KİRAZ MAHALLESİ (TAMAMLANDI)

30. Yuvanın İlk Temeli!

Herkese Merhaba ☺️☺️ Geçen pazardan beridir bölüm atmamışım ayıp bana 🙄 ama size upuzun bir bölümle geldim 🙊😀😀
Hepinize oylarınız , yorumlarınız için kocaman teşekkür ederim, öyle güzel yorumlar, mesajlar alıyorum ki hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim🙏🏻💕

Bu bölüm bir önceki evlilik teklifinin kamera arkası gibi bir şey oldu , tabi eklemeler de var😉🙈
Arkadaşlar bu arada kapak yapmayı bilen birisi varsa bana yardımcı olursa çok sevinirim🙊

Hepinize İyi Okumalar 🤗🤗

"Bak anne dediğimi iyi anladın dimi" diye bir kez daha sordu Yılmaz. Aysel sultan sabahtan beridir başının etini yiyen oğluna bakarak derin nefes aldı.

"Bana bak Yılmaz bunak muamelesi yapma bana. Anladım dedim ya evladım" bıkkınlıkla tekrar aynı şeyi söyledi Aysel Sultan.

"Anne Ahsen'in durumu çakmaması lazım. Çakarsa anlamı kalmaz"

"Ben sana bi çakacam şimdi Yılmaz. Hayır anlamadım ki kızı istedik bitti gitti, ne diye evlenme teklifi ediyorsun. Siz evleneceğinize karar vermişsiniz ki biz istedik kızı , kocaman nişanda yaptık" söylendi Aysel Sultan.

"Ahsen'in içinde kalsın istemiyorum anne. Bana evlenme teklifi edilmeden nikah masasına oturdum demesin sonra"

"Vah yavrum vah! Sen imzayı atmadan hanım köylü oldun ya ne diyim sana" diyerek güldü Aysel Sultan. Kendi geçmişine gitti aklı. Zamanında o da çektirmişti kocasına, kaşıyla gözüyle her istediğini yaptırmıştı. Cadı kaynanasının hayır dediklerini bile. Ohh iyi ki de yaptırmışım dedi, zerre pişman değildi.
Belki de bu yüzdendi Ahsen'e iyi davranması , Yelizden ayırt etmemeye çalışması. Kendi kaynanasından görememişti, bu tür yakınlıkları.

"Anam ben nasıl edecem hasta numarası"
ellerini dizlerine vurarak yakındı Aysel Sultan. Oğluşu bula bula böyle bir fikir bulmuştu. Neymiş efendim çok hastayım diyecekmiş, Ahsende eve gelip temizlik yapacakmış sonrasında da yemeğe kalmaya zorlayacakmış.
Miş mişler götürsün emi Yılmaz dedi sinirlenerek!

Mahallede duyulsa dense , Aysel Sultan şimdiden gelinine evi temizletiyormuş. Aboo Aysel sultanın adı çıkardı kötü kaynanaya. Kim söylerse dolayıverirdi eline de. Adının çıkmasının ne gereği vardı şimdi. Ya da bir ihtimal daha geldi aklına Aysel Sultan'ın. Geçen gün Şerife'ye oturmaya gittiklerinde yeni evlenen oğlunun karısını çok övmüştü Şerife. Yok evimi şöyle düzenledi , yok evimi şöyle çekti , yok evimi böyle temizledi. Yoklarda yok ol diyemedi tabi Aysel Sultan hanımefendiliğini bozmaya gerek görmemişti!

Bir şey fark etti Aysel Sultan, Şerife anlatırken içten içe birazcık kıskançlık duymuştu. Allah var kendi gelini Ahsen Şerife'nin gelinine bin basardı. Ama Şerife'nin yok evimi böyle çevirdi, yok böyle düzenledi demesi biraz kıskançlık damarlarını hoplatmıştı. Bu nedendendir ki Yılmaz'ın planını duyunca ilk başta hayır dese de sonradan evet demişti.

"Hiç öyle ben nasıl hasta numarası edecem deme Aysel Sultan. İsteyince oscarlık performans sergiliyorsun" dedi Yılmaz annesinin gözlerinin içine bakarak.

"Ay tövbe nerde etmişim" dedi Aysel sultan yalandan şaşırarak.

"Aman dönmeyin be" diye annesinin taklidini yaptı Yılmaz annesine hatırlatmak istercesine.

"Hastane olmaz Yeliz sen git Ahsen'den tansiyon aletini al" diye devam etti Yeliz'de.

Aysel hanımın zamanında bazı şeyleri öğrenmek için yaptığı oyunu iki kardeş canlandırmıştı. Yılmaz'da Yeliz'de biliyordu ki annelerinin dramına, oyunculuğuna kimse dayanamazdı.