Lexi, kelepçeli elleri ile top haline getirdiği kağıda doğru son kez baktı ve masanın diğer ucunda, telefonu ile ilgilenen Clint Barton'a doğru fırlattı. Kağıt, yakışıklı adamın kafasına çarpıp yeri boylarken, Clint sinirli bir şekilde başını kaldırıp Lexi ile göz göze geldi ve;''Savaş mı istiyorsun ?'' dedi gözlerini kısarken.
''Ov.. hemen de siyah bayrak çevirdin..'' dedi Lexi ve onun gibi gözlerini kıstı.
''Zaten başından beri siyah bayrağı kaldırmıştım.'' dedi Clint.
''Kimsenin ona beyaz bayrağı kaldıracak hali yok ya.'' dedi Steve Rogers, pencerenin önünde dikilirken.
''Kimsenin de seninle konuştuğu yok bay ben yıllarca uyudum ve şimdi fosilim.'' dedi Lexi ona bakışlarını bile çevirmeden.
Clint, genç kızın bu dediğine kahkaha attıktan sonra;
''Rogers'a söylediğin laflardan sonra beyaz bayrağımı kaldırsam mı diye düşünmeden edemiyorum.'' dedi.
''Bende laf çok, istediği zaman söylerim.'' dedi Lexi ve önünde ki beyaz kağıtlardan birini daha alıp top haline getirdi.
''Okyanusun dibini boyladıktan sonra bulunup oradan çıkartılmış olmam kaderimdi, ve oldu. Kaderimi değiştirebilseydim emin ol şuan burada olmazdım.'' dedi Steve Rogers.
Lexi, dönen sandalyede o tarafa doğru döndü ve;
''Bir söz vardır Yüzbaşı; İnsan yetmişine varınca kaderin hayattaki rolünü daha iyi anlar diye. Bilir misin ?'' diye sordu ve gülümsedi.
Clint tekrardan Lexi'nin söylediklerine gülerken, kısık gözler ile genç kıza bakma sırası, Steve'e geçmişti.
''Kesinlikle beyaz bayrağımı kaldırıyorum !'' dedi kahkahalarının arasından Clint Barton.
Lexi, Steve Rogers'a doğru bakarak sırıttı ve elinde yaptığı top halinde ki kağıdı bu sefer Yüzbaşının kafasına doğru attı.
●●●
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorgu Odası • Steve Rogers
Fanfic"Söyle bakalım Lexi.. seni bu kadar karanlık yapan nedir ?" "Aslında siyah rengini pek sevmem Kaptan." Genç kız sorgu masasında hafifçe eğildi. "Ama insanları da gecenin karanlığında öldürdüğüm için.. bazen istisna olabiliyor."