan çıkmışlardı.Yukarı çıkarken yerde yatan sapığa tekme de attıktan sonra arkalarından seslendim. İnşaat çıkışında beni bekliyorlardı. Biri uzun boylu, siyah saçlı, zayıf biriydi. Diğeri uzun boylu – ama diğeri daha uzundu- mavi gözlü hafif sarı, kahverengi saçlı bir çocuktu. İkisinin de çekiciliği vardı. Küçük bir yürüyüş teklif ettim. Sonra çevrede küçük bir gezi yaptık. Çok iyi gelmişti ve üstümdeki şoku yavaş yavaş atlatıyordum. Artık çok geç olmuştu ve eve gitmem lazımdı. Beni evime kadar bıraktılar. Odama gittiğimde ne kadar garip bir gün yaşadığımı fark ettim Bu gün içerisinde mutluluk, hüzün, heyecan ve bolca adrenalinden oluşan dönemler yaşamıştım. O iki çocuğa tekrar gelelim. Onlar bizim okulda benim gibi 9. sınıfmış. Hatta o inşaattaki çocuk da bizim okuldaymış. Ne, ne, ne? Bunu öğrendiğimde tek diyebildiğim ‘’ne’’ idi. Bugün biraz okulda dolansaydım belki de görebilirmişim onları. Daha fazla düşünmek istemiyordum. Bugün yeterince çok şey yaşamış ve düşünmüştüm. Tek istediğim sıcacık yatağıma girip yorganla bütünleşip güzel bir uyku çekmekti.
‘’Every day I wake up, every day I wake up alone.’’ yine alarmım sabahın köründe çalmıştı. Lanet olsun! Sanki Taylor Momsen kafamın içinde tepişiyordu. Klasik sabah rutinlerinden sonra sıra kıyafete gelmişti. Bugün kabuğuma çekilmeyecektim. Biraz sosyalleşmem lazımdı ve en önemlisi sınıf değiştireceğim için yeni sınıfımda bırakacağım ilk izlenim iyi olmalıydı. Daha okul kıyafeti almadığım için istediğim gibi giyinebilirdim. En iyi şekilde giyinmeye çalıştım. Evden çıkarken vazgeçilmezim converse lerimi ayağıma geçirip okula gittim. O lanet sınıftaydım yine. Hangi ders kurtulacaktım bu sınıftan? Sonunda üçünce derste gelen bir haberle mutluluktan ne yapacağımı şaşırdım ve bir mutluluk çığlığı attım. Yeni sınıfıma gelmiştim sonunda. Ne, ne, ne? Şu arka köşedeki de kimdi? Dün bana saldıran değimliydi o? Lanet olsun! Evet oydu. O dudakları her yerde tanırdım. Neden her şey ters gitmek zorunda? Ondan olabildiğince uzak bir yere oturmaya çalıştım. Ne yapacaktım şimdi ben? Bugün bu kadar kendime özen göstermem şu köşedeki piç için miydi? Bunları içimdeki korkuyu yenmek için düşünüyordum. Teneffüste ne yapacaktım? Dünkü çocuklar nerdeydi? Kafamda deli sorular…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürtüğün Lise Rehberi
Novela Juvenil''Yalnızlık denizine batmadan önceki son nefesimi de aldıktan sonra yeni bir sayfa açmaya hazırdım...'' Lise hikayesinden daha fazlası... Bölüm 5'i okumayı unutmayın !