Lexi, başındaki inanılmaz ağrı ile gözlerini araladı. Saatin kaç olduğunu, hangi günde olduklarını, ya da ne kadar süredir bu odada olduğunu bilmiyordu. Tek istediği buradan en kısa sürede çıkmaktı, ve o da zamanın yaklaştığını hissediyordu.Aynalı camın arkasından, Lexi'nin uyandığını gören Steve Rogers ayaklarını hareket ettirerek kapının kilidini açarak içeri girdi.
''Yeni uyandım, görmüyor musun ? İzin ver de kendime geleyim.'' dedi sızlanarak Lexi.
''Hep böyle misin?''
Genç kız anlamamışcasına kaşlarını çattı.
''Yani huysuz.''
''Senin de yaşına göre huysuz olman gerekirdi, fosil. Ama şartlar maalesef bunu gerektiriyor.''
Steve omuzlarını silkti.
''Her neyse, sormam gereken şeyler var.'' dedi.
''Nedense hiç şaşırmadım.'' Lexi arkasına doğru yaslandı.
''Bucky'i en son ne zaman gördün ?''
''Sen onu en son ne zaman rüyan da gördün ?'' dedi Lexi, soruya soru ile karşılık vererek.
Steve gözlerini hafifçe kıstığında, Lexi tekrar konuştu;
''Kısa süre de olmalı..''
''Burada soruları ben sorarım.'' dedi Steve.
Lexi hafifçe kıkırdadı.
''Ne bu, bir polisiye dizisi mi? Kameralar nerede?'' dedi Lexi etrafa bakınarak.
''Biliyor musun, sen cidden delisin.''
●●●
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorgu Odası • Steve Rogers
Fanfic"Söyle bakalım Lexi.. seni bu kadar karanlık yapan nedir ?" "Aslında siyah rengini pek sevmem Kaptan." Genç kız sorgu masasında hafifçe eğildi. "Ama insanları da gecenin karanlığında öldürdüğüm için.. bazen istisna olabiliyor."